ölü evi
-
cenaze evinin diger bir tanimi.kucuk yerlerde soylenir.yeni olen birinin evidir.konu komsu tanidik tanimadik bi ton insan toplanir, bassagligi muhabbeti bitince pilav,tavuk,helva menude ne varsa yenir.
-
dostoyevskinin romanında * hapishane yerine kullandıgı tabir..
-
-
(bkz: elgülü)
-
(bkz: house of 1000 corpses)
-
(bkz: cenaze evi)
-
geride kalanlarin evi..
-
ayriyeten (bkz: uyku evi)
-
en kötüsü elbette genç bir ölünün çıktığı evdir.. bazen evladına o kadar bağlıdır ve o kadar ani bir ölümdür ki gelen, ebeveyn çocuğunun odasını aylarca bir müze misali korur, eşyaları yerinden oynatmaz, çocuğunun ölmeden önce odasını son kez bıraktığı şekilde muhafaza eder.. ziyaretçi için en dayanılmaz an da zaten, ölenin anne ya da babasının o odayı size gösterme anıdır.. ne ebeveyn odayı ve içindekileri tasvir edebilir o an, ne de siz doğru dürüst dinleyebilirsiniz onları..
-
bir de adettendir, olu evinde yemek pisirilmez derler. cok mantikli, o kadar telasin icinde bir de yemek mi dusunecek ev sakinleri. bassagligina gelenler birseyler getirirler. ama ola ki butun gelenler ayni seyi getirirlerse uzun bir sure ozdeslestirme nedeniye o yemekten nefret edebilirsiniz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap