meccano

• alayi metal ve mekanik parchalardan olushan ve lego turunde bir oyuncak. fakat hayli eski bir gechmishe sahiptir lego technic daha fikir ashamasinda bile degilken, meccano'lar paslanmaya bashlamishti bile^*.
  http://www.users.zetnet.co.uk/…no/kraska/index.html
• almanlar da bunu marklin markasıyla satmıştır
• öteki dünyaya götürecek değilsin ya adlı oyunun metninde aksesuar olarak adı geçen, daha da ötesi, biz bu oyunu oynarken, ekip arkadaşlarımızdan birinin, daha biz bunun ne olduğunu bile bilmezken "aa bizde var getiririm" ben deyip gerçekten de getirmesi gibi dumur edici bir olayın kahramanı. bütün oyunlarda kullandık akabinde.
  
  kaç kişide vardır ki tüm türkiye'de valla??
• delikli çubuklar, bükülebilir ve bükülmez levhalar, tekerlerkler, miller, köşebentler gibi parçalardan oluşan oyuncak inşaat setleri üreten firma. benzeri için (bkz: marklin)
• 1930'larda üretilmiş buhar makinalı modelleri vardır. (bkz: buhar makinesi).
• araba vb vasıta meraklıları için lego markasına seçenek olarak sunulabilir alternatif
  meccano
• karşı komşumuzun torunu vardı gürkan, onun vardı.
  gürkan'la aynı yaştaydık, ikiz kız kardeşi vardı.
  gürkan arada gelirdi dedelerinde kalmaya o zamanlar sokakta oynardık beraber.
  kardeşi pek gelmezdi dedelerine, o yüzden biz iki kişi takılırdık.
  geriye dönüp baktığımda çok eğlendiğimiz bir yaz tatili vardı ki diğer tatillerde hiç o kadar eğlenmemiştik.
  ilkokula gidiyoruz, 10-11 yaşlarında falanız.
  bir gün annanesi dedi gelin evde oynayın, gittik eve.
  gürkan böyle dolaptan bir kutu çıkardı ve onun içinden de başka bir kutudan meccano'yu çıkardı, ne değişik demiştim.
  aslen lego'yu biliyordum, playmobil'i falan görmüştük ama meccano'yu ilk kez görmüştüm.
  bayağı tornavida, somun, delikli profillerle bir sürü şey vardı.
  içinde de bir kitapçıkta neler yapılabileceği yazıyordu ingilizce anlatımlıydı ama şekillerden anlaşılıyordu.
  muazzam bir oyuncaktı, bundan benim de aldırmam lazımdı bizimkilere.
  biz o gün araba ve ev yaptık gürkan'la, 3 saat hiç ses çıkarmadan oynamışız.
  annem çağırınca zamanın nasıl geçtiğini öğrenmiştim.
  ben çok sevmiştim ama gürkan sanırım bundan dolayı memnun değildi.
  oynadık, söktük topladık ve ben yine oynayalım olur mu diye gürkan'dan söz almaya çalışmıştım, o zaman bir şey dememişti.
  sonra bir daha da öyle oynamadık hiç.
  kıskanmıştı kimbilir.
  bizimkilere anlatmaya çalışmıştım oyuncağı ama büyüdün artık falan diyip geçiştirmişti babam.
  sonraları istanbul'a her gidişimizde oyuncakçılarda bakmıştım ama bulamamıştım.
  adını tam hatırlayamadığım ama görsem kesin tanıyacağım bir oyuncaktı.
  birkaç gün önce evde oturmuş belgesel bakınırken "nasıl yapılmış" programında meccano'yu görünce içim buruldu.
  gürkan'la o çok eğlendiğimiz yaz tatili geldi, beraber yaptığımız meccano arabası ve evini hatırladım.
  gözlerim doldu.
  çünkü bu anıdan iki sene sonra bir trafik kazasında gürkan ve ikiz kardeşi, bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti
  ilk kez bir arkadaşım ölmüştü.
  çok üzülmüş ve ağlamıştım.
  uzun süre karşı komşumuzun göreceği şekilde dışarda oynayamadım, camdan dışarıya bakamadım.
  onları görünce gürkan geliyordu aklıma, tabii beni görünce de onların gözleri doluyordu.
  25 senelik bir hatıradaki eksik bir detayın adıydı meccano.
  bugün denk gelirsem eğer sırf bu hatıranın adına alıp koyarım kenara, gürkan için, o güzel eğlenceli günü hatırlamak için.
• babamın çocukluğunda oynadığı, babaannemlere kardeşimle birlikte gittiğimizde oynadığımız yaratıcı oyuncak. 1940 ya da 50'lerden kalma kutusu bile duruyordu. kırmızı renk araba tekerlekleri ve demir profilleri, somunları, civataları vardı.
  lego'dan cok daha teknik ve mekanik, ham malzemeyle her seyin yapılabileceği, yaratıcı bir oyuncaktı. ileriki hayatımdaki tasarım yaklaşımımı geliştirmiş olabilir bu oyuncak. ingiltere'deki fabrikasının yerinde şu an fitness salonu bulunuyormuş ne yazık ki.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=udhpackn8ew