• ankarada dikimevi ve ulucanlar arasinda olan, diger devlet hastanelerine gore nisbeten daha iyi hastane. tabi burda da her berbat hastane mekani ogeleri mevcut; suratiniza tuhaf tuhaf bakan tipler, umursamaz doktorlar, hasta olani icine cekicekmis gibi dosemeler, uzerinde egri bugru yazilar asili kapilar, zombiden farksiz hastabakicilar, ayni yeri butun gun silerek zaman geciren temizlikciler, ise yaramayan tuhaf renklendirme cabalari ile ortaya cikan gri bir karmasa, insani bogan kimyasal kokusu, yiycekmis gibi bakan tuhaf hemsireler, pis pis siritan ne idugu belirsiz kadinlar, kufur eder gibi isini yapan uzmanlar, hepsinde bir kotu sonbahar kokusu, bir ruhsuzluk, hissizlik, istemezlik...

    evet nisbeten iyi olan bu.
  • şu anda yanmakta olan hastanedir. çatı komple kül oldu içindeki gelişmelerden şimdilik haberdar değiliz.
    (bkz: eksi sozluk haber ajansi)
  • tam adı ankara eğitim ve araştırma hastanesi olan hastane.

    yıl olmuş 2013, hala hakkında bu kadarcık entry görüyoruz. ben de yıllardır ankara'da yaşıyor olmama rağmen babamın hastalığı nedeniyle sadece bir ay önce varlığından haberdar oldum. halbuki bina olarak çok eski duruyor. iki tur attıktan sonra, osmanlının son dönemi ya da cumhuriyetin ilk yıllarından falan kalma ve o zamandan beri pek de restore edilmemiş sanılabilir. fakat sitesinden öğrendiğime göre 1957 yılında yapılmış.

    madem sitesine kadar gittim, link de vereyim http://www.ankarahastanesi.gov.tr/

    bence çok kötü bir yerleşkesi var. neyin nerde olduğunu anlamak zaman alıyor. karışık. hangi bina nereye bağlı, kim nerden çıkacak belli değil, kendinizi sanki bir labirentteymişcesine * dolanıp duruyor halde bulabilirsiniz.

    bir de a-b blokta (servisler haricinde) tuvalet yokmuş. ben çok aradım, sonunda görevliye sordum ve 'bu binada yok, poliklinik binasında var' cevabını aldım. siz de boşuna aramayın.
  • çalıştığım kurumun sosyal haklarına binlerce kez teşekkür etmeme ve iyi ki özel hastaneler var dememe neden olan devlet hastanesidir.
    --- spoiler ---

    ankarada kornea naklini devlet hastanelerinin içinde sadece ankara hastanesi yapmakta. annem babamın üzerine kayıtlı olduğundan mecburen kornea nakli için sırada bekliyorduk derken dün gelen müjdeli haberle bugün ameliyat olacaktı. hastanenin diğer servisleri nasıl bilmiyorum ancak göz bölümünün iç idaresi tamamen yerlerde. hem nakilde tek tutuluyor, hem de bir düzen yok. hastalar yatış işlemlerinin onaylanmasından, anestezi uygunluğuna kadar kendileri alıyor geliyor. hadi onu geçtim yatağın ameliyat sonrası belli oluyor. ameliyata girecek hastaları kadın-erkek olarak ayrı ayrı odalara tabiri caizse ahırlara(neden ahır benzetmesi yaptığımı birazdan okuyacaksınız) koyuyorlar. dolapların üzerinde yer alan hijyenliği muamma ameliyat önlüğü yine aynı odanın içerisinde bulunan tuvalette evet yanlış okumadınız, aynı oda içerisindeki tuvalette giyiniliyor.. düşünün ki içeri hacetini yapmak için girenler çıktığında, bu sefer ameliyat önlüğünü giymek için girenler... rezalet... daha bitmedi... ameliyattan çıkan hastaları eğer lokal olduysa direk yine aynı odaya getiriyorlar... ameliyat olanlar ve olmak için sıra bekleyenler aynı yerde. hem de diplerinde her yanı pis olan ve keskin amonyak kokusundan içeride durması bile zor olan tuvaletle aynı odaya. ameliyattan çıkmışsın ve o itiş kakış ter ve amonyak kokulu odaya getirip seni bırakıyorlar...

    neyse görevliler geliyor, adını okuyor seni sandalyeye alıp ameliyathaneye götürüyor. içeri girer girmez giriş kapısının üzerindeki ekranda ameliyatın başladığını takip ediyorsun.. bekliyorsun çıkmasını... 40 dakikalık operasyon oluyor sana 1.5 saat. sonunda annen hiç birşey yapılmadan kolunda damar yolu ile kapıdan çıkıyor. onca zaman içerde film tartışmalarının yapıldığını, aslında nakle gerek olmadan temizleme yolu ile korneayı kurtarabileceklerini en kötü kirli bölgeye ait tabakanın değiştirilebileceğini söyleyip seni bir başka randevu için masadan kaldırıyorlar!!! (gel de küfretme) tamam, tam kornea nakli olmaması güzel ama kardeşim sen bu hastayı günlerce izledin, filmledin, tahlilledin. tam narkoz verilecekken mi buna karar veriyorsun? önceden siz ne iş yaptınız da bunu ameliyat masasında 1.5 saat tartıştınız. bu nasıl bir hipokrat yeminidir? bu nasıl bir çalışma anlayışıdır... onca korkusuna karşın zor ikna olan bir insana ve ameliyathane önünde bekleyen yakınlarına bunca stresi nasıl yaşatabiliyorsunuz? nasıl güven bekliyorsunuz?
    --- spoiler ---

    işte böyle sevgili ekşiciler... ankara hastanesi\göz servisi o çok meşhur nakillerini nasıl yapıyor bilin istedim. varsa imkanınız hiç durmayın gidin özellere. ama eğer mecbursanız devlete, işte o zaman vay sizin halinize...
  • zekai tahir ek binasında dayak yemeden çıkana ödül veriyorlar. doktorlar zaten ortada yok, öğrenciler bakıyor. güvenlik hastaya omuz atiyor, hemşire bağırıyor, çağırıyor.

    erdoganin cumhurbaskani olduğu ülkede, güvenlik görevlisi hastayi tehdit edecek. gör bakalım, ne yapıyorlar adamı?
hesabın var mı? giriş yap