• kürt şair.

    1970'lerin başında kürt hareketi (ddko'lar) içerisinde bulunmuştur, tutuklanmıştır ve daha sonra isveç'e yerleşmiştir. esas adı mehmet gemici'dir. tiréj'i kuran kadrolardan olsa gerektir.

    ciwan haco'nun yüreğinden üflediği parçaların birçoğunun sözlerini kendisine aittir, muazzam bir şairdir. akla hayale gelmez ayrıntılar üzerinden bezediği şiirlerinin, modern zamanları yırtıp geçtiği görmek hayret vericidir.

    (bkz: dilbera qeseng)
  • hakkında ve çıkan şiir kitabı üzerine radikal'in kitap ekinde şöyle bir yazı mevcuttur:

    http://www.radikal.com.tr/…24.01.2010&categoryid=40
  • modern kürt şiirinin en önemli isimlerinden biri.

    asıl adı 'mehmet gemici', aralık 1947'de silvan'da (diyarbakır)doğdu.
    eğitim ensititüsü edebiyat bölümü mezunu. 1979 yılında türkiye cumhuriyeti tarihinde tamamı
    kürtçe olan ilk dergiyi tîrêj dergisini birkaç arkadaşıyla birlikte yayımladı.

    birçok şiiri özellikle ciwan haco tarafından bestelenmiştir.

    (bkz: min navê xwe kola li bircên diyarbekir)
    (bkz: dîlbera qeşeng)
    (bkz: sira sibê)
    (bkz: serbûriyek)
  • en sevdiğim kürt şairlerindendir. şiirlerini türkçeye çevirmeye çalışıyorum. ama o kadar yoğun ki şiirleri, zor iş. şiirlerinin ve dahi iki dilin de insanın içine sızması lazım.

    bu aralar, sürgün iken, 1983 yılında isveç'te yayınlattığı, "heyv li esmanê diyarbekirê" (ay diyarbakır semalarında) isimli şiir kitabını okuyorum. kitapta ana metaforlardan biri ve ayrıca ilk şiirin isimi de olan "mefer". ümit, umut demek. sürgün olmanın, olanın lahet-i ruhiyesi böyle güzel anlatılır.

    zaten ay'ını diyarbakır'da, göğünde çakılı bırakmış, kalmış umud'u. "ocağına düştüm, umut!" diye haykırabilir ilk dizesinde.

    şiirlerinden ciwan haco'nun bestelediği güzel bir örnek için, dilbera qeşeng -güzel dilber- (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=loq2dmukrbw).
  • yıldızlar
    boynu bükük gökteyken
    ve
    ney ve kaval ve tanbur
    ve davul ve zurna
    soğuduğu
    zaman
    ve nehirler
    uğuldamazken yataklarında, baştan sona
    süsen ve papatya ve reyhan
    tomurcuk açmazken daha.
    koyu karanlıklar
    keskin ve derin
    hıçkırarak, vahşi bir böğürtüyle
    kaygısız
    hesapsız
    çöküyor
    sendeliyordu
    yurdumun üstünde hâlâ
    çelik bir ruhla
    kazıdım adımı
    kazıdım adımı diyarbekir burçlarına

    fırtına gibi
    tipi gibi
    kasırga gibi
    açtım mücadele cephesini
    savaştım kan emicilere karşı
    bir cephede
    yiğitçe, imanla
    mücadele ettim
    karşı çıktım
    ve
    kazıdım adımı diyarbekir burçlarına
    yurtseverim ben
    insanseverim
    burçları önünde ala renkli diyarbekir’ın
    şeyh said ata
    ve doktor fuad’ım
    bavê tûjo’yum ben lo!..
    devrimciyim ben ha!

    kazıdım adımı
    diyarbekir burçlarına
    sîpan’da
    tan ağarırken
    göğün dudakları
    sîpan’ın göğsünde kızarırken
    tebessümle
    ben
    vatan kapısı’ndan girdim içeri
    ben
    ulus kapısı’nı çelenklerle süsledim
    ve dövüştüm bağımsızlık kapısı
    önünde
    çorak kalmıştı kurtuluş kapısı’ndaki bahçeler
    ben oraya
    özgürlük fidanları diktim
    serptim onur tohumlarını da.

    kazıdım adımı diyarbekir burçlarına
    şêx said atayım ben
    doktor fuad’ım
    isimsiz bir pêşmergeyim ben
    ve vatanın bir tutam madımakı.
    dün şehit düşmüştüm
    yeniden geldim bugün.

    çeviri: selim temo
  • ciwan haconun bana ve milletine çok yardımı oldu dediği kürt şair
hesabın var mı? giriş yap