15 entry daha
  • babalık davası, bu, maury povich’in "sen... babasın!" demesiyle bilinir amerikan talk show klasikleri arasında yerini almış bir konsept. ama bizde o işler nasıl mı oluyor? anlatayım...

    öncelikle, bir babalık davası açmak için dna testi sonucunuzun "anadoluda yapılmış bir aşure kadar karışık" çıkması gerekiyor. türkiye'de bir babalık davasını popüler kültüre malzeme yapacak kadar ilginç kılan şey, dedikodu kısmıdır. mahalle baskısı "survivor finali" kadar heyecanlı bir atmosfer yaratır. "acaba kim çıkacak?" sorusu, herkesin ağzında sakız olur.

    davayı açan kişi genellikle "benim çocuğum senin neyine benziyor, ayol!" diyerek mahkemeye başvurur. çocuğun gözleri ferit’in koyu mavisinden, teyze suzan'ın garip şekilde kıvrık kaşlarına kadar analiz edilir. dna testi için verilen örnekler, türk dizi tarihindeki en büyük cliffhanger'lar kadar merak uyandırır. "sonuçlar açıklanıyor, ortalık karışacak!" denilir ve herkes, sabun köpüğü yutmuş balık gibi bekler.

    tabii, bu süreçte en çok iş düşen kişi avukatlardır. onlar için bu dava, bir yandan csı: miami’deki horatio gibi hissettirirken, diğer yandan da bir pazar sabahı pazarcının tezgahını kurma telaşına benzer. her iki tarafın avukatları, delil toplama konusunda "acaba whatsapp yazışmaları dna’dan daha mı etkili olur?" diye düşünür.

    ve nihayet, mahkeme günü gelir. adliye koridorları, bir oscar töreni kırmızı halısı kadar gözde olur. ilgili ilgisiz herkes, final bölümünü kaçırmamak için oradadır. hakim "kararı açıklıyorum" dediğinde, etrafta bir sessizlik olur, adeta millet nefesini tutar. sonuç "babalık tespit edilmiştir" veya "babalık tespit edilememiştir" şeklinde açıklandığında, yaşananlar bir dizi finali kadar etkileyici olabilir.

    açıkçası, bir babalık davası, kimi zaman bir aile dramından çok, medya için bir reyting malzemesi haline gelir. işin içine bir de sosyal medya girince, "ben olsam baba olmazdım!" diyen amcalar, "vallahi benziyor ama" diyen teyzeler çoğalır. babalık davası nasıl açılır? sorusuna küçük emrahın ama ben bilmiyorum ki demesi kadar travmatik.

    sonuç olarak, eğer bir gün yolunuz düşerse bir babalık davasına, popcornunuzu almayı unutmayın! çünkü bu dava, sizi bir sinema salonundaki en gerilimli sahneler kadar eğlendirebilir. ve unutmayın, her dna testi, aynı zamanda bir "aile içi survivor" biletidir.
hesabın var mı? giriş yap