• 31 temmuz 1932'de belçika'da yapılan yarışmada dünya güzeli seçilen bayan. türkiye'de yapılan 3. güzellik yarışmasının da 1. güzelidir. bu olay o dönemin gazetelerinde aylarca yankılanmış, ekonomi dergileri dahil tüm basın organları bu olayı iletmişti.

    piyano çalan, çok iyi yemek ve dikiş yapan, biraz fransızca bilen biriydi.
  • kendisine atatürk tarafından ece soyadı verilmiştir.
    hatta dünya güzeli seçildiği yarışmada yanında olmadığı ve kimse de kendisine vermeyi akıl etmediği için ağlaya ağlaya bayrak diktiğini okumuştum biryerlerde...
  • "100 ünlü türk" kitabında vardı keriman halis ece...ilk oradan hatırlıyorum...tuhaf bir gururla bakardım hemcinsimin resmine...kitapta fazla ünlü türk kadın olmayışından olabilir belki...
  • 1913 yılında bir savaş çocuğu olarak dünyaya gelir. tahsilini boğaziçi lisesi'nde yapar. kara kaşlı, kara gözlü, parlak uzun siyah saçlı ve bembeyaz tenlidir.

    babası "hızır" yangın söndürme aletlerinin mümessili olan halis bey, kızını bizzat teşvik eder ve cumhuriyet gazetesi'nin düzenlediği yarışmada, 3 temmuz 1932'de türkiye güzeli seçilir. aynı ayın sonunda yapılacak olan brüksel'deki yarışmaya hazırlanır, çünkü mustafa kemal, o'nun için şu cümleleri kullanmıştır (aklımda kaldığı kadarıyla); "türk kadınının masumiyetini saflığını çok iyi taşıyan keriman halis, inanıyorum ki bu yarışmada başarı sağlayacaktır" 1.liği, sirkeci garında o'nu karşılamaya gelenlerle birlikte tüm türkiye'de bir bayram havasında kutlanır. türk kadının güzelliğinin tescili, bir yıl sonra 1933'te nazire hanım'ın 1. olmasıyla perçinlenir ancak yarışmada şike var gerekçesiyle türkiye'nin başarısı gölgelenmiş olur ve yarışma 1950'ye kadar bir daha yapılmaz.

    bugün 92 yaşında ve istanbul'da yaşıyor. atatürk'ten bahsederken heyecanını görmemek mümkün değil. sokaktaki insanın saygısızlığından, sevgisizliğinden bunaldığı için, doktorunun tavsiyesine rağmen sokağa çıkmıyor.

    meşhur ece ajandası da, adını, atatürk'ün o'na verdiği soyaddan alır. murtaza sadık kağıtçı bu olaydan çok etkilenerek bu ismi kullanmıştır.

    70 yıl sonra 2002'de bir türk kızı daha dünya güzeli seçilir: azra akın.

    http://www.byegm.gov.tr/…s/1930-1939/image83001.jpg
    http://www.gittigidiyor.com/…r/org_resim/554268.jpg
  • "..türk ırkının necip güzelliğinin daima mahfuz olduğunu gösteren dünya hakemlerinin bu türk çocuğu üzerindeki hükümlerinden memnunuz. fakat keriman, hepimizin işittiğimiz gibi söylemiştir ki, o bütün türk kızlarının en güzeli olmak iddiasında değildir. bu güzel türk kızımız ırkının kendi mevcudiyetinde tabiî olarak tecelli ettirdiği güzelliğini dünyaya, dünya hakemlerinin tasdikiyle tanıttırmış olmakla elbette kendini memnun ve bahtiyar addetmekte haklıdır.

    türk milleti, bu güzel çocuğunu şüphesiz samimiyetle tebrik eder. cumhuriyet gazetesi, bu meselede türk ırkının diğer dünya milletleri içinde mümtaz olan asîl güzelliğini göstermek teşebbüsünü takip etmiş ve bunu dünya nazarında muvaffakiyetle intac eylemiştir. ondan dolayı bittabi bu vesile ile de takdir ve tebriklerimize hak kazanmıştır.

    şunu ilâve edeyim ki, türk ırkının dünyanın en güzel ırkı olduğunu tarihî olarak bildiğim için, türk kızlarından birinin dünya güzeli intihap olunmuş olmasını, çok tabiî buldum. fakat, türk gençlerine bu münasebetle şunu tahattür ettirmeği lüzumlu görüyorum: müftehir olduğumuz tabiî güzelliğinizi fennî tarzda muhafaza etmesini biliniz ve bu yolda bir tekâmülün mütemadi tahakkukunu ihmâl etmeyiniz. bununla beraber, asıl uğraşmaya mecbur olduğunuz şey, analarınızın ve atalarınızın oldukları gibi, yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır."

    3, viii, 1932
    cumhuriyet gazetesi

    atatürk 'ün söylev ve demeçleri, cilt:iii, sf:133
    atatürk kültür, dil ve tarih yüksek kurumu
    atatürk araştırma merkezi
  • cumhuriyet gazetesinin (o dönemlerde güzellik yarışmalarını ancak cumhuriyet gazetesi düzenlerdi) düzenlediği yarışmada türkiye güzeli seçilerek belçikaya gönderilmişti. burada dünya güzeli seçilmesinin ardından, bu olayın şerefine cumhuriyet gazetesi renkli baskı yapmıştı . bu da böyle türk basın tarinden bir anekdottur.
  • 1932 yılında dünya güzeli seçildikten sonra atatürk tarafından kendisine "kraliçe, güzel kadın" anlamına gelen "ece" ünvanı layık görülmüştür. daha sonra 1934 yılında soyadı kanununun çıkmasıyla beraber ece soyadını almıştır. daha önceleri bu tür müsabakalara* pek umutlu yaklaşmayan türk kadınları, keriman halis ten sonra daha çok talep göstermeye ve umut beslemeye başlamışlardır.
  • bu ilginç olay halit turhan bey'in hatıralarında yer almaktadır*

    “1932 yılında cumhuriyet gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını keriman halis kazanmıştı. aynı yıl belçika'nın spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünya güzellik yarışması düzenlenmişti. 1913 yılında doğan keriman halis, bu yarışmaya türkiye'yi temsilen katıldı. günlerce spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kişilerle görüştü ve konuştular. yarışma gününde jürinin önünde kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar. jüri salona geçip, puan değerlendirmesi yapmak istedi. başkan kürsüye geçerek : - sayın jüri üyeleri, bugün avrupa'nın hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren islamiyet artık bitmiştir. onu avrupa bitirmiştir. bir zamanlar sokağı bile, pencere arkasından seyredebilen müslüman kadınların temsilcisi türk güzeli keriman, mayo ile aramızdadır. bu kızı, zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. ondan daha güzel varmış, yokmuş bu önemli değil... bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. bu sene islami yenmenin zaferini kutluyoruz. avrupa'nın zaferini kutluyoruz. bir zamanlar fransa'da oynanan dansa müdahalede bulunan kanuni sultan süleyman'ın torunu işte mayo ve sutyen ile önümüzdedir. kendini bizlere beğendirmek istemektedir. biz de bize uyan bu kızı beğendik. müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. fakat kadehlerimizi avrupa'nın zaferi için kaldıracağız." böylece keriman halis dünya güzeli seçildi. resimleri gazetelerde basıldı. hatta kartpostal yapılarak satıldı, elden ele dolaştı.”

    zöge: zorunuz ne yavrum alıntı yapıyorum. elçiye zeval olmaz.
  • bir kesim moronik islamci orumcek kafalilarin hedefi olmus bir kadindir. adamin birisi ancak cocuklarin inanacagi sacmalik ve basitlikle hristiyanlarin bir musluman kizini soyup intikam alip sarap esliginde bunu kutlamak icin keriman halis'i kralice sectigini iddia etmis, kit beyinli yobazlarimiz dillerine pelesenk edecek bir yalan bulmuslardir. pis emellerini gerceklestirmek icin keriman halis'i kullananlara inananlarin ancak cubbeli ahmet hoca muridleri kadar zekasi olabilir.

    edit: eklemeden geçemeyeceğim, yarışmadan video görüntüleri internette bulunabilir. ortada mayo, sütyen yok, uzun elbiseler giymiş herkes. ortada jüri başkanının çıkıp da abuk subuk laflar edeceği bir kürsü yok, kocaman ve ağzına kadar dolu bir opera binasında yapılmış, jüri en önde, adamın biri de çıkıp binlerce kişi önünde "güzelmiş değilmiş önemli değil, bugün islamiyetin sonunu kutlamak için türk kızını birinci seçmeliyiz" diyecek... yalancılık, iftira müslümanlığın fıtratında var demek. her zaman böyleydi bunlar.
  • japon ders kitaplarına keriman halis olayı diye yansımıştır.1927'de ilk kez sayılan türk kadınının-öncesinde sadece hayvanlar ve erkekler sayılırmış-bir yıl sonra güzellik yarışmasında podyuma mayolu çıkışı ve 5 yılda türk kadının geldiği noktayı anlatmaya ve anlamaya çalışma durumudur.
hesabın var mı? giriş yap