• ing. mağaramsı
  • kavernöz, boşluklu, bölmeli, mağaralarla dolu. kovuk, kav, cave ile doğal olarak ilintili ve akraba. mağara cave olduğuna göre karşılığı insi/inimsi/mağaramsı olabilir. tabii bir de sarnıç (cavern) var, o da kökte cave'e bağlanıyor. dilbilim dip kökün anadilini bulsa bari. bence ve bizce türkçe.

    temeldeki kov/kav sözcüğü içi boş demek oluyor ve zibilyon türemiş sözcüğü var. kova, kof, kofa, guva, kovan, belki kavak, kavuk, kofti gibi.

    (bkz: içi boş/@ibisile)
    (bkz: kov geçmek), koğuş
  • büyük üstadı azamı şerif deha buckethead'in,
    pike 227 albümünde,
    müthiş atmosferik duygu yoğunluklu parçasıdır

    edit: 04:45 te başlayan o parça parça yumuşak iniş yorgunken yatağa tatlı bir şekilde usul usul uzanmak gibidir
  • cavernous

    dövme yaptırmayı düşünen bi adam değilim. en azından şu yaşıma kadar. aslında güzel oluyor karşı değilim ama bir türlü "olur da pişman olur, o dövmeye dair fikrim değişirse" düşüncesinden ötürü dövme yaptırmadım, yaptırır mıyım bilmiyorum. ancak, müzikal bir eseri dövme yaptırma şansım olsaydı -ki hayatının %90'ı müzik olan biri olarak o dövme bir şekilde müzikle ilintili olacak ama müzikal bir eseri dövme yaptırma şansım olsa bu hiç şüphesiz cavernous olurdu...

    günün birinde;
    bir ruh bedeni terk edebilir...
    beden artık çalışmayı da bırakabilir.
    ama ikisi bir aradayken ortaya döktüklerin?
    işte onlar, seni sonsuz kılar...
    sonsuza dek yaşayacaksın buckethead...
    tıpkı mozart gibi..
    tıpkı rumi gibi...
    tıpkı bruno gibi...
    ölsen de ölmemiş olacaksın...
  • bir buckethead şarkısı.
hesabın var mı? giriş yap