*

  • sonbaharın sonuncu ve en efkarlı ayında, kışa doğru kısa günler ve uzun gecelere yağan yağmur.
  • (bkz: november rain)
  • içimi baymış, hafiften de depreştirmiş yağmurlardır.
  • teklifsiz ve aralıksız hüzün boşaltır bağıra çağıra.
  • sadece kasım yağmurunda değil elbet ama bu süre zarfına nedense bir duygusallık yüklendiğinden olsa gerek, radiohead dinleyerek bünyede yutkunamama hissi doğurabilen, coşkuyu ve dinginliği, hüznü ve nefreti bir arada barındırabilen yağmur zamanı diye tanımlanabilir.
  • izlanda da geçen, siyah kumsallar, lav tarlaları, aynı gün içerisinde iki kere terk edilme, geçmişe olan bakış açısının değişmesi ve geleceğin yol haritasını belirlemek üzerine alaycı ve komik anlatımıyla ince ince dokunmuş audur ava olafsdöttir eseridir.

    kasabaların bulunduğu ama evlerin bulunmadığı, yolların bulunduğu ama arabaların bulunmadığı, ormanların bulunduğu ama ağaçların bulunmadığı yer neresidir?

    (bkz: pinhan yayıncılık)
  • en sevdiğimdendir. ben doğarken dışarda sıcacık bir hava ama sicim gibi de yağmur varmış. adını yağmur koyalim demiş doktor, annem de babam da ayni anda kesinlikle olmaz, onun ismi hazır demişler.*
    ama yağmuru hep sevmişim küçükken. ne zaman yağsa dışarıda islanmak istemişim. büyüdüm, hala öyleyim. yağsa da ıslansak.
  • aralık yağmuru yapar abi yani kış tabiii.
hesabın var mı? giriş yap