*

  • kürt feodalizmi bu ülkenin en büyük sosyal sorunlarından birisidir. ne yazık ki, ülkenin toplum bilimci akademisyenleri bu konuya pek ilgi göstermemiştir. bu konunun sahipsizliğinin bir diğer ispatı da, bu başlığının sözlük açıldıktan tam 6 sene sonra dolmasıdır. üstelik de sözlükteki onca sosyoloğa rağmen bir mühendis tarafından. neyse amacımız tereciye tere satmak değil o da biline. sözlüğün ersatz yuppie akademisyenleri (bu başlığın dolu olması ise ayrı bir trajedi, bir çeşit özeleştiri herhalde) konuyla ilgilenmiş olsalardı ben de haddimi bilecektim elbette.

    feodalizm hakkında bilgi için (bkz: feodal toplum) , (bkz: feodalizm)
    kürt feodalizmine girmeden evvel kürtleri tanımak gerek. (bkz: kürtler/@galatyphoon)

    yine de kısaca bahsetmek gerekirse, kürtler tahmini olarak m.s. 6-10.yy arası kuzey ve orta iran’dan anadolunun güneydoğusuna göç ettiği düşünülen hint-aryan kökenli bir ırktır. kürtler büyük oranda hayvancılıkla uğraşırlar. bu yüzden yüksek düzlüklerde ve dağlarda yaşarlar. dağ olgusu o kadar güçlüdür ki, kürt mitolojisine dahi girmiştir. kürtlerin dağlık bölgelerde yaşamaları, onları merkezi yönetimin etki alanından bir nebze olsun çıkarmış ve yerel feodal güçlerin etkin olmasına sebep vermiştir.

    coğrafik sebepler dışında feodalizmin etkin olmasının en az onun kadar etkili başka sebepleri de vardır. hint aryan ırklarının sosyokültürel olarak feodalizme yatkın olmaları, tarihte stratejik sebepler ile bölgede hiçbir devletin tam olarak hakimiyet kuramaması diğer etkenlerdir.

    son maddeyi açmak gerekir. kürt aşiretleri osmanlı ve safeviler (iran’da kurulu alevi/şii türk hanedanlığı) arasındaki anadolya hakim olma mücadelesini çok iyi değerlendirmiş böylece osmanlı hanedanının bölgede merekezi yönetmi etkin hale getirmesini engellemiştir. (merkezi yönetim ile feodalizm tezat şeylerdir. çoğu zaman birinin olduğu yerde diğeri olamaz yada güçlü olamaz.) kürtler tam olarak anadolu ile safeviler arasında sınır gibiydiler. osmanlı, safevilerin anadoluda mukim alevi türkmenler üzerinde etkili olması engellemek için sünni kürt aşiretleri ile ittifak yapmış, onları safeviler ile alevi anadolu türkmenleri arasında doğal bir tampon olarak kullanmıştır. bunun karşılığında osmanlı aşiret liderlerinin bölgedeki hegomanyasına karışmamış böylece aşiret düzeni bölgede iyice semirmiştir. bu üç adet oyucunun olduğu oyuna çok iyi dikkat etmek gerekir. bu basit bir tarihsel vaka değildir. sırayla gidersek;

    osmanlı – aşiretler – safeviler
    osmanlı veya türkiye – aşiretler – emperyalist güçler
    türkiye – aşiretler – pkk

    görüldüğü üzere aşiretler ne yapıp ne edip bu oyunda merkezi hükümet ile teke tek kalmamayı başarmış böylece dengeyi sağlamıştır. merkezi hükümetler bu oyuna ister istemez gelmiş, aşiret düzeni bir türlü yıkılamamıştır. bu konu için (bkz: kürt sorunu/@galatyphoon)

    konuya geri dönersek, feodal güçler yöre halkı üzerindeki hegomanyalarını kaybetmemek için faydalı olası her stratejiyi kullanmıştır. töre baskısı yada dini baskı bunların arasındadır.

    kürt feodal sistemi o kadar etkin olmuştur ki, töre denilen sosyal olgu dahi feodalizmi desteklemek üzere inşa edilmiştir. kürt toplumu için töre herşey demektir. gündelik yaşamdan, evliliğe, ticaretten, bir babanın çocuğunu toplum içinde nasıl sevmesi gerektiğine kadar her alanda yazılı olmayan feodal kurallar işler. bölgede herşey feodal sisteme uygun işler, en ufak uyumsuzluğa tahammül gösterilmez. söz gelimi hayvancılık için çok önemli olan otlakların nasıl paylaşılacağı tamamen aşiret düzeni içinde belirlenir. hiçbir istisanaya müsade yoktur, mesela vaktinde hakkari yüksekova’da nehil ırmağın etrafındaki bataklıkların kurutulup otlak olarak bazı köylülere verilmesi gündemdeydi. aşiret liderleri ne yapıp ne edip bunu engellediler. çünkü bu bölgedeki iktidar yapısını değiştirecekti.

    töre namına ne kadar kural varsa hepsinin feodal yapıyı güçlendirdiğini kolayca görebiliriz. misal kürtlerde amca kızı yada baba tarafı kuzenleri ile yapılan evlilikler bütün evliliklerin % 40’ı kadardır. amca kızı yada kuzen olmasa dahi evliliklerin nerdeyse tamamı aşiret içinden olur. kürt olmayan (misal bir türk) biri ile yapılan evliliklerin oranı o kadar düşüktür ki, bu tür bir evlilik çevrede sansasyon yaratır (kasabalarda bu evliliklerin oranı bir miktar daha yüksektir). bunun sayesindedir ki, belirli bir bölgede mülkiyet aşiret içinde kalır, yabancılaşma ve asimilasyon engellenmiş olur. böylece feodal yapı dağılmaz.

    kürt feodal düzeninde hiyerarşiyi tanımlarsak (sömürü piramidi);

    aşiret ağası
    melalar, şıhlar (dini liderler)
    kabile reisi (aşiretin bir alt birimi kabiledir)
    hane reisi
    hanenin yetişkin/evli erkekleri (malxo)
    evin en kıdemli kadını (kebani)
    küçük erkek çocuklar
    evlenmemiş kızlar (çocuk yada genç)
    evin gelinleri
    bebekler

    genel kanı bu düzenin tek sömürücülerinin aşiret reisleri olduğu yönünde olsa da, bu çok büyük bir yanılgıdır. zannımca hane reisi ve daha üstte bulunan birimler, bu düzende verdiklerinden çok daha fazlasını alıyorlar. yani bir erkek doğduktan sonra hane reisi oluncaya kadar sömürülen, hane reisi olduktan sonra da sömüren statüsüne geçiyor. bu yüzden genç kürt erkekleri olabildiğince çabuk hane reisi olmak, hane reisi olanlarda evli oğullarının, evlerini ayrımasını olabildiğince uzatmak gayesindedirler. (klasik bir kürt hanesinde, anne-baba, evli erkek çocuklar, eşleri ve bunların çocukları, evlenmememiş kızlar ve diğer çocuklar hep beraber otururlar. çoğu zaman amca tarafı da bu haneye katılabilir)

    kürt feodal sisteminde en tepede aşiret liderleri varsa an aşağıda kürt kadınları (bebeklerden sonra) vardır. bu bahsedilmesi gereken bir konudur. kürt kadınlarının kendilerine yönelik bu baskıdan kurtulmak için, en kabul gören yeteneğini yani doğurganlığını bir silah olarak kullanır. aslında bu da dolaylı olarak feodalizme hizmet eder. gerçekten de feodalist düzende bir çok kere üremek/çoğalmak desteklenir. eve yeni gelin gelmiş ve evde en düşük sosyal statüde (çocuklardan bile düşük) olan gelin statüsünü yükseltmek ve kebani yani en yüksek statülü kadın olmak için çok çocuk özellikle de erkek çocuk sahibi olmak zorundadır. çok çocuk sahibi olmak feodal düzende;

    - hane reisi için daha çok hizmetkar yada bir nevi işçi anlamına gelir. tıpkı aşiret ağasının haneleri sömürmesi gibi hane reisi de kendisinin altındaki bireyleri sömürür. onları kendi malı gibi görür. erkek yada kız fark etmez. erkek çocuk olsanız dahi babanız için çalışmak zorundasınızdır. bu anlayış her türlü sosyal yaptırım ile desteklenir. mesela bir kürt atasözü “kureki ku ji bo bavê xwe dixebite, ji bo nefsa xwe dixebita” der ki, “babası için çalışan oğul, kendisi için çalışıyordur”. bu sebeple baba olabildiğince evlenen oğlunun evini ayrımasına izin vermez. bir adamın erkek çocuğu ne kadar çabuk yetişkin* çocuğu olursa o kadar işlerden kaytarır. kendisini köy kahvesine daha fazla atabilir, daha fazla aylaklık yapabilir.

    - hane reisi ve aşiret için çok nüfus güç demektir. ne kadar çok nüfusunuz varsa olası bir çıkar çatışmasında o kadar çok arkanız var demektir. tamamen fiziksel şiddete dayalı olan bir sistemde arkası olmamak acınası, zavallı bir halde sömürülmek demektir.

    - aşiret düzeninin sömürücüleri, nüfus fazla oldukça merkezi hükümetin bölgede daha fazla zorlanacağını iyi bilirler. çok çocuk demek, eğitimsizlik yani cahillik demektir. cahillik ise düzenin devamı demektir.

    - en temelde evin gelini için çocuk bir nevi rütbe demektir. hiyerarşinin en altında bulunan kadın için baskıdan biraz olsun kurtularak, saygı duyulmanın tek yolu olabildiğince çocuk yapmaktır. esasında bu da bir çeşit sömürüdür. bu sebeple bebeğin yeri piramitte annesinin altıdır. gerçekten de, yeni doğan çocuk 2-3 yaşına gelinceye kadar aileden sayılmaz, kendisine isim dahi verilmez.

    - söz konusu piramitte her zaman için aşağı doğru indikçe nüfus artar. yani bir aşirette, sadece bir tek aşiret reisi varken, bir kaç tane kabile reisi ve şıh, yüzlerce hane reisi, daha aşağı unsurlardan ise, aşağı doğru gittikçe artmak ana kural olmak üzere binlerce vardır. bu kural unutulmaması gereken bir kuraldır, her zaman için sömürülenler, sömürenlerden sayıca daha fazla olmalıdır. bu yüzdendir ki, çok çocuk yapmak sömürülen sayısının artması için gerekli şarttır.

    bütün bu sebepler birleşince, bölgede % 3,5’lara varan inanılmaz düzeyde bir nüfus artışı ortaya çıkıyor. bırakın bu kadar fakir bir bölgeyi, bu oran bir çok petrol zengini ülke olan ortadoğu bölgesinde dahi bir rekordur. sürdürülmesi imkansızdır.

    (bkz: #7760066)

    bir süre sonra ülke bütçesinde çok büyük gedikler açılacak. daha da önemlisi çok büyük sosyal sorunlar çıkacaktır. bu da kürt feodalizminin zararlarının artık bölgesel nitelikten çıkıp ulusal bir sorun olduğunun kanıtıdır.

    feodalizmin batıya ihracı, üzerinde durulması gereken çok önemli bir konudur. 1980 sonrası feodal kürtlerin batıya göçleri hızlandı. giderek daha fazla bireyselleşen ülkenin batısına feodal bir ailenin göçmesi tam anlamıya züccaciye dükkanına giren fil misali gibidir. doğuda aşiretlerin çıkar çatışmaları söz konusu olduğunda en azından bir aşiret aşirete karşı mücadele eder. fakat batıya göçmüş bir aşiret karşısında aşiretleri değil savunmasız ve şiddetin değil hukuğun üstünlüğüne inanmış bireyleri bulur. eğer türkiye’de hukuğun bu gibi durumlarda zayıf kaldığını düşünürseniz, aşiret ile yüzyüze kalmış bireyin haklarından vazgeçmesi ve bir nevi serf durumuna düşmesi kaçınılmaz sondur. gerçekten de bu süreç bir çok bölgede yaşanmıştır. mesela güney bölgelerdeki turistik kasabalarda orta ve küçük çaplı turistik işletmelerin (küçük oteller, restoranlar, plajlar vs vs) çoğu baskı ve tehdit ile bu aşiretlerin eline geçmiştir. hatta yerel halk işten tamamen çekilmiş, tıpkı güneydoğu anadoluda olduğu gibi aşiretler artık kendi aralarında çatışır olmuştur.

    http://www.hurriyetim.com.tr/…~2@nvid~610390,00.asp

    güneydoğuda kaçakçılık ve uyuşturucu ticaretinin kürt feodal sistemini besleyen bir damar haline geleli 25 seneden fazla oluyor. batıya göç eden aşiretler ise mafyalaşarak sadece üretimi yada kaçakçılığı değil sokakları da ele geçirmek için çabalamaktadırlar. bu çaba sadece türkiye’de değil avrupa’da da görülmektedir. ayrıca kapkaç, hırsızlık, değnekçilik gibi adi suçlarda aşiretler olmasa bile yine bölgedeki feodal sistemin sonucu olarak ortaya çıkan sokak çocukları sorunu ile ilintilidir. güneydoğuda bir çok aile çocuklarını bu tür çetelere para karşılığı vermekte yada çeteler çocukları kaçırıp kapkaça ve hırsızlığa zorlamaktadır.

    http://www.sabah.com.tr/2004/12/08/gnd101.html
    http://www.tempodergisi.com.tr/…lum_politika/06149/
    http://www.aksiyon.com.tr/…p?id=14434&yorum_id=1820
    http://www.hurriyetim.com.tr/…~1@nvid~552793,00.asp

    bütün bu olaylar her geçen gün şiddetlenerek devam etmektedir. batı insanının bu insanlara tepkisi ırkçılık olarak olmakta bu ise aşiret bireylerinin aşiretten çözülmesini engellemekte feodal düzenin şehirlerde de devam etmesine neden olmaktadır. bu da biz ve siz kavramını her iki taraf için de güçlendirmekte ve batıya göç eden kürtlerin bile asimile olmasını engellemektedir. hatta bu ayrım o kadar şiddetlidir ki, çoğu zaman büyük şehirlerde kürt milliyetçiliği güneydoğuya göre daha güçlüdür.

    son olarak kürt milliyetçiliği yada pkk ile kürt feodalizmi arasındaki ilişkiyi incelersek, kürt feodalizminin hem kürt milliyetçiliğini beslediği ve desteklediğini hem de bu vakte kadar bölgede bağımsız bir kürt devletinin kurulmasının önünde en büyük engel olduğunu görüyoruz. bunda şaşılacak bir şey yoktur. yazının başında bahsedilen 3 kutuplu oyunda ne ankara ne de pkk tam anlamıyla başarılı olacaktır. bu oyunda nash dengesi şu anki düzenin devamı üzerine kurulmuştur. oyunun şartları değişmediği sürece yeni bir denge kurulmasını beklemek oyun teorisine aykırıdır. bu düzen sadece aşiretlerin yararınadır. ayrıca giderek daha fazla ülkenin batısında çıkar elde eden aşiretler için türkiyeden kopmak çıkarlarına terstir (bu durum değişebilir). öte yandan pkk’nın yada kürt milliyetçilerinin mücadeleyi kaybetmesi yada yok olmaları da işlerine gelmez çünkü böyle bir durumda merkezi hükümet ile pazarlık kozunu kaybetmiş olacakları için merkezi yönetim feodal düzeni yıkarak onları yok edecektir. ayrıca kürt feodalizmi hizipçilik üzerine kurulmuştur. bölgedeki aşiretlerin her birinin çıkarları çatışır. bu sebeple ne hepsi kürt milliyetçisi olur ne de devlet yanlısı olurlar. bu feodal sistem gereğidir. hatta bazı aşiretler zaman zaman kürt milliyetçisi (barzanici) rolüne bürünmüş, başka zaman da sıkı şekilde devlet tarafına geçmiştir. bunda şaşılacak bir şey yoktur, aşiretler söz konusuysa kaypak bir zemine alışmak gerekir.

    türkiye yöneticileri ne yazık ki, bu oyuna gelmişlerdir. bölgedeki korucu uygulaması buna örnektir. halbuki bizim politikamız feodal sistemin olabildiğince çabuk yıkılması, bölge insanının medenileşerek ulus devlet içinde hızlı bir asimilasyonu üzerine olmalıydı. fakat ne yazık ki türk eğitim sistemi feodal çarklar sebebiyle bölgeye girememiş, bölge türkiye’ye bağlı olmasına rağmen çoğu yerde türkçe bilen insan sayısı 15-20 %’yi geçmemiştir. neredeyse 1000 senedir (bunun 500 senesi türk yönetimi altında) beraber yaşadığımız insanlara türkçe öğretememişsek çuvaldızı (hatta mümkünse daha kalın bir şeyi) kendimize batırmamız gerekir. aşirete karşı aşiret politikası artık iflas etmiştir. bu politikanın terk edilmesi gerekmektedir.

    tespitler bitti şimdi çözüm için yapılabilecekler

    (bkz: kürt sorunu/@galatyphoon)

    konu ile ilgili bazı kaynaklar;

    kürtlerde aşiret ve akrabalık ilişkileri – lale yalçın
    dünden bugüne kürtler – a. m. menteşaşvili
    aşiret raporu
  • göçebe bir kökenden gelen türklere devamlı aşiret dizileri seyrettirilmek suretiyle bir düşünce kirliği de yaşatılmıştır. halbuki göçebelik ne kadar maddi çıkarlardan uzak bir hayat tarzı ise aşiret bir o kadar maddi dünyanın pisliklerine bulanmaya müsait bir hayat tarzıdır. burada erkeklerin kendilerine model olarak, kadınların da eş olarak uygun gördügü ağalar aslında, iktidarı altındakileri sömüren kişilerdir. onlara karşı durmadan ezilmişliği atmak mümkün olmayacaktır.
  • kürtler feodal ve (alttan alta gelişimini tamamlamamış, geri) toplumdur önermesinin altını doldurmak için fazlasıyla genelleme içeren ve hiç duymadığım isim/tanımlar duymama neden olmuş ifade. iyi de bu isim ve tanımları duymamamış olmamın ne önemi olabilir?
    1) bahsedilen toplumun bir bireyi olmam, dolayısı ile fikir belirtmek için bilgi sahibi olmam
    2) böyle birşey varsa bile ben duymamış isem bu da kürtlerin homojen bir toplum olmadığının bir delilidir.

    yine de feodalizm kürtler de yoktur demek ne kadar saçma ise kürtler feodal bir toplumdur demekte o derece saçmadır. yani; evet kürtler de feodalizm vardır(veya eskiden vardı) ama bu tüm kürtlere homojen bir şekilde dağılmamıştır.

    aslında feodalizm avrupa dan ihrac edilmiş bir tanımdır. dolayısıyla bu topraklardan çok batıya ait bir tanım. avrupa daki feodal toplumların yapısının en önemli özelliği çıkarları belli bir yöredeki insanların bir kan bağı olmadan feodal toplum düzenine tabii olması. oysa kürtler de ve de doğu toplumlarındaki en önemli özelliği kan bağının temel olması. onun içindir ki aşiret bu yapı için varolan ve daha doğru bir tanımdır.

    peki günümüzde aşiret düzeninden bahsetmek ne kadar mümkün? televizyon dizilerini bir kenara bırakırsak çoğu yörede aşiret düzeninden bahsetmek mümkün değil. evet belki hala bazı yörelerde gücünü kaybetmemiş güçlü aşiretlerden bahsedilebilir ama bu kürtlerin geri bir toplum olmasından değil bölgesel ekonomik ve eğitim sorunlarından kaynaklanmaktadır. çünkü aşiret düzenini dayandığı en büyük dayanak toprak ve tarımdır. kişinin geçimini sağlamak için bir toprak parçasına ihtiytaç duyduğu düzen aşiret düzenini destekleyen en büyük nedendir. insanların geçim alışkanlığı değiştiğinde bu düzen de değişmeye mahkumdur.

    peki aşiret düzeni topluma ne gibi şeyler getirmişti(r). zannedildiği gibi diğer doğu toplumlarından farklı veya yeni şeyler getirmemiştir. doğu toplumlarının hepsinde töre, gelenek görenek, kanbağı, aile çok önemlidir. hatta wyatt earp ın filmde sürekli tekrar ettiği "hayatta en önemli şey kan bağıdır" sözü sanki bu toplumlar için söylenmiş gibidir.

    kürtler de akraba evliliğinin çok olması yine zannedildiği gibi aşiretlerin getirdiği bir yenilik değildir. bu yine doğu toplumlarında çokca rastlanan bir olgudur, daha önce internette akraba evliliği ile okuduğum fakat şu an açamadığım bir siteye göre ( www.cousincouples.com)
    bu tür evliliklerin en çok rastlandığı ülke arabistan. nedeni ise basittir; bu toplumlar yapı itibari ile kapalı toplumlardır. ve evliliklerde görücü usulü ya da en azından aile büyüklerinin onayı şart olduğundan(ki eskiden küçük yaşta evlendirildiği için ailelerin tercihi daha önemliydi) ailelerde tanımadığı insanlarla evliliklere onay vermediğinden bu tür evliliklere sık rastlanır. fakat insanların eğitim seviyesi arttıkça(ve kendi tercih ettirecek yaşa geldiğinde) çocuklarının yaptıkları tercihlerede saygı duyuldukça bu evlilikler azalacaktır. yani bu aşiret in getirdiği yazılı olmayan bir kural yapısından çok toplum yapısından kaynaklanmaktadır. bu evliliklerde miras bir etken olabilir, ama temel neden yuıkardakidir. kasablarda ve büyük şehirlerde bu evliliklerin daha fazla olmasının nedeni ilk nedenle ilgili; kapalı toplum yapısı değişmekte, insanlar daha fazla ve farklı kişiler ile ilişki kurmakta. ve eğitim seviyesi arttığı için biraz daha değişime açık olmakta.

    kürtler de evlenmiş çocukların ailesi ile birlikte yaşadığı doğrudur. fakat bunun nedeni babaların içlerinde bulunan dinmez emperyalist fikirler değil ekonomik durum ve ekonomik yapıdır. geçim genelde toprak ile olduğu ve toprağı paylaştırmak için tüm çocukların evlenmesi beklendiğinden, yani ortaklık devam ettiğinden böyle bir yaşam tercih edilir. ama yine vurgulamak gerekiyor ki, baba sadist değilse bu zannedildiği gibi babanın çocukları sömürdüğü değil müşterek bir ortaklıktır. diğer bir neden ise yeni bir ev yapmanın getireceği ekonomik yük.
    yiine kadın çok çocuk doğurmasınında bu emperyalist fikirlerle ilişkisi yok. kadın canı istediği zaman tek başına çocuk doğuramadığından bunu silah olarak kullanması mümkün değil. çok çocuk doğurmanın nedeni kadının iktidar mücadelesinden çok erkeğin isteği ile ya da müşterek olmakta. çünkü tarımın temel uğraş olduğu toplumlarda yeni bir çocuk aileye ekonomik yük değil tersine faydadır. bu yine şehirde ekonomik uğraşın ve ekonomik kaygının değiştiği durumlarda bu da değişmektedir.

    kürtlerde çocuğa 2-3 yaşına kadar isim verilmediği görmediğim, duymadığım bir iddia.

    yine kadının doğu toplumlarında hakettiği değeri alamadığı doğru. ama bunu yine aşiretlere bağlamak sadece kürtlerde ve de aşiret böyle emrettiği için olduğunu söylemek fazlasıyla gözü kapalı bir genelleme olacaktır. teşhis yanlış olunca çözüm de yanlış olacaktır.

    güneydoğu da çok çocuklu ailelerin nedeni yine zannedildiği gibi aşiretin etkisi yok denecek kadar azdır. çünkü bunun asıl nedeni bölgedeki ekonomik yapı, dini nedenler ve eğitimsizlik. bölge hala bir tarım toplumu olduğu için ve tarımla uğraşan toplumlarda fazla bir birey aile ekonomisine yük değil güçtür. bu toplumlarda büyük bir aile her zaman için daha güçlü bir ailedir. oysa işin içine eğitim girdiğinde değişecektir.

    ama türkiye de geniş aileler ile pkk veya kürtlerin gizli bir politikası olduğuna dair ilginç bir inanış olduğundan olay yine aşiret ile ilişkilendirilmekte. çünkü formül basit; pkk aşiret düzeninden beslenmekte, aşiret çok çocuklu olmayı emretmekte, o zaman çok çocuk yapanlar pkk destekçisi (bkz: görevim kürt nüfusunu arttırmak). oysa pkk nın çıkış yaptığı nedenlerde, beslendiği nedenlerde maalesef uzun dönemdeki yanlış politikalardır.

    sonuç olarak şu an kürtler arasında kesin bir feodalizm ya da aşiret yapısından bahsetmek mümkün değildir. varlığını devam ettiren aşiret ya da yanlış gelenekler(tabii hepsi kötü değil, güzel geleneklerde var) ise ekonomik ve eğitim eksikliğinden kaynaklanmakta. veya bu nedenlerden dolayı değişmeye dair yeterli irade olşumamakta. çözüm ise ne taa 1970 lerde 50 lerde tartışılan toprak reformu (bkz: türkiye de geri kalmışlığın tarihi) ne de başka birşeydir. dolayısı ile bir günde, bir yıl da, hatta 10 yılda çözülecek birşey değildir. çözüm eğitim ve ekonomik durumun değişmesidir. teşhis yanlış yerlerde arandıkça, çözüm de gecikecek kaybolan da sadece şu anki nesil de olmayacaktır.
  • insanları birey olarak değil, mensup olduğu topluma göre değerlendirmek zaten fazlasıyla feodal ve ilkel bir bakış açısı olduğu için biraz çelişkili bir bakış açısıdır.
  • nerden başlasak bilmiyorum. çok partili döneme geçiş sonrasında güneydoğuda var olan aşiretlerin devlet eli ile bizzat kurulduğundan mı başlayalım? chp ve dp gibi iki partinin yıllarca rekabet ederken patronaj ilişkileri çerçevesinde hiçte kemelizme yakışmayacak derecede çıkarcı davranıp oy peşinde koştuklarından dolayı büyüyüp güçlenen aşiretlerden mi başlayalım? yoksa tarımda makineleşme sonrasında ağalara devlet eli ile verilen kredilerle alınan traktörlerin ağalar atarfından orta ve küçük boy çiftçiye kiralanmasından mı başlayalım? yoksa türkiye politik yaşamına doğu ve güneydoğudan müdahil olan milletvekilerinin tamamına yakınının aşiret lider olduğundan mı başlayalım? yoksa pkk ile mücadele etmek için köy korucusu haline getirilen aşiretlerin eline silah verip, kadınlar dahil olmak üzere her aşiret mensubuna verilen bölgeye göre gayet dolgun olan maaştan mı başlayalım?

    nerden başlarsak başlayalım, karşımıza çıkacak olan kapı gayet net: devlet eli ile korunmuş bir feodal yapı.

    cumhuriyet kurulduğundan beri feodal yapıyı kırmak için sadece iki kez (şeyh sait isyanı ve 60 darbesi sonrası) batıya ağa sürmek ve akabinde geri gelmesi acaba devletin kürt soğrafyasında feodalizmi yok etmek konusunda hiçbir samimi adım atmadığına bizzat işaret etmiyor mu? iki geri dönüşlü sürgün dışında başka hiçbir soyal değişim hamlesi yapmadan ağa sınıfını her zaman güçlendirmiş politikalar ile oy deposu olarak görülen bir kalabalıktan başka nedir kürt feodalizmi?

    ben size söyleyim yanlış bildiğinizi..köylerini yakıp batıya sürdüğünüz * türkiyenin en fakir insanlarını anti-modern diye etiketlemek için yer arıyorsunuz..kürtler parasızlıktan en pis iş olan mafyacılık yaptıklarında "pis feodal seni" diye çığırmak çok hoşunuza gidiyor. çünkü siz kemalizmin öngürmüş olduğu yüzü ve kıçı batıya dönük tipolojinin en saygıdeğer fertlerinden birisiniz. ve işin ardındaki devlet eli korunan feodalizm hiç gözünüze görünmüyor..ilk başta kurduğunuz gibi kürtler doğal olarak geri kalmış bir kültürden geliyorlar..bu bir allah vergisi..sosyal değişim diye bir olgu yok nasıl olsa literatürünüzde..ve hatta sizin yüce türk ırkınıza yüz sürebildikleri için mutlu olmaları gerekiyor..

    ve son olarak kürt feodalizmi nedir diye sorarsanız ben de sunu derim: aynaya bakamayacak kadar cesaretsiz olan türklerin kendi başarısız kemalizm projesinin faturasını kesmeye çalıştıkları uydurma kılıftır derim..susarım..

    ağam sen konuş..
  • köle çocukları jandarma kurtardı

    doğu ve güneydoğu illerinden işçi simsarları tarafından ailelerinden haftalık 40- 50 ytl’ye kiralanıp adana’ya getirilen ve pamuk tarlaları ile narenciye bahçelerinde köle gibi çalıştırılan 58 çocuk, jandarmanın operasyonuyla kurtarıldı.

    http://www.milliyet.com.tr/…/12/04/son/sontur31.asp
  • herhangi bir gazete haberini su götürmez delili olarak sunabileceğiniz içi boş kavram(neden içi boş olduğu için (bkz: kürt feodalizmi/#9218254)). ve bu yönüyle kafasındaki doğu(orient) tanımını doğrulmak için çıktığı şark seyahatinde gördüğü herşeyi bu tanıma yorumlayan 18. yüzyıl oryantalistlerin tutumundan pek farklı değildir. önce tanımı kabul et biz altını nasıl olsa doldururuz mantığı.
    (bkz: tümdengelim)

    bir de bu önyargılı haber okumanın alt metni okunduğunda, şöyle bir yönü var ki; doğu ve güneydoğu anadolu dan gelen/yaşayan herkesi kürt olarak görebilir, bu nedenle yapılan yanlışları, çocuk süistimallerini kürt feodalizmine dayanak olarak görebiliriz. zira doğu ve güneydoğu da yanlızca kürtler yaşar. mesela doğu ve güneydoğu illerindeki nüfus artışını direk kürt nüfus artışı olarak alabiliriz*. peki bu ön kabullarden yola çıkarak doğu ve güneydoğu illerine kürt illeri diyebilirmiyiz?. denemeyeceğini, yapılan imalar bunu gösterse de denemeyeceğini, vaktiyle babaerenler in başlığının altında kopan fırtınadan biliyoruz.
    (bkz: adamin diyo)
  • (bkz: #9820023)

    güneydoğudaki kürt aşiretlerinin devlet eliyle kurulduğunu iddia edecek kadar gerçekten uzaklaşabilme becerisini göstermek ilk başta şaşırtıcı olsa da, kürt meselesi üzerinde tartışırken muhataplarımdan çok daha beterini duyduğum için, en azından benim için çok da şaşırtıcı değil. selçuklu ve arap kayıtlarında dahi atıf yapılan söz konusu kürt aşiretlerin tarihi kürt tarihi ile denktir. bunu reddetmek, aşiret sistemini çok partili dönemde türk devleti kurdurdu demek kesif, ucuz propaganda yapmaktan öte bir şey değil.

    feodal yapının devlet tarafından korunduğu iddiası ise bir gerçeğin retorik maksatlı olarak çarptırılıp, doğru olmayan bir tabir ile ifâde edilmesidir. kürt feodalizmi'nin tanımını yaparken, daha en başta, aşiretlerin merkezi hükümetler ile başbaşa kalmamak için hep ikili oynadıklarını bu oyuna merkezi hükümetin istemeden de olsa alet olduğunu yazmışız. gerek muhafazakar sağ partilerin bölgeye yönelik yavşak politikaları, gerekse pkk'nın demoklesin kilici gibi ankara'nın üzerinde durması feodal düzenin işine gelmiştir. fakat bu gerçeği böyle ifâde etmek yerine, "devlet aşiretleri korudu" ve hatta "aşiretleri tc kurdu" * demek arasındaki fark propaganda amaçlı dezenformasyon yapmak ile tartışırken gerçeği aramak arasındaki farka eşittir.

    insanlık tarihinde hangi merkezi devlet düzeni, yerel feodal yapılarla anlaşmış ki, türkiye devleti de kürt feodali düzeni* ile anlaşsın, onları korusun, kollasın. yine aynı şekilde, çoğu kürdün inanmak istediği başka bir saçmalık da, pkk'nın aşiret düzenine karşı olduğudur. hayır, pkk devlet ile işbirliği yapan aşiretlere karşıdır. pkk bucaklara* karşıdır, ama ertuşi'ye karşı değildir. pkk'nın devlet yanlısı aşiretlere saldırılarını öne çıkarıp pkk feodal düzene karşıdır demek tipik bir dezonformasyondan başka bir şey değildir.

    yahu en başta, pkk'nın kendisi bir feodal örgüt, tek adam kuruluşudur. tipik bir aşiret yapılanması ile pkk'nın yapılanması arasında en ufak fark yokken, nasıl olacak da, pkk feodalizme karşı olsun ? kürt kadınlarını toplayıp, göbeğini kaşıyarak onlara hakaret eden, sıradan kürtleri tipik bir ağanın marabasına tepeden bakışına benzer şekilde küçük gören ve her fırsatta onlara hakaret eden zihniyet mi feodalizm düşmanıymış ?

    şimdi gelelim, burada kürtler hakkında kötü bir şey söylenmiş hemen savunmamız lazım refleksinden kaynaklanan, kürtler'i anti-modern, geri toplum olarak etiketlemeye çalışıyorsunuz iddiasına. emin olun, kürtler'i aşağılamak isteseydim, öncesinde uzun bir vaktimi bu işe ayırıp, bir ton kitap okuyup kürt feodalizmi başlığını açmaktan çok daha etkili ve kolay yollları seçerdim. söz konusu yazının (bu başlığın ilk yazısı) en altında yazının kaynakları verilmişken, bunlar gerçek değil, gazetelerden apartılmış vs diye saçmalamayın. bu kadar da eleştiriye tahammülsüz olmayın.

    hele bir de, başarısız kemalizm projesi saçmalığı var, behey adam;

    bir türk olarak kendi adıma konuşursam, 1950 sonrası gelen yavşak muhafazakâr sağ iktidarlar tarafından millete kemalizm olarak yutturulan, atatürk'ün yapılmasına önayak olduğu cumhuriyet reformları türkler'e çok faydalı olmuştur.

    ve en azından size bakarak söylüyorum, bugün iran'daki kürtler gibi kadın taşlamıyor, ırak'taki kürtler gibi hamaktan kameraya el sallayıp "tenk yu amerigga for demograsieaaa"* diye çığırmıyorsan, bence kemalizm sandığın şey senin adına da iyi işler yapmış demektir.

    elbette, ne yazık ki söz konusu reformların bütün kürtler'e size etkili olduğu kadar etkili olduğunu söylemek mümkün değil. zira paçasını bu zavallı hayattan kurtarmış turko kürtler canhıraş bir şekilde kürt feodalizmini inkar etmeye çalışmak yerine, diğer bazı cahil militan kürtler'i, hayatta doğuya gönderilen cumhuriyet öğretmenlerini öldürmekten daha faydalı şeyler yapabilecekleri yönünde ikna edebilselerdi, bugün güneydoğudaki kürtler de sizin ulaşabildiğiniz bu bilinç seviyesine ulaşabileceklerdi.

    (bkz: #10339162)

    gelelim şu kürt illeri saçmalığına. konu ile ne gibi bir alakası olduğunu çözemedim ama, kürt illeri tabiri de dahil olmak üzere buna benzer tabirler hep iki uçlu mızrak şekline benzer. sen başkasını bu mızrak ile dürteceğim derken yanlışlıla sana diğer ucu batabilir. zira kürt illeri varsa türk illeri de vardır. türk illerinde özgürce yaşayıp kürt illerinin varlığından dem vurmak, sırça köşkde yaşayıp, elalemin betonarme evinin camına taş atmaya benzer. birisi çıkıp pekala "kardeşim madem illeri yok bu kürttü yok bu türktü diye ayırıyorsun, demek ki ben olmam gereken yerdeyim ama senin ne işin var türk illerinde ?" diye sorabilir. bu vakte kadar soran çıkmadıysa, bunun altında yatan sebep, o beğenmediğiniz atatürk'ün türkler'in kafasına işlediği ilkeler* yüzündendir. üstelik böyle bir soruyu sormak, doğuya yani sizin tabirinizle kürt illerine giden otobüsleri durdurup, türkler'i ayırıp kurşuna dizmekten, en hafif tabirle, daha insanca olduğu da aşikardır !
  • kürtler in şu an içinde bulunduğu durumu tesbitten çok kafadaki kalıplaşmış oryantalist fikirleri ifşa eden bir kavramdır. oldukça geniş ve farklı ülkelere ait bir coğrafyada yaşayan kürtleri tek tip, birbirinin kopyası ve de statik bir toplum olarak görme arzusunun ön kabullerle tatmin edilmesidir. ki buna göre kürtler yönetilmesi ve de "kurtarılması" gereken bir toplumdur. bu yabancı olmadığımız bir fikirdir, zira aynı fikirler uzunca bir dönem batıya hakim olmuş oryantalizm in, lokal olarak daha dar bir çerçevede, türkiye deki yansımasıdır.
    (bkz: oryantalizm) (bkz: edward said)

    bir kez daha yineleyerek: aşiret, kapalı toplum yapısı, birey değil toplum olarak ifade etme/algılanma ve bunun sonuçları yalnız kürtler in değil ortadoğu toplumlarının çoğunluğunun muzdarip olduğu bir sorun(du). fakat bu sorun tüm dünyadaki hızlı gelişmeye paralel olarak hızla değişmekte. fakat bu sorunlar ortadan kalkmaktan çok farklı bir yapıya evrilmekte. mesela şehirleşme ile birlikte aşiret yapısı zayıflarken bu sefer ekonomik ve sosyal sorunlar artmıştır[aşiret varken elbette yine vardı bu sorunlar, fakat bu kadar ön planda değildi].

    fakat bu sorunlar ifade ederken, amaç üzüm yemekse, oryantalist bir bakış açısı ile yapılmamalı. biz biliyoruzki bu bakış açısı uzunca bir dönem batılı çoğu kimseyi esir almıştı. ve yine biz biliyoruz ki oryantalizm ve doğu ve de toplumlarına dair kafadaki bu kalıplar haberlerin verilmesi ve okunmasına da yansır. (bkz: covering islam) (bkz: edward said)

    yalnız bu haber okumalarında yapılan bariz yanlışları işaret etme adına yapılan ironinin aynen, üstelik bu sefer satır aralarında "bak büyük abi* nin zaten bu ülkede yaşamanıza dair büyük hoşgörüsü var, bunu suistimal etmemeli, büyük abiyi kızdırmamalı. kızınca neler olabileceğini bir düşün" tadında mesajlarla, kategorizasyona tabi tutularak[(kürt milliyetçileri, türko kürtler(bu tanımdan bile bir oryantalizm analizi yapılabilir ama neyse..)], döndüğünü görmek insana acı veriyor;

    "doğu ve güneydoğu illerinden..... kiralanan çocuklar.." haberindeki çocukları kürt feodalizmine bir örnek olarak sunmanın ilk şartı bu illerden toplanan herkesin kürt olduğu ön kabuldür. eğer bu illerden toplanan herkes kürtse bu kürtler deki feodal yapıya[ki bence feodal yapıdan çok, bir ahlaki bataklığın örneğidir] örnek olarak verilebilir. eğer hepsi kürt değilse o zaman bu özelde kürt feodazlimine değil genelde feodalizme örnek olacaktır[yineleyerek; bu feodal yapıdan çok, başka bir soruna işaret]. yani doğu ve güneydoğu dan toplanan tüm işçilerin kürt olduğu ön kabulu olmadan hiçbir süzme işlemine tabi tutmadan bunu kürt feodalizmine örnek olarak göstermeniz mümkün değil. yani bu ön kabulü yapıyorsanız, doğu ve güneydoğu illerinde sadece kürtler in yaşadığını kabul etmiş oluyorsunuz. böyle bir durum olsaydı kürt illeri tabiri pekala uygun olabilirdi. [ asiri nufus artisinin kurt sorununa etkisi de benzer ön kabuller içerdiği, doğu ve güneydoğu illerindeki nüfus artışı hiçbir süzgece tabi tutulmadan kürt nüfus artışına örnek verildiği için örnek verildi ]. oysa doğu ve güneydoğu daki illerin çoğunu gezmiş ve de orda doğmuş biri olarak; durum böyle değil. o illerde sadece kürtler yaşamıyor, ve de orda yaşanan sorunlar sadece kürtler in değil. tamam ülkedeki sorunları kürtlere yıkma adına bir çabanın olduğu bariz . (bkz: dogru degil dogruysa bile kurtler yapmistir)
    yalnız bunu yaparken bu türden fahiş yanlış ön kabullere girilmemesi tavsiye olunur.

    ve elbette doğu ve güneydoğu daki illerde sadece kürtler değil, araplar, türkler ve daha birçok farklı etnik yapıuda kimseler yaşadığı ve ülkedeki oturma iznine sahip herkese açık olduğu gibi, batıdaki illerde ülkede oturma iznine sahip herkese açıktır.
  • -alıntı-

    kürdistan'daki birincil ilişkilerin başında aileye, aşirete ve de aşiret reisine ya da ağaya bağlılık gelir. ancak dini önderlere, özellikle şeyhlere ve din kardeşliklerinin (derviş tarikatları) başında olan tanınmış sufilere bağlılık da eşit derecede güçlüdür. bu bağlılıkları kırabilmek için, fazlasıyla çaba sarf edilmiş ama boşa çıkmıştır. türkiye'de ilk olarak atatürk tarafından tepeden inme önlemlerle şeyh ve ağaların gücü kırılmaya çalışılmıştı. daha sonraları ise genç nesilden sosyalistler, köylüleri sınıf temelinde harekete geçirme girişiminde bulundular. yine de kürt köylüleri ve çobanları ağalarının yolundan gitmeyi sürdürdüler. seçimlerde başarı kazanan adayların hemen hemen hepsi ya ağa ya şeyh ya da onların adamlarıydı. aşiretliler ve reisleri arasındaki ilişkinin iyice sömürücü bir hal aldığı ve bu sömürünün ağa tarafından herhangi bir yolla hafifletilmediği ya da telafi edilmediği hallerde bile, bu bağlılık uzun süre devam eder.

    -alıntı-

    ağa şeyh devlet sayfa: 19-20/martin van bruinessen
hesabın var mı? giriş yap