*

  • psikiyatri uzmanı, yazar, düşünür. özellikle dinamik psikiyatri alanında çalışan entelektüel kişilik.

    birikim dergisi yazıları için bkz: *

    kitapları için bkz: *
  • 1959 güney-denizli doğumlu. psikiyatr.
    birikim ve akıl defteri dergilerinde yazıyor.

    yayımlanmış kitapları:
    - psikiyatri, psikoloji, politika (zed yayınları, 1995)
    - psikanalizin serüveni ve çağrısı (iletişim yayınları, 2005)
    - şizofreni - öteki gerçeklik (pedam yayınları, 2007)
    - rüyada uyanmak - bilinçdışı ve rüya (iletişim yayınları, 2012). yazdığı eserler

    birikim dergisinde yazdığı yazılar ufuk açıcıdır.
    oedipus karmaşası adlı serisi ise bir klasik olmuş.
  • tanıdığım açık ara en kalitesiz, zararlı ve başarısız psikiyatrist. yaşadığımız kötü tecrübeleri buraya döküp kendimi ve ailemi afişe etmek istemiyorum. neden bu adama kötü bir psikiyatrist dediğimi merak eden bana mesaj atabilir.

    edit: şimdiye kadar 10-15 kişiden "neden böyle yazdınız acaba? kendisine gitmeyi düşünüyordum" ya da "neden böyle dediğinizi merak ettim çünkü yazılarını çok beğeniyorum" şeklinde mesajlar alınca (kişisel ayrıntı kısımları törpüleyerek) soran kişilere yazdığım cevabı özetleyerek aşağıya bırakıyorum. çünkü benim ve ailemin ruh sağlığına zarar vermiş biri hakkında daha fazla konuşmak ve mesajlaşmak gerçekten hiç istemiyorum:

    kötü bir terapist, berbat bir psikiyatrist. kesinlikle hastanın sağlığına ve iyileşmesine önem verdiğini düşünmüyorum. ya cüzdanını düşünüyor, ya kariyerini/titrini/portfolyosunu düşünüyor ya da sadece hiçbir şifacı kimliği yok ve beceremiyor. umarım bir an önce kliniğini kapatır ve sadece yazı yazmaya devam eder. çünkü belli ki akademiyle ve kitaplarıyla onu tanıyanlar "başarılı" buluyor bir şekilde. belki sadece yazma konusunda ve akademide başarılıdır, kalemi kuvvetlidir falan. ben o kısmı değerlendirecek bir psikiyatrik akademik seviyede değilim. ama bir hasta yakını ve hasta olarak klinik başarısızlığının ciddiyetine şahidim. gerçek anlamda ölümden döndüm çünkü. ayrıntı vermek isterdim ama gizliliğim açısından bahsedemeyeceğim. fakat şu kadarını söyleyebilirim: kendimle ve çekirdek ailemden biriyle ilgili, terapi ve tedavi için gittiğimiz süreçte yaşadıklarımıza binaen ikimize de sadece zarar verdi, faydası dokunmadı kesinlikle. iyileşmemizi sekteye uğrattı. keşke baştan hiç ona gitmeseydik. benim ve aile ferdimin iki farklı tanıda kronik ve psikotik rahatsızlığımız var. şimdi başka bir psikiyatrla takibimize ve tedavimize devam ediyoruz ikimiz de. ben ayrıca psikoterapi de alıyorum bir klinik psikologdan. ve çok şükür erdoğan özmen'den ayrıldığımız süreçten birkaç ay sonrasından beri aile ferdim de ben de ruhsal ve psikolojik olarak iyi haldeyiz (ötimi ya da remisyon, artık adına ne derseniz). yalnızca kontrol tedavileri ve ilaç kullanımıyla gayet güzel ilerliyoruz. erdoğan özmen psikanaliz yapmaya çalışan ve gördüğüm kadarıyla beceremeyen birisi. ve sorun psikanalizde veya psikiyatride değil, ondaymış neyse ki. ruh sağlığında başarısızlığın bedeli maalesef ağır oluyor! o sebeple eğer hasta veya hasta yakınıysanız uzak durmanızı tavsiye ve temenni ederim.
  • ara sıra birikim dergisinin internet sayfasında yazılarına denk geliyorum bu psikiyatrist beyefendinin. bana kalırsa yazdığı şeylerin psikanaliz kliniğiyle uzaktan yakından bir alakası yok. birikim dergisinin freudyen psikanalizle ilişkisini bilmiyor olsam da, yazdığı şekilde terapi yapıyorsa bu kişi ona gidenlerin vay haline diyesim geliyor.

    türkiye pek çok alanda olduğu gibi ruhsal sağlık alanında da tam bir keşmekeşin içinde debelenip duruyor. oysa ruhsal sağlık da en az kardiyoloji kadar, iç hastalıkları kadar ciddiye alınması ve titizlik gösterilmesi gereken bir alan. olayın bir de etik boyutu var ki orası apayrı zaten. diyeceğim şu ki psikanaliz üzerine yazı yazmak birini psikanalist yapmadığı gibi bu işlerin eğitimlerini almayan insanların böyle terapilere girişmesi can acıtıcı sonuçlar doğurabilir. türkiye'de "istanbul psikanaliz derneği" ve "psike istanbul" dışında psikanalitik vasıflandırma yapabilen bir yer yok bildiğim kadarıyla. eğer böyle bir terapi biçimi düşünüyorsanız mutlaka araştırmalısınız psikanalistin vasfını. aksi takdirde çok tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir süreç.

    hobi olarak freud üzerine yazmak harika bir şey, ben çok seviyorum kendisini okumayı da , üzerine düşünmeyi de, düşündüğümü yazmayı da mesela. ama bu hobi. bir psikiyatristin freudyen klinik hakkında bana kalırsa saçma salak şeyler yazmasından farklı bir olay. psikanaliz edebiyattan beslenir, tıpkı sanattan ve düşüncenin diğer alanlarından beslendiği gibi ama bunların hiçbiri değildir.

    psikanalizi yazı düzeyinde sabitlenecek bir tarafı yok elbette ama içeriden sesler duymak isteyenler bağlam yayınlarının çıkardığı "psikanaliz yazıları"na, psike istanbul'un internet sitesinde ücretsiz yayımladığı "psikanalizin dili" gibi dergilere bakabilirler.

    haftalardır murat belge ya da ahmet insel ne yazmış diye birikim'e girdiğimde beni dumura uğratan psikanalitik yönelimli yazılarla karşılaşınca ve yukarıda bir yazar arkadaşın yaşadığı olumsuzluğu da okuyunca not düşmek istedim.
hesabın var mı? giriş yap