metin eloğlu
-
ikinci yeni'nin resme ve görselliğe en açık şairi. resimle şiiri çok tropikal bir ısıda buluşturup sonra da birbirlerine sarılarak erimelerini seyretmiştir. şiirleri, bu sırada aldığı keyfin ürünleridir hep.
-
türkçe'nin sınırlarını genişleten, yüksekten uçuran şairlerden.
-
(bkz: lokman hekimin sev dediği), (bkz: çilingir sofrası) gibi şiirleri ile insanı başka alemleri götüren, kendisi ile başbaşa bırakan (özellikle lokman hekimin sev dediği şiiri ile) şair...o da erken ölenlerden*...
-
ressamlığıyla da tanınan sair.hikayeler ve özellikle güney dergisinde etmem olgungil takma adıyla eleştiriler de yazdı. eloğlu, kendi yasama koşullarının ve cağının tanığı şiirlerine acıyı, ironiyi birlikte kattı. duyguyla düşünceyi kaynaştırırken, kendine özgü bir şiir sözlüğünden yararlandı.
-
ara gülerin erenköyde bir konağın bahçesinde siyah şapkasıyla ve siyah paltosuyla fotoğrafını çektiği ve o fotoğrafıyla bana hep yitik adlı şiirini anımsatan , şair .
-
'gitgideyiz, yol/yordam çentiğindeyiz, sağımız solumuz kan/revan ' şeklinde hoş betimlerin sahibi insan.
-
"yitikçi
hadi git azıcık istanbul iste
kosunlar o denizi bir çanağa
bir çıkına elesinler o günlerimi
o yazdan üsküdar'dan ne kaldıysa elif'ten
doldur ceplerine
onlarda yoksa komşularında vardır
tanırlar sevinirler
beni bay metin gönderdi, de"
yukarıdaki şiirinden de anlaşılabileceği üzere, bir anda insanın hayatında yeni yollar, yeni kapılar açabilecek güçteki şair. buradan hareketle bir soru: "şairler ne için vardır?"... -
ilhan berk bir söyleşisinde "daha 'vakti gelmemiş' bir şair" olduğunu söylemişti eloğlu'nun - okurun onun karşısındaki hamlığını kast ederek.
-
türk şiirinin en sıcak en içten en güzel en uçarı en bıçkın en hırçın en erotik en sokak diliyle en aşkla ses vereni.. bu yalnızlık benim dediğiniz anların kurtarıcısı.. çengelden kankırana, çilingir sofrasından yitikçiye sakıncasız geleğen...
ahada bir örnek:
"şişedeki
şişede durduğu gibi durmaz ki kâfir
tutar insana yaşamayı sevdirir" -
metin eloğlu.
nil meteoğlu. hilmi yavuz'un söylediğine göre 1969-1972 yılları arasında bu takma isimle röportajlar yayınlamış.
//(...) tahsin yıldırım, ‘önsöz'de, uysal'ın * izniyle bu röportajları kitabına aldığını belirtiyor ve sadece onları değil, ama 1969-1972 yılları arasında ‘güney' dergisinde kimi metin eloğlu'nun ‘nil meteoğlu' takma adıyla yaptığı, kimi de ‘güney'in sahibi atıf özbilen tarafından bu konuda yapılmış röportajları kitabına aldığını bildiriyor. (...)//
hilmi yavuz
iç. zaman, 8 aralık 2004
kaynak:
www.zaman.com.tr/?hn=119241&bl=yazarlar&trh=20041208
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap