baba kız diyalogları
-
evin çevresinde kameralar var; ama kameraları sadece babam kendi telefonundan görüyor. evde yaşayan benim, kamerayla uzaktan takip eden babam.
geçen gün uğradığında tv’den kameralara nasıl bakıldığını öğretmesini istedim:
+ baba, şu kameralara televizyondan nasıl bakılıyor, bana gösterir misin?
- ben uğraşamam, uğraştırma beni böyle şeylerle, sıkılıyorum, kaç yaşındayım, ben bakıyorum işte telefonumdan.
+ ya baba, evde ben yaşıyorum, benim de bakmam gerekiyor evin önünde ne olduğunu görmek için!
- (tepki vermez)
+ tamam, sen ölünce eve adam sokmak zorunda kalacağım o zaman, sonuçta birinin o kameraları izlemesi gerekecek lazım olduğunda, madem sen öğretmiyorsun ben de elin yabancı adamını çağırıp eve sokup bana göstermesini istemek zorunda kalacağım.
aradan sessiz birkaç dakika geçer.
- gel kızım, otur öğreteyim kameraları. -
babam: (dekontla birlikte attığı mesajda) iyi ki doğdun, iyi ki benim kızımsın.
ben: sağ ol.
bunlar olurken kendisi yan odada. -
koraks kişisi ergen kızıyla markettedir. çay-kahve reyonunda bakınılmaktadır. kız rafta renkli, ucuz oraletleri görüp eline alır inceler.
- baba, bunu küçük paketlere koyup meslek liseleri önünde protein tozu diye satacaksın. nasıl fikir?
- hm, mantıklı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap