• john irving'in bir romanından uyarlanmış, başrollerinde robin williams ve glenn close un oynadığı komik öğelerle bezeli bir drama. garp rolünde robin williams henüz ikinci filmi olmasına rağmen kariyerinin en başarılı oyununu sergilemekte. glenn close annesi rolünde. sıradışı bir anne bu, 60'lı yıllarda babasız bir çocuk büyütmekte ve bu alışılmışın oldukça dışında bir durum. bunun da verdiği toplumdışılıkla, garp hayata çok değişik bir bakış açısı ile bakıyor. gençliğini seyrederken gülmekten kırılıyorsunuz. büyüdükten sonra başına gelenler de tarifsiz acılar veriyor. robin williams'ın en iyi filmi.
  • 80lerd çekilmiş en iyi filmlerden biridir. glenn close'un robin williams'ın annesini oynadigi, joyh litgow'un roberta rolunde insani kirip geçirdiği, mizah anlayışı benzersiz bir filmdir. bu filmin glenn close'un sinemadaki ilk rolu oldugunu da belirtmek isterim. bir gün toplanıp izleyelim dilerseniz. .
  • gayet eğlenceli bir film. glenn close çok etkileyici her zamanki gibi ama ben en çok roberta karakterine bittim. onu da john lithgow canlandırıyor.
  • sanirim hiperaktif bir filmdi diyebilirim,dramatik ve komik yanlari disinda bir suru kucuk olayla,izleyiciyi ekrana baglamakta cok basariliydi,ornegin ruzgarda ucusan kagitlari uc kere israrla toplamaya calismak,ya da walt'un"hep siz oluyorsunuz,ben niye olmuyorum"demesi,kamyoneti surekli hizli kullanmaktan vazgecmeyen vurdumduymaz sofor,pooh....
    ve daha nice ayrinti...jean pierre jeunetden sonra,(amelieyi daha once izlemistim)george roy hill etkiledi beni
  • garp'ın köpeği darp ettiği sahne bir van gogh pastorali kadar vahşi
  • bugun saat 16.00 da cnbce de oynamıs, gercek kisiler uzerinden yapılmıs bir film havası veren, jenny fields*i sozlukte arastırmaya sebeb olmus, gercekten robin williams in en basarılı filmi.
  • robin williams'ın ikinci, glenn close'un da ilk filmi olması itibariyle, daha önceden duymuş olmam gerekirdi diye düşündüğüm fakat cnbc e gösterene kadar haberim olmamış olan güzel filmdir.
    bir pazar öğleden sonrasının bir bölümünü tatlı tatlı geçirme sebebi olarak hayatımıza girmiştir. yüksek beklenti sahibi olmadan, bulunduğu yerde seyredilmesi sevaptır, tavsiyedir.
  • 1982 tarihli, hem komik hem de acaip üzücü bir robin williams-glenn close filmi. bir de filmde robin williams'ın karısı üniversitede edebiyat dersi veriyor, oğulları "graduate school" lafını "gradual school" olarak anlıyor ve babasına o ne diye soruyor, robin williams da "it's the school where you gradually realize you don't want to go to school anymore" diye cevap veriyor. (türkçesini yazamadım kelime oyunu olduğu için). yüksek lisans yapan çoğu insanın özellikle tez yaklaştıkça kesinlikle katılacakları bir saptama herhalde.
  • gecenin bu saatinde garpla bir yakınlık hissettirmiş film. ne yapıp ne edip bulunası* izlenesi, kitabı da okunası film.
  • seyirciyi alip yerden yere vuran bir film... komedi filmlerinin yıvış yıvış rahatlığına asla girmenize izin vermeyen, aha simdi bisey olacak, hem de kötü, hissiyatı ile lan olm bu ne biçim film diye diye izleten süper film.

    glenn close hanfendüyü zaten tehlikeli ilişkilerde bağrımıza basmıştık, bu eski filmden belliymiş, kılıktan kılığa giren değil, ruhtan ruha bürünen bi insanmış, haddimizi bilememişiz...
hesabın var mı? giriş yap