• atvde pazar günleri yayınlanan, sunuculuğunu vahe kiliçaslanın yaptığı, abuk subuk oturma odası döşeme programı. bu haftaki konugu ankaralı hatice teyze idi. gayet muhafazakar gözüken bu hanfendinin salonunu moderen mobilyalarla düzenlediler (benim salonuma bunu yapsalar program formatının değişmesine sebep olurdum). hanfendi yeni salonunu gördüünde, yüzündeki "naptınız lan buraya" ifadesini, çok güzel olmuş kelimelerine çevirdi ister istemez. salonun içine ettiği yetmiyomuş gibi bi de evin içinde nerden çıktığı bilinmeyen, adı hiç bilinmeyen bi popçunun bulunduğu anlaşıldı. ve süper sunucu konuğunu hatice teyzenin salonundan seyircilerine tanıttı. adı hatırlanamayan konuk ise en kötü playback ile programı inanılmaz eylenceli hale getirdi. program o kadar karman çormanki, arada bi de talk show formatına dönerek, popçunun kralıyım yarışmasını başarıyla bitirmiş bi kişiyle muabbete başladı. abuk subuk gülüp işe yarar bi soru sormadan evet sana da çok teşkür ederim dierek çocuu da yolladı. yani programı "vahe kılıçaslanın skeç şovu" olarak lanse etse atv, yemin ederim ortamların kralı olur. böyle yetenekli bir sunucu-manken (cansız) görmedim. böyle program hiç görmedim.
    (bkz: bi siktir git dedirten televizyon programlari)
  • vahe kılıçaslan ın koltukların üzerinde hoplaya zıplaya sunduğu,uçtuğu program.
  • programa şöyle bir göz ucuyla baktıktan sonra orhan veli'nin anlatamıyorum şiirindeki "kelimelerin kıfayetsiz olduğunu" mısrası benim gözümde ayrı bir ehemniyet, bambaşka bir mana kazanmıştır..
  • sozde dekore ettigi tum mekanlari randevuevi konseptiyle ve kitsch estetigiyle dolduran program. tum bunlar olup biterken vahe kılıcaslan garip hareketleri, esprileri ve tabii ki cansız manken durusuyla isin daha anlamsizlasmasini saglar. is bu kadarla da kalmaz, program eskisinden daha kotu hale getirilen mekanda vahe'nin, ev sahibinin ve ismi hic duyulmamis bir popcunun gobek atmasiyla son bulur*.
  • vahe kılıçarslan kişisinin hop hop hopladığı, zıp zıp zıpladığı bir garip program...
    halılarda yuvarlanmalar, konuşurken yanlış yerde vurgular, fırıncı küreği gibi iki kocaman eli ikide bir ekrandan gözümüze gözümüze sokmalar...
    ama dur sen vahe dur, bir gün üzerine çıkıp sağlamlık testi yapmaya çalıştığın sehpa ya da masa kırılıp seni alaşağı edecek ya da olmadı benim necip türk esnafım "ulen siktin güzelim ceviz kaplama sehpayı, çizdin .mına kodun" diyerek eline geçirdiği ilk nesneyle dalacak sana, o olacak, tarih yazılacak..
    bakıyorum bazen o mülayim tipli mobilyacı abilerim yan yan süzüyor seni, esnaf dayağı yemen yakındır. aman diyim.. sen o programı dolapdere'deki mobilyacılarda çeksene görelim...

    bir de vahe abimizde nasıl bir çevre varsa, tek programda en az 5 taş mankenle çarşı pazar gezip alışveriş yapıyor, süper iş valla.
    dolgun maaş+yol+yemek+ssk+taş hatunlar+süper ortam... herşey dahil dedikleri bu olsa gerek...
  • (bkz: kekodizayn)
  • kervan çeyiz sponsorluğunda, vahe kılıçarslan'ın sevimli veya eğlenceli hale getirmek için tam tabiriyle kırk takla attığı ama başaramadığı changing rooms taklidi sıkıcı program.
    orijinali diy temalı iken, bizdeki versiyonu "sponsor eşliğinde zevksizliği katmerlendirelim" temalı olmuş, daha doğrusu olmamış.
  • uyandığınızda tv de hoplayan zıplayan bir adam görürseniz ve pazar gününün boktan geçebileceğini haber veren ilk işaretlerdendir bu program. boşluk duygusunun arttığı bir ruh hali ile niye burdayım, burası dünya olmasa diye düşünür insan.
  • dekorasyon meraklıları için gayet faydalı olabilecekken içine dev bir yoyo kaçmış sunucu, abuk sabuk dialoglar ve saçma sapan konuklarla mundar olmuş program.
  • türk televizyonculuğunun ibret vesikası. basın yayın/ medya bölümlerinin diploma törenlerinden önce mutlaka topluca seyredilmesi ve ilgili yeminlerin edilmesi gereken program.
hesabın var mı? giriş yap