• nasıl bir psikolojik sürecin ürünüyse artık, genellikle kadınlarda ortaya çıkan bir durumdur. en fazla elektra kompleksiyle açıklanabileceğini düşünüyorum, ama ehil akılların işidir bu tespiti yapmak.

    kız çocuklarının önünde sonunda anneye benzedikleri kaçınılmaz bir gerçek olduğundan bu gerçeğin farkına varılmadığı anlarda korkunun izleri başlarda rahatsız edici olmaz. ilginçtir, küçük kız çocukları, rol-model alma dönemlerinde annelerin topuklu ayakkabılarıyla, giysileriyle, takılarıyla, makyaj malzemeleriyle annelerine benzemeye çalışırken aynı çocuklar büyüdükçe annesiyle ortak yönlerini yok etmeye çalışır.

    özellikle ergenlik çağından sonraki dönemlerde yavaş yavaş anneye benzemeye tepki gösterilmeye başlanır. tepki gösterilen sözlerin başında: ''aynı annene benziyorsun.'' gelir. hakeret mi ediyorlar ulan sana, küfretseler o kadar koymaz değil mi? ama dostlar gelin bir düşünün, milletin çocukları illaki ebeveyne benzetme, çocukları ya anneye ya babaya benzetip tasnif etme hastalığı sizin de sinirlerinizi bozmuyor mu? tamam, yoldan geçene benzeyecek değil çocuklar, ancak öyle göze sokarcasına belirtmeleri yok mu! ''ayyynı annesi'' diyen teyzeler bir numaralı düşman ilan edilir böylece.

    başkalarını zevzeklikle suçlayabilirsiniz başta, ama adım adım annenize benzediğinizi fark ettiğiniz anda bundan tarif edilemez bir nedenden ötürü korktuğunuzu fark edersiniz. utanmak, sıkılmak değil.. çoğu kez gizli gizli gurur duymak da mümkün. birileri annenizin yaptıklarına methiyeler düzerken koltukları kabaran da yine siz olursunuz. çelişkinin en büyüğü budur.

    gerçek hayatta bu gerçekle karşılaşmak yetmiyormuş gibi bir de izlenen ya da okunan şeylerde üst üste bu gerçekle karşılaşmak korkuyu hissettiren bir etkendir. okuduğum bir cümle bu korkuyu çok iyi ifade etmekte, o benzeme fikrinden kaçışı en güzel açıklamaktadır. şöyle der: ''yüzümde annemin çizgilerini gördüğümde aynaya bakmayı keserdim'' *
  • anneye benzemek ile sonuçlanır.
  • anneye benzemekten korkarken, babaya benzemekle sonuçlanabilir.

    friends'in yedinci sezon üçüncü bölümünde joey'ye tekne kullanmayı öğretmeye çalışan rachel'ın, joey'ye bağırırken fark ettiği tam olarak budur:

    rahcel: oh god, joey! oh, i'm my father. oh my god, this is horrible! i've been trying so hard not to be my mother, i did not see this coming.
    (kabaca çevirisi "aman tanrım joey, ben babam oldum, bu korkunç, annem gibi olmamak için o kadar çok çabaladım ki, bunun olabileceğini tahmin etmemiştim.")

    kısaca demem odur ki yağmurdan kaçarken doluya tutulmamak gerek, anneye benzememeye kasarken, durum kontrolsüz bir şekilde babaya benzemekle sonuçlanabilir. :).
  • annesine benzemekten korkan ve korktuğu oranla annesine benzeyen dizi karakteri için:

    (bkz: brenda chenowith)
  • anne yaşıyorken ortaya çıkar. anne öldükten sonra ortadan kalkar. hatta annenize benzemekle suçlandığınızda aç da kıçınla dalga geç ebesini ters görenin evladı diye posta koyulur.

    ergenlikte hoş karşılanabilir ama ötesinde, kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş. anam sen daha iyi mi bir anne olacaksın? genlerini kimden aldın da beğenmez oldun ebi ecdadını? tövbe tövbe mübarek gün.
  • korkuyorum cunku gumbur gumbur geliyor.

    eskiden annemle ananemin dedikodusunu yapardik, annanemle annem ne kadar farkli derdim icimden. simdi bakiyorum kadin gittikce ananem oluyor.

    ıste bu gercek karsisinda aglamak geliyor icimden.

    ha bide: anasina bak kizini al
  • kimi zaman baba gibi olmakla sonuclanir.
  • ne kadar korkarsan kork zamanla herkes annesine babasına benziyor. çevremde çok insanda fark ettim bunu. kendi yaptıklarıma bile şaşırıyorum bazen, e bu annemin hareketi, bana noluyor diyorum ama çoktan benim olmuş fark etmemişim. benim için güzel birşey, başkalarını bilemem.
  • rahmetli bihter ziyagil'in en büyük korkusuydu.
    (bkz: bihter ziyagil)
hesabın var mı? giriş yap