• yeni hikayemin adı.

    ilkokuldayken hasan amcamız vardı, çok sevilen bir insandı. kendisi ssk'da çalışmasına rağmen ek iş olarak servisçilik yapardı. bugun birden aklıma geldi kendisi o beyaz saçları, güleç yüzüyle. acaba dedim? kuşku duymaya başladım kendisinden. neden mi?
    bir servis aracının kapısında şu yazıyı görüp dumur olmamla:

    "servis bekletilmez, beklenir."

    bir servisçinin itiraflarından makaslanmıştır:*

    bak bizi bekletemezsin, kapıya da yazdık kapı gibi. "servisçilerin hep haklı olması" bilinçaltına çocuk yaşta işte böyle sokuluyor ey sakinler. uyanın! çok ciddi psikolojik etkileri olur bunun o mini mini çocuklarda ileriki yaşlarında. hatta, özellikle servisin anahtarını yere atıp (düşürdüm muhabbetine) öğrencilere aldırıyorlarmış. öğrencileri önünde eğilmeye alıştırıp, gelecekteki asıl planlarına bilinçaltı desteği de sağlıyor bu adamlar.

    sonra mı? sonrasına zaten bu adamlar heryere girmişler. (kim şüphelenir ki servisçisinden?) işyeriniz çalışanları neyle evine bırakıyor? orada da aynı etkiyi bir-iki nesil sonrasına saklıyorlarmış. bu çocuklar elbet büyüyecek, hepsi iş güç sahibi olacak, belki hepsi servis kullanmayacaklar ama servisçilere olan sempatileri hep baki kalacak. (bkz: ben)

    bu ilköğretim servisçilerinin belli seçim kriterleri varmış, en çok talep gören ilkokul servisçiliğiymiş ama onun da sorumlulukları çokmuş. mesela hepsi su gibi latince bilirlermiş.* çocuk psikolojisi öğretilirmiş hepsine, aylık düzenli seminerleri varmış, üstüste 2 tanesine katılmazsan ilkokul yerine işyeri servisi veriyormuşlar.

    kendi aralarında çok karmaşık bir örgütlenmeleri varmış, belli bir seviyeye gelmeyenler sadece kendilerinin bu işte olduklarını sanıyorlarmış. sıkı durun... bu adamların dolmuşçu, taksici ve otobüsçülerle gizli anlaşmaları varmış ve ortak çalışıyorlarmış aslında. şu dolmuşcu-otobüsçü hat tartışmalarında da çok eğleniyorlarmış yaa. herşey planlı anlayacağınız.

    son olarak asıl amaçlarının dünyayı ele geçirmek olduğunu ve özellikle avrupa'da daha kuvvetli olduklarını öğreniyoruz itirafçıdan.

    bunları itiraf ettikten sonra kendisine evinin önünde tır çarpmış... lan ??

    işte böyle şizofen olduk ailecek anlayacağınız. en ufak bir tetikleme yetiyor.

    şimdi diyorum bizim hasan amca...
hesabın var mı? giriş yap