the grove

• los angeles ile beverly hills arasinda bir acik hava ali$veri$ merkezi, restoran kombosu.
  
  http://www.thegrovela.com/
• buraya gitmisken dibindeki farmer's marketa ugrayip pide yemek isteyenleri soyle aliyoruz: #14568190. food court aslen the grove'un degil farmer's market'in yeme icme mekani, the grove'un kendisinde the cheesecake factory gibi zincir restoranlar var sadece.
• abd'de yiyebileceginiz en guzel brownie'yi burada, sinemanin hemen solunda kalan pastane yapar. yanilmiyorsam adi "farm" ya da "the farm" olmasi gerekli.
• los angeles' da yaşayan ünlülerin için uğrak alışveriş merkezidir. uzun saatler bu alışveriş merkezinde zaman harcarsanız mutlaka ünlü birine alışveriş yaparken, sinemaya girerken ya da pek tabii ki herhangi bir restoranda rastlamanız yüksek ihtimaldir. istiklal caddesini andıran açık hava sokakları ve sokak ortasında rayları üzerinde hareket eden nostaljik treni alışveriş merkezinin ilginç yanlarıdır. tam göbeğinde büyük bir süs havuzu vardır ve fıskiyeler ilginç görüntüler oluşturur. dev bir sinemaya ve kitabevine, çok kaliteli ve harikulade mağazalara ve pek tabii ki "cheesecake factory, the farm" gibi harika restoranlara, cafelere sahiptir. alışveriş merkezinin bir bölümü yemek için ayrılmıştır ve burada birçok farklı mutfağı tatmanız mümkündür. yemeğinizi alır, bulmakta güçlük çekeceğiniz boş bir masaya yerleşmeye kasarsınız. kesinlikle güzel vakit geçirebileceğiniz harikulade açık hava alışveriş merkezidir.
• wilshire bulvarı'nda bulunan türkiye los angeles başkonsolosluğu'na çok yakındır. konsoloslukta işleri sağ salim hallettikten sonra, türkiye bürokrasisinin çarklarından bir kez daha başarıyla çıkmayı öğle yemeği molasını the grove'da geçirerek kutlamak şahanedir
  
  farmers market'te amerikanın ve dünyanın çeşitli köşelerinden damak şaklatan tatlar mevcuttur.
  
  southern style barbeque'de pişmiş pambık gibi beef brisket ve közlenmiş patatasler; sıcacık taze ekmek içinde servis edilen new england usulü clam chowder ve crab cakes; creole mutfağından bamyadan tiksinene yeminini bozduracak denli güzel gumbolar, po'boy'lar; brezilya barbeküsünün envai çeşit çeşnili etleri ve yanında muzlu, kuru fasulyeli otantik garnitürleri bunların şu anda aklıma gelip ağzımı foşlatanları. daha singapur, fransız, çin, kore, meksika, ispanyol, italyan.. mutfakları da cabası.
  
  türk yemeği canı çekenler için yanyana iki adet ermeni standlarından birinde her türlü pideler isteğe göre hazırlanırken diğerinde cacık, kısır, yaprak dolması, beğendi gibi lezzetler memleket hasretini bir nebze olsun köreltmeye yardımcı olur
  
  farmers market'teki standların çoğunda kredi kartı geçmez, nakit gerekir. plastik müdavimlerinin tedarikli gitmesi lazım. çünkü girişteki şerefsiz atm her para çekişten 3 dolar komisyon alıyor
  
  yemekten sonra servisteyse tramvaya atlayıp şöyle bir turalarsınız. oyalanmak için apple store'da veya daha güzeli barnes&noble'da vakit öldürürsünüz. gündüz vakti denk gelirseniz canlı müzikle mest olursunuz. gece havuzu seyreder, köprüden doğru dolanır, nordstrom'un önündeki ısıtmalı masalarda sohbeti koyultursunuz.
  
  hep canlıdır, hep güzeldir, insanlar hep mutludur grove'da^*
• buraya gitmişken pappardelle's pasta'ya uğramadan geçmeyin. makarnanın çikolatalısı da olur mu demeyin, deneyin. muhteşem olmayabilir, kabul, ama hayatta her şeyi bir kere denemek lazım. limonotlu-sarmısaklı olanı ise, off of...
• downtown'a en yakın applestore'u bünyesinde bulunduran güzel konseptli alışveriş merkezi
• özellikle akşamları hoş ışıklandırması ve canlı jazz tınıları eşliğinde sokaklarında yürümesi pek keyiflidir..
• los angeles'ta acik havada alisveris yapmak icin guzel bir yerdir, farmers market'ta da yemek yenilebilir.
• (bkz: the walking dead)'in, 4. sezon 14. bölümünün adı.
  
  dizinin tamamen bambaşka bir boyuta geçtiği, zombie survival'dan çok farklı sulara yelken açtığı bölüm.
  
  dağıtabilir.