hesabın var mı? giriş yap

  • greekcitytimes'da yer alan "türk dizileri neden yunan televizyonlarından kaldırılmalı?" başlıklı yazıdır.

    yazının içinde türk dizilerinin nasıl bir fantezi olduğu, gerçek türkiye'yi yansıtmadığı ve diğer ülkelerin türkiye algısını şekillendirmek için yapılmış beyin yıkama araçları olduğu ve türkiyeyi dışarıya karşı sevimli göstermeye ve turist çekmeye çalışan planın bir ürünü olduğu gibi şeylerden bahsediliyor.

    yazının tamamı ingilizce ancak önemli bazı kısımlar ve onların türkçe hali şu şekilde;

    --- spoiler ---

    for fifteen whole years, 55 different turkish series have put the turkish language in almost every greek home, with countless hours of screenings that show ideal images of a fantastic european turkey that looks like a real paradise, says leonidas koumakis of the ınternational hellenic association.

    -

    uluslararası helen derneği'nden leonidas koumakis, "15 yıl boyunca 55 farklı türk dizisi, türk dilini neredeyse her yunan hanesine sokarak, cennet gibi görünen büyüleyici bir avrupai türkiye imajını sayısız saatlerce ekranlara taşıdı" diyor.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    all are based on a long-term program of culturally turkifying different countries and target areas with excellent and tasteful presentation that shows the whole of turkey as a magical tourist destination, an ideal place to invest, a turkey that will emerge as a well-established economic and political “superpower,” and not one to export turkish ıslamists as “cultural influence.”

    -

    bu diziler, farklı ülkeleri ve bölgeleri "türkleştirme" çabasındaki uzun soluklu projenin bir parçası olarak türkiye'yi büyülü bir turist cenneti, yatırım yapmak için uygun bir ülke, köklü bir ekonomiye sahip politik bir süpergüç olarak öne çıkarmaya ve izleyicilere etkileyici bir şekilde sunmaya çalışıp, türkiye'nin islam kültürünü kasıtlı şekilde ekranlara yansıtmıyor.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    the subsidised series do not present turkish society as it really is, but so foreign viewers could exclaim, “how beautiful turkish society is, how much morality it has, how much it respects the family, how great and powerful turkey is, how beautiful it is

    -

    bu plana sadık diziler türk toplumunu gerçekten olduğu gibi göstermek yerine yabancı izleyicilere "türk halkı ne kadar iyi, ne kadar ahlaklı ve aile değerlerine bağlı, türkiye ne kadar büyük, güçlü ve büyüleyici" dedirtmek için uğraşıyor.

    --- spoiler ---

    türkiye'nin amerikanın ardından dünyanın en çok dizi ihraç eden ülkesi olduğunu düşünürsek, bu yunan arkadaşların evlerindeki televizyonlarda türk dizisi göre göre kafayı komplo teorisiyle sıyırdıklarını söyleyebilirim.

  • ben buradan, 50 senedir bu isi gizli tutup, tek kelime sizdirmamayi basaran on binlerce nasa calisanina ve onlarca astronota tesekkurlerimi, bu isi ortaya cikaramayan rus ve cin devletlerine de teessuflerimi iletmek istiyorum. beceriksizler.

  • her erkek aldatır diyenlere şöyle cevap veriyor kafka; “ kirli bir camdan bakıp herkesi ve her şeyi kirli sanıyorsunuz. bu yüzden bakış açınızı değiştirmeyi deneyin”

    debe editi: “senin dünyaya bakan penceren kirli ise, benim çiçeklerim sana çamur görünür.”
    -mevlânâ

  • baya baya benimdir.

    küçükken sorarlardı mal gibi: "ne olcan bakim sen" diye.
    çocukluğun tüm umursamazlığıyla verirdim cevabımı: "hiiiçç"

    şu an tam olarak planladığım yerdeyim.

  • yine olan gerizekalılara oldu :)

    edit : başlığı açan kaçmış bana kaynak sormayın .

    şöyle bir kaynak buldum : https://habermotto.com/…im-konkordato-mu-ilan-etti/

    hatta yazarda ünlü oldu gazetelere çıkmış

    ekşi sözlük yazarı theserial’in iddiaları sonrası türkiye gündemine hızla yerleşen habere şirket kaynaklarından yalanlama geldi.

    eminevim’in konkordato talep ettiği haberlerini yalanlayan şirket kaynakları, iddiaların gerçek dışı olduğunu ifade ettiler.

    edit 2 : '' yine olan fakire oldu'' yorumuyla dalga geçmek için yazmıştım o da kaçmış

  • her sipariş için default olarak:
    "zeytin olmasın. soğan olmasın. turşu olmasın."

    bir gün çorba mı ne istemiştim, getiren çocuk "abi çorbada ne arar zeytin, ne arar turşu" demişti.

  • tebliğ değil provokasyon yapan kişilerdir.

    tebliğ'in bir ahlakı, bir adabı vardır. yemek yiyen insanın yanına gidip de bağıra bağıra din anlatmak tebliğ değil tacizdir. kaldı ki azıcık ahlaklı ve samimi olsalardı, öncelikle allah diyerek cebini dolduranlara ses çıkarırlardı.

  • söz ve bestesini yapan kişi olarak çok arabesk olduğunu düşünmediğim bestedir.

    yani tam durumu anlatan bir beste.. sonuçta 3 yıl hasret çekmişiz ..
    dolmabahçe yollarında kol kola yürümeyi şarkılar söylemeyi özlemişiz..
    e şimdi hasret bitiyor.. evimize dönüyoruz.. üstüne takım şampiyonluğa yürüyor..
    daha ne olsun ki.. bunu başka nasıl anlatalım ki..