• (bkz: fil/#805226)
  • (bkz: fil sürüsü)
  • kuran'daki sureler adlandırılırken onlara surede bahsi geçen bir varlığın, ya da surenin "genel" konusunun adı verilmiştir. mesela aklıma gelenlerden bakara'nın anlamı "inek" (muhtemelen belirli bir tür inek), ankebut'un anlamı "örümcek"tir vb. bu adlandırmada isimlerin türkçe karşılığı olsa da arapçaları tercih edilmiştir (örümcek suresi kulağa biraz garip geliyor ama alışsaydık belki gelmeyecekti, hatta kimilerine malzeme bile olurdu).

    zurna'nın zırt dediği yer ise fil kelimesinin türkçe'sinin de (tabii arapça'dan türkçe'ye geçmiş) fil olması. yani "bakara suresi" demeye gerek yok, zira bakara deyince sure olduğu anlaşılıyor. ama "fil suresi" demek daha uygun, zira fil deyince benim aklıma cin ali'yi traş eden fil geliyor.
  • kimin hangi tanrı tanrıçaya inandığından bağımsız olarak ki tek bir paganizm yoktur. pagan tanrı/tanrıçalarına put diye hakaret edenlerin kendi peygamberlerine karşı kendilerince saygısızlık olarak nitelendirilen ama her zaman saygısızlık olmayan şeyler söylenildiği zaman coşmalarını anlamlandıramadığımız açıkça tanrı veya başka bir varlığın pagan tanrılarını korumasını anlatan suredir.
  • pişmiş taşlarla ilgili olarak:
    (bkz: siccil)
  • (bkz: fil/#16665485)
  • "bismillahirrahmanirrahim.

    elem tere keyfe fe'ale rabbuke bi ashab-iî fil. elem yec'al key-dehümfi tadliylin ve ersele aleyhim tayren ebabile termiyhim bihi-caretin min sicciylin fece'alehüm ke'asfin me'kûl."

    türkçe meali:
    "rabbinin fil ashabına ne etteğini görmedin mi? o, onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? ve üzerlerine sürü sürü ebabil kuşları göndermedi mi? ki her biri onlara ateşte pişirilmiş çamurdan taşlar atmışlardı. allah (u teâlâ), onları kurt yeniği yaprağa çeviriverdi."
  • kuran'da pagan efsanelerine dayanan bir sure. kuşların gagalarında ateş taşları taşıyıp orduya atmaları ve bu taşlarla ordunun telef olması bilim dışıdır ve olay islam kaynaklarında belirtildiği gibi muhammed'in dedesi abdulmuttalip döneminde olmamıştır. folklor üzerine çalışanlar bilir, bir efsane ya da destan metni zaman içinde başka olaylarla sentezlenir ve bir birleşime uğrar.

    bu sentezlemeyle ilgili bir örnek vermek istiyorum: oğuz kağan destanının bir versiyonunda oğuz müslümandır. islam adına savaşır. halbuki oğuz destanının oluşum süreci ta hun devletine kadar uzanmaktadır.

    konuya döneyim...

    pagan arabistan'ın eski zamanlarda hint hakimiyetine girmiş olabileceği düşünülmelidir. çünkü filler çöl ortamlarında hareket kabiliyeti zayıflayan hayvanlardır. büyük ihtimalle hindistan yarımadasından gelen bir ordu bu bölgede bir müddet hakimiyet kurmuştur. bununla ilgili anlatılar tarihsel dönem içinde yemen ile hicaz çatışmalarına yansımış ve böylelikle "fil ordusu" ebrehe'ye ait hale gelmiştir.

    diğer yandan islam kaynaklarının iddia ettiği gibi ordudan kurtulanların başlarına geleni anlattıktan sonra bu olayın hristiyan kaynaklarında yer almaması mümkün değildir. bu durum bu olayın efsane olduğunu gösterir. yemen ordusu, ihtimaldir ki salgın bir hastalığa ya da bir çöl fırtınasına yakalanmıştır. dilden dile aktarılan bu olaylar, nihayet fil suresinde geçen şeklini almıştır.

    konuyla ilgili bir iddia ise, osman zamanında bu surenin kuran'a eklenmiş olduğudur.
  • 3.ve ersele aley him tayran ebâabiyl 4.termiyhim bi hıcâaratim min sicciyl ( diyanet (r.a) )

    diyor.

    yani diyor ki ; "başlarına taşı çaldık o hayırlı ebabil 'i vesile kılarak ."

    bu ayet-i kerime yakın zamanda, risale-i nur ları yasaklamış ve tarih boyunca boş uğraşlar yani sanat ve bilimin gelişmesine sonsuz katkıda bulunmuş rusya'nın başına meteor' un indirilmesine işaret eder.

    o meteor havada parçalanıp da her birinin başını yarmadı mı ?

    hala inkar edersiniz.
  • dini sorgulamama neden olan surelerden biridir. ben bu surede anlatilan olaylari, islamiyet yayildiktan sonra gerceklesti saniyordum. müslümanlarin kutsalina saldirmaya gelen hiristiyan ordusuydu, ebrehe'nin ordusu. ama isin asli öyle degilmis. bu surede anlatilan olay, islamiyetten önce gerceklesiyor. haliyle o dönemde kabe, ici putlarla dolu ve putperest araplarca korunuyor. ilginc olan, ebrehe'nin hiristiyan olmasi ve allah icin savasiyor olmasi. ama allah kendi gönderdigi dine ve kendisine tapan ebrehe'yi korumak yerine, kendisine tapmayan putperest araplari agzinda alevli taslar tasiyan kuslar göndererek savunuyor ve hiristiyan ordusunu yok ediyor. dikkatinizi cekerim, islamiyetten önce gerceklesiyor bu olay.

    baska bir mesele de; madem kabe, alevli tas tasiyan kuslarca bile korunuyorken nasil oluyor da yagmurlara, sel baskinlarina karsi korunmuyor. doga olaylarindan (yagmur, rüzgar, deprem vs.) sorumlu bas melek mikail, allah'in evini neden sular altinda birakiyor? (bkz: kabe'nin sular altında kalması)
hesabın var mı? giriş yap