*

  • son zamanlarda birçok yerde bulunan, farklı (!) kişi veya kurumlarca bastırıldığını gördüğüm bir pankartta yazan yazı. ne hikmetse, kartal'dan kadıköy'e kadar, yol üzerinde sürüyle farklı kişi/ kurum vs.. tarafından bastırıldığı anlaşılan bu pankartın, yazı tipi, boyutu, rengi, pankart boyutu aynı. ilginç (!).

    http://tabudeviren.googlepages.com/hizmask.jpg

    geçtiğimiz günlerde de aynı şekilde şöyle bir pankart vardı:

    http://img126.imageshack.us/…6/781/yolunacikkg4.jpg

    doğru tahmin ettiniz, bu pankart da altındaki 'kimin tarafından bastırıldığı' yazısı hariç, tamamen aynıydı ve bir sürü yerde vardı.

    ek:

    http://img296.imageshack.us/img296/8656/02mp8.jpg
    http://img300.imageshack.us/img300/2060/03db2.jpg
    http://img300.imageshack.us/img300/2050/04sa0.jpg
  • altlarindaki imzalar tamamen anonim, eminim arasak karsimizda muhatap bulamayacagimiz bir takim uydurma topluluklarca atilmistir. orn

    kastamonu dayanisma ve orgutlenme hede hodo federasyonu
    sosyal arastirma ve gelistirme merkezi
    mudanya otomobilciler ve bidi bidi dernegi
    bati trakya turkleri

    ulan ben bati trakya turkuyum boyle bir demecim olmadi oradan biliyorum.

    akillari sira cakallik yapiyorlar.

    (bkz: sigortalar atti ampul patladi)
  • demokrat parti iktidarının sonlarına doğru partiye bebekler, çocuklar, hatta ölmüş kişiler bile üye yapılmaya başlanmıştı. partiye üye olanların isimleri her gün radyo gazetesinde okunuyor, böylece iktidara sanal bir destek sağlanıyordu.*

    cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde istanbul’un her tarafı afişlerle doldu. hepsi bir yerde basılmış olduğu belli olan bez afişlerde başbakana hizmet aşkı için teşekkür ediliyordu. afişlerde, asıldıkları yerlerin mahalle sakinlerinden, gerçekte var olup olmadıkları şüpheli çeşitli örgüt ve derneklere kadar geniş bir yelpazeden başbakana destek mesajları vardı.

    demokrasiye geçiş dönemimizden bu zamana, değişen şey demokrasi anlayışımızdan çok “iktidarı ele geçirenlerin(!)” demokrasiye makyaj teknikleri olmuş...

    makyaj yapmayı da en iyi demokrasinin vazgeçilmez öğesi basın öğrenmiş. demokrasimiz pek renkli değil gürültülü; ama basınımız rengarenk bugünlerde. zamanında, kim ne yazsa cezaevinde buluyormuş kendini. bir gün, sakarya gazetesi çaresizlikten mi, söz söylemenin başka yolu kalmadığından mı bilinmez; “en güzel biber dolması nasıl yapılır?” diye manşet atmış. şimdi basın dolmalık biberlerle dolu. özgürlük savaşçısı gazetecilerin yerini, paralı köleler doldurmuş durumda şimdi. en güzel takımları giyiyorlar, rugan ayakkabıları gıcır gıcır, kılık kıyafet o biçim... o davetten bu davete makam arabalarıyla giderken yazıyorlar yazılarını; başbakanlara, meclis başkanlarına köşelerinden telefon randevusu veriyorlar. bu gidişle süslü basınımızı, rengarenk boyalarıyla yüksek kaldırım bile paklayamayacak...

    cumhurbaşkanlığı seçimleri yangından mal kaçırmaya döndü. soran olursa demokratik bir süreçti.
    yapılan demokrasi mitingleri için, pek demokrat devletlümüz bindirilmiş kıtalarla yapılan eylemin milyon lafını ayağa düşürdüğünü buyurdu.*
    1 mayıs’ta kutlamacılar taksim’e gidemesin diye millet evinden çıkıp, işyerine gidemedi.

    bir zaman, demokrasi diye halkın kendi kendini şey etmesine denirdi. mastürbasyon gibi bir şeydi demokrasi. şimdi, demokrasi halkı kimin şey edeceğine dönüyor.
    pek demokrat büyüklerimiz demokrasiyi sürekli yükseltilen kumarın nesnesi yapıyorlar.

    bilmiyorlar mı ne?
    kumarda kasadan başkası kazanamaz!

    not: "radyo dinlemeyenler cemiyeti" başbakana teşekkür eden bez afiş derneklerinden biri değil...
    (bkz: radyo dinlemeyenler cemiyeti)
  • bütün sultanbeyli yi donatmış afiş..diğeri de " milletin efendisi millete hayırlı olsun"..
  • düzmece olmama ihtimali yüksek afişlerdir.. netekim memleketimiz kraldan çok kralcı kişilerle doludur...
  • cok ilginc bir afisin cok ilginc cumlesi. alttaki imzalara bakiyorum, etiler sakinleri, nispetiye sakinleri, bir sorduk sorusturduk kim bu sakinler diye, kimsenin haberi yok. kimsenin basbakanin hizmet askina filan inanip tesekkur ettigi de yok. kim efendim bu sakinler, muhtar mi asiyor, apartman yoneticisi mi asiyor kim bunlar, imza atiniz.
  • hazımsızlığın bu kadarı olmaz dedirten pankart bozuntusu. bir tanesine bu sabah maslak ayazağa yolunda rasladım. maslak sakinleri imzası atılmıştı hiç utanmadan. kim bu maslak sakinleri? büyük bir ihtimalle maslak civarında çalışan beyaz yakalıların çoğunluğu çağlayan'a koşanlar arasındadır. sultanbeyli'de böyle bir pankart kimseyi rahatsız etmiyordur belki ve eminim bu pankartın altına imzasını atacak insanlar da vardır. ama maslak gibi bir bölgede bu pankartın altına imza atan bir delikanlı varsa doğrudan ismini yazması gerekir. belki 20 kişilik bir liste olurdu ama daha fazlası değil. ama şu sakinlere bakın hele ki herkesin adına konuşabiliyorlar. militarizme baştan sona karşı olsam da o pankartın yanına kocaman puntolarla hizmet askiniza tesekkurler genelkurmaybaşkanımız yazarsa birileri gıkımı bile çıkarmayacağım.
  • ankara'da ümitköy ya da hacettepe köprüsünün üstünde de etimesgut belediye başkanlığı imzalı bi tane görülmüştür bunlardan. sabah sabah bi anlam verememiş ama organize bi hareket olabileceğini de düşünmemiştim doğrusu.
  • herkesi nasıl olduysa tek çatı altında, aynı anda birleştirmiş cümle. böyle uydurukçuluk görülmedi duyulmadı bayaaaaaaaan!
  • bir örneği de beşiktaş'ta sakıp sabancı anadolu lisesinin duvarına asılmıştır, "yıldız mahallesi sakinleri" imzasıyla. oysa o semtte kaç kişi vardır akp'ye oy veren/verecek bir de böyle bir afiş için bir araya gelecek...

    işte bu yüzden tehlikenin farkındayız.
hesabın var mı? giriş yap