hesabın var mı? giriş yap

  • süper bir şirinlemece.

    "sarıldım yattık uyuduk. battaniyemle çok mutluyuz ^^"
    "bana sevgi şarkısı söyledi, sonra sıcacık bir mutluluk verdi. yaşasın kettle! ^^"

    hay ben senin o tatlılığına gömüyüm. şeker.
    süper olay.

  • aşırı kar yağdı doğal olarak kapandı diyor. e arkadaş madem aşırı yağışta yollar kapanabiliyor o halde ibb'ye attığınız iftiraları ne yapacağız??. sanırsın ki sadece tem otoyoluna çok kar yağmış da istanbul'un diğer yerlerine anca iki üç kar tanesi falan düşmüş.

  • yaklaşık 5 aydır yalnız yaşıyorum, başta çok korkmuştum, baş edemem sanmıştım ama zor yanları olduğu kadar harika taraflarının da olduğunu görüp, bi de belki de sadece çaresizlikten kabullenip alıştım yalnızlığa.
    şikayet etmez oldum zaman içinde.
    ama bazı anlar var ki sanki hiç yalnız kalmamışsın gibi..

    annem geldi 2-3 gün önce bir iş için, o günden beri birlikte takılıyoruz, ben işten geliyorum annem evde beni bekliyor oluyor, eve bi giriyorum televizyon sesi açık -ki ben tv izlemem-, ışıklar yanıyor, içerde yemek kokusu buram buram, ev mis gibi temizlik kokuyor, ben masayı hazırlıyorum, yemeğimizi yiyoruz, tv'deki bi programa kahkahalarla gülüyoruz, o sadece bahanesi oluyor aslında nasıl da gülesimiz varmış. dışarı çıkıyoruz gezip, eve gelip, tekrar çay koyup oturuyoruz falan filan...

    bugün yolcu ettim annemi ama dalgınlık ya işte aklımdan çıkmış, eve bir geldim her yer kapkaranlık, ışıklar haliyle sönük, yemek kokusu yok sadece temizlik kokusu sürüyor, ısıtıcı açılmamış soğuk yüze vuruyor, mutfağa girdim mandalina almış bana annem, tabağa hazırlamış gelince yerim diye. dolabı doldurmuş aç kalmasın benim uyuşuk kızım diye.

    geliyorum oturuyorum odama. o an bir şeyler ağır geliyor, sapıtıyorum. sanki 7 senedir ailesinden ayrı yaşayan hatta 5 aydır evde tek başına yaşayan ben değildim de dedemdi. -selamlar dedem-

    ilk ağırlığı üstümden atıyorum, biliyorum yine alışacağım, çok değil ertesi gün.
    şimdi televizyonu açtım, izlemesem de evde ses oluyor. güzel bi şey bu. evet.

    (bkz: yalnızlığa alışmak)

  • hakem dayak yedikten sonra sahadan ayrılmaya çalışırken , sevinç içinde hakem aleyhinde bağırmaya devam eden, yabancı madde atan, başkanın hastane çıkışında büyük başkan llölololo diye tezahürat yapan insanlara serseri demeleri gerçekten üzücü olmuş.

    halil umut meler, tff ve mhk hep birlikte çıkıp a.gücü camiasından özür dilemeli bence.

  • - ben pelin'e aşığım hacı!
    - ben de
    - ben de
    - ben de
    - ben de
    - biz de (bunlar ikiz)
    - ben de
    - ben de
    - bende (türkçe dersi zayıf bunun)
    - ben de
    - ben de
    - bön dö (şişman evet)
    - ben de
    - bin die (ergenlik dönemi ses inceliği muzdaribi)
    - ben de...

  • yol verin cekilin, olayın bileni geldi.

    ben ayran sektöründe çalışmış bir muhendisim. şimdi bize ayran diye içirdikleri kapalı yada açık olsun hemen hemen aynı şey.
    ilk önce kapalı ayranı açıklayayım. firmalar size sürekli aynı lezzette aynı yoğunlukta ayran vermek zorunda olduklarından içine devletin de yönetmeliklerde izin verdiği koruyucu, aroma ve yoğunluk artırıcı koymak zorundalar. peki bu koruyucuların zararı varmı? yoğurt veya ayran dediğimiz şeyin en faydalı kısmı probiyotik bakteriler. bu faydalı bakterileri çıkar ayrandan geriye su kalır. koruyucu diye tabir ettiğimiz maddelerin en sık kullanılanı potasyum solbar. bu madde ayranın içindeki bütün bakterileri öldürüyor ve çoğalmasını engelliyor. tabiki madde iyi bakteri kötü bakteri ayrımı yapmıyor. kökünü öldürüyor. dediğim gibi ambalajlı ürünlerin en olmazsa olmazı sürekli aynı normda bulunması. yani ambalajlı yoğurt yada ayran yiyorsanız... yemeyin ya gerek yok.

    açık ayran masum mu peki? lokantalar ne yapar. piyasadaki en ucuz yoğurdun 10 kg olanını alır makinanın içine döker üstüne su ekler olur sana ayran. eğer aldıkları yoğurt ambalajlı ise yukarıda bahsettiğim herşey onun içinde geçerli. lokantalar kendileri süt alıp mayalayip kendi yogurtlarindan kendi ayranlarini yapiyorsa o zaman sağlıklı ve lezizdir. fakat bu gözler ayran için o kadar uğraşan bir lokanta görmedi. hemen hepsi ambalajlı yoğurt tercih eder.

    bir diger mesele yoğunluk meselesi. genelde açık ayran içenlerin şikayeti ayranın duru olması. tabi tercih meselesidir ama duru yani yağı yada içinde ki yoğunlaştırıcı üste köpük olarak gelen ayran bence daha güzel. yağ ayranın tadını kesiyor veya boğuyor. o ayrandaki keskin tadı almak lazım. bence öyle. kapalı ayran koyu kıvamda olsun diye koydukları yoğunlaştırıcı maddelerin zararlarını bilseniz bir daha kapalı ayran içmezsiniz.

    birde özer hisar ayranı var. günahlarını almak istemiyorum ama sürekli aynı ekşilikte bir ayranı üretmek de cok zor. ekşi ayran candır. bulgarius diye bir bakteri var. ayran da ki eksikliği o bakteri sağlıyor. fakat bu bakteri diğer probiyotik bakterilerin hızlı üremesine ortam sağlıyor. yani ekşi ayran hem çok sağlıklı hem de katkısız olduğunu gösteriyor. özer hisar ekşi evet ama bunu koruyucu ve aroma ile mi yapıyor yoksa organik mi bilemiyorum. çünkü bahsettiğim bulgarius bakterisinin üreme şeklini ve miktarını etkilemek pekte mümkün değil.

    sağlıklı yiyin, sağlıklı için, sağlıklı yaşayın!