a man needs a maid

• ahh hele bir de filipino olursa..!
• çok güzel bir neil young şarkısı. bir o kadar güzel les rita mitsouko yorumu da bulunmaktadır
  
  sözler;
  
  my life is changing
  in so many ways
  i don't know who
  to trust anymore
  there's a shadow running
  thru my days
  like a beggar going
  from door to door.
  
  i was thinking that
  maybe i'd get a maid
  find a place nearby
  for her to stay.
  just someone
  to keep my house clean,
  fix my meals and go away.
  
  a maid. a man needs a maid.
  a maid.
  
  it's hard to make that change
  when life and love
  turns strange.
  and old.
  
  to give a love,
  you gotta live a love.
  to live a love,
  you gotta be "part of"
  when will i see you again?
  
  a while ago somewhere
  i don't know when
  i was watching
  a movie with a friend.
  i fell in love with the actress.she was playing a part
  that i could understand.
  
  a maid. a man needs a maid.
  a maid.
  
  when will i see you again?
• david gilmour un en sevdiği 10 şarkı içerisinde saydığı young güzelliği..harvest albumünden.
• neil young'ın (bkz: harvest) albümünde yer alan ve londra senfoni orkestrası ile kayıt ettiği iki şarkıdan biridir. (diğeri güzellik için(bkz: words))
  (bkz: jack nitzsche) orkestraya liderlik ediyordu. çoğu eleştirmen orkestra versiyonunda şarkının aşırı şiştiğini söylüyordu. kimilerine göre ise, bir film bestecisinin yüksek melodram kıvrımlarını ve dönüşlerini pekiştirebileceği şekilde young'ın performans dinamiklerini vurguladığını söylüyordu.
  örnek olarak; şarkının en vurucu yerinde young'ın piyanoyu "vurarak" "mai-ai-ai-aid" diyerek haykırdığı nokta da piccolo, tellerden önce "yükselen bir uyarı notu" çalar.
  şişirilmiş diyen eleştirmenlere rağmen (bkz: rolling stone) bunu "dramatik" olarak adlandırdı ve (bkz: bob dylan) bu tanımı beğendi.
  young, “bazı insanlar düzenlemenin abartılı olduğunu düşündü ama bob dylan bana favorilerinden biri olduğunu söyledi. bob'u daha çok dikkate aldım." dedi. şarkının "abartılı" olduğunu, ancak harika olduğunu belirtti."
  
  şarkı da, yeni bir ilişkiye başlamayı düşünen adamın aklından geçen, yaşadığı yalnızlık, güvensizlik ve incinme duygusunu irdeliyor ve bana göre de su günlerde kendi kendime sorduğum, bir kadına yalnızca etrafı toparlaması için mi ihtiyacım var, yoksa duygusal olarak gerçekten buna ihtiyaç duyuyor muyum? young bunu bize empresyonizm tarzında aktarıyor. şarkının adı ve içeriği cinsiyetçi olduğu gerekçesi ile büyük eleştiriler almış. büyük pay şarkı içerisinde geçen "maid" hizmetçi kelimesi sayesinde oluyor, gazetecisi "nigel williamson" young'ın şarkıda bir hizmetçi hakkındaki duygularını şöyle açıklamış, "şarkıyı sırt ameliyatından sonra hastaneye kaldırıldığında yazdı, o zaman tam anlamıyla bir hizmetçinin yardımına ihtiyacı vardı."
  bu eleştirileri önceden hisseden young albüm kayıtlarından önce şarkıyı çaldığı, 21 ocak 1971'de boston müzik salonu'nda şarkının erken performansında şunları söyledi , "bu yeni bir şarkı. buna "bir adamın hizmetçiye ihtiyacı var" denir. bu sadece bir kelime. . . gerçekten istediğim anlamına gelmez. herhangi biri bir şey anlatmak istediğinde yeterli olduğunu düşündüğü şeyler söyler, bu başka bir şeyi anlatsa bile...söylediğimde kişisel olarak almayın. gerçekten bir hizmetçi istemiyorum."
  son bölümde young bir film izlediğini ve aktrise aşık olduğundan bahseder... bu bölüm, young'ın ilk oğlunun annesi olacak aktris "(bkz: carrie snodgress)'e" aşık olmasının otobiyografik bir referansıdır.
  young, snodgress'e ilk defa, (bkz: diary of a mad housewife) filmindeki titiz ev hanımı rolünde görünce vuruldu.
  şarkının ilk hali (bkz: heart of gold) ile karışık geçtiğini gösteriyor, ilerleyen konser zamanlarında young, heart of gold'u akustik gitar ile söyleyecek şekilde besteledi.
  
  kaynak;vikipedi
• neil oturur piano taburesine, başlar parmakları oynatmaya, diğer yandan mırıldanmaya, sende alırsın buz gibi biranı, düşünürsün, yudumlarsın..
• duygu yüklü, damar neil young parçası. young'ın bu depresif yanını en neşeli parçasında bile sezebilirsiniz.
  
  "a maid..." diye girdiği an...