• aynı ayetinin tamı tamına 31 kere tekrar ettiği suredir. artık rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?
  • adını ilk âyette geçen “rahmân” kelimesinden alır. sûrenin hemen hemen tamamında ilâhî rahmetin yansımalarından söz edildiği için bu adlandırma aynı zamanda içeriğiyle uygunluk gösterir. yetmiş sekiz ayettir.

    sûrede otuz bir defa tekrar edilen "febieyyi alai rabbikuma tukezziban" (rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?) meâlindeki hitabın insanlara ve cinlere yönelik olmasından kaynaklandığı söylenebilir. sûrenin baş tarafında insanın ve cinlerin yaratılışından söz edildikten başka (âyet 14-15) daha sonra da insanlara ve cinlere birlikte hitap edilir (âyet 31-36).

    tabiatın yaratılışı ve işleyişini, insanların ve cinlerin hizmetine verilişini, allah’ın huzurunda mükellef tutulan bu iki türün âhiret âlemindeki hayatını konu edinen sûrenin muhtevasını iki bölüm halinde ele almak mümkündür. birinci bölüm allah’ın insana verdiği değerin vurgulanmasıyla başlar ve yaratıcının ihsan ettiği nimetlere dair bazı örnekler verilir. bunların başında cenâb-ı hakk’ın insana okumayı, düşünüp anladığı ve duyduğu şeyleri anlatmayı öğretmesi gelir. bu nimetler arasında belli bir hesap ve düzen içinde insana hizmet için görevini yerine getiren güneş, ay, yıldızlar, gök ve yer, ağaçlar, bitkiler, çeşit çeşit meyveler, yer küresinin su kısmını oluşturan denizlerde hâkim olan düzen ve bunların hayat için sağladığı faydalara temas edilir. ardından yeryüzünde bulunan herkesin öleceği, sadece azamet ve kerem sahibi allah’ın bâki kalacağı, göklerde ve yerde mevcut herkesin o’ndan talepte bulunduğu, tabiatı o’nun yönettiği ve tabiatın işleyişine kimsenin müdahale edemeyeceği belirtilir (âyet 1-36). sûrenin ikinci bölümünde kıyametin kopmasına değinilerek suçluların (inkârcılar) kötü âkıbeti kısaca tasvir edilir (âyet 37-45); daha sonra dünyada iken rabbinin huzuruna çıkma endişesini taşıyan müminler zümresinin cennet hayatı anlatılır. bu tasvirler arasında çeşit çeşit ağaçlar, meyveler, pınarlar, kalınacak yerler ve hûrilerden söz edilir (âyet 46-78).

    rahmân sûresi, kur’ân-ı kerîm’de sûre başlarındaki besmelerle birlikte 169 defa tekrarlanan ve her şeyi kuşatan ilâhî rahmeti remzeden “rahmân” ismiyle başlar; allah’ın azamet, kerem ve lutuf sahibi oluşunu ifade eden “zü’l-celâli ve’l-ikram” ismiyle sona erer. mekke döneminin sonlarında nâzil olduğu anlaşılan rahmân sûresi uyarının yanında düşündürücü, özendirici ve ufuk açıcı hitapları, gönülleri etkileyen lafız ve mâna sanatlarıyla sevgi, esenlik ve barış dini olan islâm’a çağrısını bir defa daha tekrarlar.
  • taha, yasin, isra, ve zümer sureleri ile beni en çok etkileyen suredir. düşündükçe düşündürür.. unutmamak lazım.
  • 78 ayetlik rahman suresinin 31 ayeti birbirinin aynısı,"şimdi rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?" ilginç.*
  • benim için bu sureyi okumak ya da dinlemek , bir dostun sırtımı sıvazlamasıyla eşdeğer.
  • küllü men aleyhâ fânin.
    (yeryüzünde bulunan her canlı yok olacaktır.)
  • 29. ayette der ki,

    "o, her an yaratma halindedir."

    quantum fiziğinde, schrödinger denkleminin çözümlerinin(dalga fonksiyonu) fiziksel bir karşılığı vardır(aslında çözümün direkt kendisi değil, karesi ancak bunlar önemsiz söyleyeceklerim için). bu karşılık, atomik boyutlardaki bir parçacığın o konumda var olma olasılığıdır.

    yani, çok ama çok küçük parçacıkların nerede olduğuna dair bir kesinlik yok.ilk olarak gördüğünüz "durağan" bir parçacığa şimdi gözlerinizi kapatıp açıp tekrar baktığınızı düşünün. siz ikinci defa o parçacığa baktığınızda, onu aynı noktada bulma olasılığınız neredeyse yoktur. bunun sebebi o parçacığın gözlemlenmediğinde dalga olarak hareket etmesinde yatar.

    bildiğiniz gibi dalga, bir takım şeylerin değişimi sonucu meydana gelmek zorunda. mesela ses, hava basıncındaki değişimler sonucu oluşur. mesela ışık, elektrik ve manyetik alandaki değişimler sonucu oluşur.

    peki bu maddenin dalga olması neyin değiştiğini gösterir? onun "olasılık fonksiyonunun".

    kısacası sizin gözlemlemediğiniz her an, parçacıklar dalga oluyorlar ve gözlemlediğiniz "an"da parçacık haline dönüşüyorlar. bu durumda siz o "an"larda, dalga fonksiyonunun çökmesine neden olarak parçacığa dönüşmesine sebep oluyorsunuz.

    ve bu kesintisiz, her an ama her an oluyor.

    "o, her an yaratma halindedir."

    daha ilerisi için (bkz: quantum foam)

    tabii bu benim yorumumdur, doğrusunu allah bilir.
  • gözlerimi dolduran birkaç sûreden biri. bu sûrenin benim için özel bir anlamı da var; gördüğüm bir rüyayla ilgili.

    arapça'yı da öğrenmeyi kafama takmıştım ki bu sıralar, üstüne bu sûreyi okuyunca şevkim arttı. türkçe meali bile bu kadar etkilemişken, arapça'sı nasıldır acaba? bir de bu sûreyi güzel kur'an okuyan birinden dinlesek...??

    sadece bu sûrenin bile müslüman yaptığı kimseler, mutlaka vardır diye düşünüyorum.

    son olarak, olur da biri özellikle bu sûreyi açıp okumak ister. bir tavsiye:
    ekrandan okumayın, kitaptan okuyun ve yavaş okuyun. arapça biliyorsanız da, ne mutlu size...
hesabın var mı? giriş yap