• tefritle karıştırılan kelime, "ferd"den gelir.
    dünyadan geçip allah ile meşgul olma, kendini allah'a adama.
    ehl-i tefrid: köşeye çekilip ibadetle meşgul olan kimse.*
  • bir kul ihtiyarlayıp güçlerinden yoksun oldu mu onu azad ederler hür olur. sen “o”nda yok olursun, tevhid budur. bu yok oluşu da yok et işte tefrid budur. *
  • tecrid, kalpten ve sır'dan âlemin ve hakk'ın dışında kalan her şeyi silme mertebesi olarak anlatılır tasavvufî metinlerde. bu mertebedeki sâlik beşeriyetinden ileri gelen bulanıklıkları arındırır. tefrîd ise bu merhaleden sonradır ve hakk ile baş başa kalmak olarak ifade edilir. ehl-i sülûk kalbinden varlığı ve hakk'ın dışında kalan (masiva) her şeyi uzaklaştırdığında, bir'i (mutlak) birlemiş olur. bir sufînin söylediği "muvahhidler çoktur ancak onlar içinde müferridler azdır" sözü tevhid ile tefrîd arasındaki ayrıma dikkat çeker. mesele hakkında ayrıntılı değerlendirme için gümüşhanevi hazretlerinin camiu'l-usûl'üne bakılabilir.
hesabın var mı? giriş yap