• ing. uyumsuzluk.
    havacilikta birbiriyle e$ zamanli cali$mayan ya da verdikleri yer/yon bilgisi birbiriyle celi$en sistemler icin kullanilir.
  • cok cok iyi olmalarına ragmen elemanların karizmatik havaları yüzünden sanırım daha bir 10 sene sonraya albüm yapacaklarını düşündügüm grup. ayrıca grubun bateristi moribund oblivion ve kuafor cengiz de de çalmaktadır.
  • şu anda albümleri kayıt aşamasında olduğundan çok yakında "durdu durdu turnayı gözünden vurdu" dedirteceğini umduğumuz ve bir dahaki sene yaz festivallerinde ve diğer organizasyonlarda da canlı performanslarını görmeyi beklediğimiz death/grindcore grubu. gururumuz...
  • ismini söylemekte zorlanan insanların disc, kro, pense olarak da bildiği müzik grubudur. ancak kimin disc kimin kro ve kimin pense olduğu hala tartışmaya açıktır.
  • metal monster dergisi'nin son sayısıyla okuyuculara armağan edilen cd, "cd monster 3"te yer alan grup... bu geceki maximum rock programında da kısaca türün meraklılarına tanıtılacak. program saat 23.00 – 02.00 arası 104.0 fm radyo d’de
  • 1998 tarihinde vokalist ve gitarist tarafından kurulan gruba daha sonra bence türkiye’nin en iyilerinden biri olan davulcusunun katılmasıyla beraber, kendi tarzlarında her zaman tek olmayı başarmış nadir bulunan gruplardandır. gruba en son dahil olan basçıları şu an askerdedir. sahne duruşları daha önce türk gruplarında hiç rastlanmamış profesyonelliktedir. sahnede bambaşka bir taraflarını gösteren bu müzisyenler bence kendi alanlarında türkiye’de tektir. öyle görünüyor ki bu gidişle de tek kalacaklardır. albüm hazırlıkları hızla devam ederken bir yandan da konser organizasyonlarına katılmaktadırlar. sahne performansları kesinlikle görülmeye değer tek türk grindcore grubudur. 06,03,05 tarihinde gerçekleştirdikleri kemancı konserinde yine izleyen herkesi saund ve sahne performansları ile kendilerine hayran bırakmışlardır. asıl basçıları askerde olduğu için onun yerine passing eleman olan müzisyen arkadaşında hakkını vermek gerek, gruba hemen uyum sağlamayı başarmış, ayrı bir renk katmış olması gözlerden kaçmamıştır. lakin “nasıl yani bu adamlar türk mü?” şokunu atlatamayan seyircinin durgunluğu grubu da yavaşlatmıştır. "bu seyirci bu grubu hak etmiyor" demekten kendimi alamadım ne yalan söyleyeyim. bu tarzı sevenler, iyi müzik dinlemeyi, iyi bir sahne şovu görmeyi isteyenler için en yakın zamanda tekrar konser vermelerini sabırsızlıkla beklediğim, tek türk grindcore grubudur. başarılarının devamını dileyip albümlerini heyecanla beklemekten başka bir şey gelmez elimizden. iyi ki varlar. fanları ve iyi dinleyicileri olarak onlarla gurur duyuyoruz.
  • yanlış hatırlamıyorsam ilk olarak 99 yılı laylaylom concert hall da canlı performanlarını izlediğim eski dostum hakan ın vokalleriyle manidar bir grup.yine aynı yıl ilk demo kayıtlarını dinlediğim grup, kuruluşunun ardından uzun zaman geçmesine rağmen henüz bir albüm yayınlayabilmiş değil.merakla bekliyorum çıkıcak albümlerini.
  • şahane ve hakikaten kaliteli müzikleriyle dikkat çeken bir türk death metal grubudur...

    meraklıları buradan resmi haberleri takip edebilir, şarkılarını dinleyebilir, kulak aşinalığına varabilir:
    http://www.myspace.com/discrepancygrind/
  • latincedeki discrepantia'nın uzaktan değil çok yakınlardan akrabası olmakla birlikte varlığını cicero'ya borçludur. c. t. lewis'in sözlüğüne (charlton t. lewis; charles short [1879], a latin dictionary; founded on andrews'edition of freund's latin dictionary [trustees of tufts university, oxford], "discrepantia" maddesi) bakarsak ifadenin discrepo, -are fiilinden gelmiş olmakla birlikte cicero tarafından bulunduğunu öğreniriz. cicero'nun özellikle de felsefî olmak üzere latinceye ve doğal olarak sonraki batı dillerine terim katkısının büyük olduğu aşikâr. şöyle bir düşününce ilk hatırlayabildiklerim infinitas (infinity), moderatio (moderation), frugalitas (frugality), appetitio (appetite) vb. işte discrepancy'nin atası olan discrepantia da bunlar gibi bir cicero ürünüdür.

    yukarıda söylediğim gibi discrepantia, discrepare fiilinden gelir, buna manaca şu karşılıklar verilebilir: "uyumsuz olmak, uyuşmamak, ihtilaf halinde olmak, farklı olmak, farklılaşmak" (http://www.google.com/…9501994974/bdu4a3goq8kw3y8qk) daha da ilginci, bu fiilin de ziyadesiyle cicero'da geçiyor oluşudur. onun evveline tarihlenen metinlerde pek karşımıza çıkmıyor, bu yüzden charlton t. lewis "(rare; perh. only in cic.)" şeklinde bir parantez bilgisi eklemiş.

    aslında latincedeki discrepantia ile ingilizcedeki discrepancy arasında bir isim daha var. o da yine discrepare fiilinden türemiş olan discrepans'tır. bu discrepare fiilinin praesens participium'u (şimdiki zaman sıfat-fiili) olarak "uyumsuz olan, farklı olan, ihtilaf halinde olan" manalarındadır. bundan soyut manalı discrepantia ismi doğmuştur.

    discrepare fiili dis+crepare birleşiminden oluşuyor. ancak yaygın olarak latincedeki türemiş isimlerdeki dis- önekinin, eklemlendiği kelimeye olumsuz anlam katma durumu burada geçerli değil. zira crepare fiili "gıcırdamak, tangırdamak, şırıladamak" (to rattle, crack, creak, rustle, clatter, tinkle, jingle, chink) gibi manalara sahip olup, anlaşılacağı gibi dis-crepare fiilinin olumsuzu olarak düşünülemez. yepyeni bir anlam ortaya çıkarılmış olması da kelimenin bilinçli türetiminin bir göstergesi olsa gerek. burada yine cicero'yu anmak gerekebilir.

    o hâlde discrepancy'nin tarihî seyri şu şekilde gösterilebilir:

    (belirsiz ata olarak) crepare -> discrepare -> discrepans -> discrepantia -> discrepancy

    bu tertibe sadece ingilizcede de rastlamıyoruz. (discrepantia ve discrepancy'nin karşılığı olarak) alm. diskrepanz, çek. diskrepance, est. diskrepants, hol. discrepantie, isp. discrepancia, it. discrepanza, mal. diskrepanza, por. discrepância, rom. discrepanta

    cümle içinde kullanalım:
    bu aralar hayatla discrepancy hâlindeyim yavrum.
  • ing. uyuşmazlık, çelişki.
hesabın var mı? giriş yap