• mart ayına denk gelen entryler..
  • sarkastik, ironik, eleştirel vb olmaya çalışmaktan (olmaktan bile değil yani; sadece çalışmaktan) vakit ve enerji bulunamayıp yazılamayan entry'dir. benim durumum bu en azından. yoksa içimden ne sevgi trenleri geçiyor bir bilsen? çuf çuf çuf yani, anladın mı?
  • bir kadın açısından, regl gününe denk gelen entry olması kuvvetle muhtemeldir.
  • okuyorum bütün aksiliğimle,

    başlangıçta sadece keith richards vardı...
    gölgeler siyah olur. siyah çevreler. bir duvar vardır her zaman. çıplak ve basittir (her çıplak olan şey basit olmak zorunda değildir). duvarlar ışığı keserler. bu yüzden tek bir rengi vardır. doğmak için bile iki kişiye ihtiyaç vardır. ama ölürken bir kişi yeter...
    (acemi idik ve beceremedik, buna leke dedik...)
    sigarasını gitarının tellerine iliştiren bir adam. sadece blues çalıyor. bob dylan salağı daha doğmamış...
    <bir osuruk bütün ciddiyeti bozmaya yeter>
    zaten ben anlamadım ki hangisi maske, hangisi stanley ipkis...

    başlangıçta bir duvar vardı. duvar sesleri kesecekti. bir öksürükle bütün kahkahayı keserdi çünkü ölüm, boğazını temizler taklidiyle...

    bir insanı kendine aşık edemezsin. insan yalnızlığıyla aşık olur. toprağa ne kadar yakınsa o kadar ağır ve hüzünlüdür hayvanlar. bu yüzden salyangoz ve kaplumbağa, sabır ve sadakat için bilenmiş zırhlarıyla, benliğinin vücudunun neresinde olduğunu hala bulamamış insanları kıskandırır.
    biz, plastik şişeye doldurulmuş şarap gibiyiz. ne biz seviyoruz kendimizi, ne de alan bizi...

    bütün o çizgiler. aşılmaz. tırmanılmaz. sadece arasında doğulur.

    bu ruhu, bütün bu umutsuzluktan sıyıracak avuntu sen olmalısın. pandora'nın kutusunda kalan, bulup çıkardığım son şey...
    sevmek. bütün kanunları bozarak. sana inat senle. lisanım ölmüş ama hala kafamda şekillerle. korkumdan devam ederken ama artmadan nabzım...
hesabın var mı? giriş yap