• kaygı ve tasaların devredileceği, rahat ve huzura erişileceği düşüncesiyle doğmasına çalışılan, ama önceden edinilen diyalektik materyalist dünya görüşü sebebiyle bir türlü duyulamayan inanç.
    (bkz: ateizm)
  • bazi durumlarda*, kisinin birseye inanmak istemedigi zaman* icinde bulundugunu sandigi durum
  • kisinin aklinin havsalasinin almadigi* fikirlere ya da beklentilerine uymayan davranislara karsi gosterdigi tepkidir. gercegi kabullenememe durumu da denebilir tabi.
  • şaşkınlığın kardeşi.
  • akabinde gerçek miydi hayal miydi diye düşündüğünüz zaman
  • (bkz: vay be)
  • @kürk mantolu madonna: "bazen kendimi bir müddet için unuttuğum, bir insanda kendime yakın taraflar bulduğum oluyordu. fakat kafama, çıkmaz bir şekilde yerleşmiş olan o korkunç hüküm, derhal kendini gösteriyor: "unutma, unutma ki, o sana daha yakındı, buna rağmen böyle yaptı" diye beni hakikate davet ediyordu. herhangi bir kimsenin bana bir adıma kadar yaklaştığını görüp ümitlere düşsem, hemen kendimi topluyor: "hayır, hayır, o bana daha çok yaklaşmıştı, aramızda artık mesafe bile kalmamıştı; fakat işte sonu!" diyordum.
    inanmamak, inanamamak; bunun ne kadar korkunç olduğunu her gün, her an hissediyordum."
  • bocalamaya yol açar. gülüp geçemezsiniz, ciddiye de alamazsınız, "hadi canım sen de" dersiniz ve hafif şok halde olan biteni akışına bırakırsınız. çünkü bilirsiniz ki gözler kalbin aynasıdır, sözler uçar, yazılanlar da mazide kalır.

    (bkz: güz)
  • affedememek, inanamamak, güvenememek. hastalık derecesinde olabilir bunlar. çok geçerli sebepleri de olabilir. çok haklısındır ve aslında gerçekten de inanmaman gerekmektedir. bir yandan yeni fobiler geliştirirsin, değişik türden bir nefret taşımaya başlarsın içinde. bir yandan savaşırsın tüm bunlarla. beyin gücünü kullanmak istersin inanmak için. son zerresine kadar zorlarsın bu gücü, düşünceleri beyninden uzaklaştırmak için kalkanlar oluşturursun her sabah. gece olana kadar savaşır, geceleri yorgun düşen tüm duyguların bırakır seni korumayı. yalnız kalmış hissedersin. inanamazsın yine.

    bir şey söylesin istersin. bir laf çıksın ağzından, birden bire geçirsin bütün o hisleri. geçirebilsin. inandırsın seni. tekrar tekrar her gün her saat yeniden inandırsın. bir defa yapmıştın tekrar yap diye yalvarmak istersin ama gücün kalmamıştır buna artık. ve o da bilir söylenecek hiçbir şey yoktur. en kötüsü de budur ya.. söylenecek hiçbir şeyin kalmadığı anlar.

    yapılmaması gerekenler vardır, fakat yapılmıştır. bu sebeptir işte inanamamanın sebebi. haklı sebebi. haklısın der. haklıyım dersin. hiç haklı olmak istemezken. inanamamanın çok haklı sebepleri vardır.. bu sebep; karşında duruyor, konuşuyor, seninle o anları paylaşıyor. ve aynı senin gibi hiçbir şey yapamıyorsa inanamamak hayatının baş köşesine oturur. böyle bir şeyin problem bile olabileceğini hiç geçirmemişken aklından, hayat arkadaşın olur. bir an olsun seni yalnız bırakmaz. ta ki gerçekten her şeyiyle birlikte bu hisleri öldürene kadar.
hesabın var mı? giriş yap