roommate

• bunlara kısaca roomie de denir.
• (bkz: coffee mate)
• tr. oda arkadaşı
• kimisi felaket sekerdir, kimisi acaip uyuzdur; ancak benim icin, hepsi pistir.
• amerikalılar, özellikle gençler, bu terimi daha genel bir anlamda ev arkadaşları için de kullanır. ingilizlerse, ev arkadaşı için, bu kelime yerine housemate'i (veya flatmate'i) kullanır.
• cevirisi oda arkadasi olmasina ragmen amerikalilar bunu ev arkadasi anlaminda kullanirlar. bu fakir amerikaya ilk gelip de kiralik ev aramak icin craigslist'e tikladiginda bu terim yuzunden kafayi yemistir. ulan ben flatmate ya da housemate ariyorum, her ilan roommate icin. yahu ben oda arkadasi aramiyorum ki! ben kendimin bir odasi olsun birisiyle evi paylasayim diye bakiyorum...
  
  ev bulamiycam diye odum koptuydu.
• iyi olduklari surece vazgecilmez olan insanlardir. her ne kadar arada yalniz kalmayi tercih etseniz de (ozellikle yeni yeni alismaya baslamissaniz bulundugunuz yere) geri dondugunuzde konusacak, olanlari anlatacak birisini bulmak rahatlatici olabilir, msn e girip haril haril arkadas aramaktansa. yeri geldiginde bilmediginiz kelimeleri sorarsiniz, dedikodu yaparsiniz (evet evet, siz), kavga falan edersiniz ama guzeldir be.