hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • life is a pigsty i tenzih edersek morrissey'in sanki yeni bir genç nesli hedef alarak yapmış olduğu bir albüm gibi görünüyor. you have killed me de iyi bir piyasa şarkısıdır sadece. geri kalanınında tek dinleyişte aklımı başımdan alacak alışıldık morrissey şarkıları yok, kendi de bunun böyle olduğunun farkında değil midir sanki. demek ki vardır bir bildiği nitekim sadece morrissey gibi kendine has müzik türü olan pek çok sanatçıda da aynı şeyi görürüz misal leonard cohen in son albümü de başlı başına bir hayal kırıklığıdır ki daha pek çokları vardır böyle, vardır bir bildikleri herhalde. peki böyle hastası olduğumuz adamlar bu türlü albümler yapacaklarına hiç yapmamalı mıdırlar diye soruyorum kendime. ringleader of the tormentors isterse dünyanın en dandik albümü olsun ama morrissey bişey yapmış olsun. you have killed me ile yeni nesiller de morrissey hastası olup eski şarkılarını keşfedebilsinler, bu albümler vesilesiyle turneler olsun ki görme şerefine nail olalım, olmadık mı sanki. sırf bu yüzden en sevdiğim albümlerden biridir ringleader of the tormentors. şimdi taa gitsem 15 yaşıma eski albümleri hiç dinlememiş olsam beğenilerim tersine dönerdi o zaman şarkıları yüzünden de çok sevdiğim bir albüm olurdu. you have killed me ye tapardım muhtemelen, life is a pigsty sıkıcı gelirdi

  • 8. bölüm. hayalet ve akbaba ana okulunun bahçesinde bir öğretmeni sorgulamaktadırlar. olaylar gelişir;

    çocuk : senin adın ne ?
    hayalet : benim adım? benim adım sabri.
    çocuk : senin adın ne ?
    akbaba : ismet. senin adın ne ?
    çocuk : benim adım alaaddin.

    akabinde;

    akbaba : senin adın sami değil miydi lan ?
    hayalet : sen yine iyi hatırlıyon ha. ben hiç hatırlamıyorum. ismet ne lan ?
    akbaba : yürü lan yürü...

  • türkiye'den yeni çıkıp henüz avrupa yasalarını unutmuş olacak ki nerede olduğunu hatırlatmışlar.

    üzülmedim.

  • beğenirsin beğenmezsin, seversin sevmezsin. adam 15 senedir televizyonda, sinemada bilmem nerde iş yapıp çalışıp kazanmış bir ev almış. parası da var. bakmış ki yetkililerden yeterli hayır yok, basmış parayı, kendi ekibini kurmuş ve evini korumaya çalışıyor. ne var bunda onu anlamadım.

    hayır nedir yani, korumasın mı? yanmasını mı beklesin? senin orda bir evin olsa elinden gelen maksimum ne ise yapmayacak mısın? yangının yanında araban olsa çekmeyecek misin mesela? madem her yer yanıyor bizimki de yansın arada ne olacak mı diyeceksin?

    bunun paraya tapmakla falan ne ilgisi var. herkes gücü yettiğince canını da malını da korumaya çalışır. kiminin gücü eş dost çağırmaya yeter, kimi parayı basar 50 kişilik ekip kurar. bu kadar basit.

    şahan'ın sana bana borcu mu var, kamuya dair bir yöneticilik görevi mi var da kızıyorsunuz adama. bu adamlara kızacağınıza, illegal yoldan, başkalarının sırtına basıp ezerek haksız kazanç sağlayan ve sefasını süren insanlara kızın.

  • everest'e tırmanmak isteyenlerin olmazsa olmazı yol göstericileri halk topluluğudur. ilk tırmanış denemesinden günümüze kadar cüzi ücretlerle tırmanışçılara rehberlik etmiş kimselerdir. birçok şerpa tırmanış sırasında hayatını kaybederken birçoğu da bu uğurda soğuk ısırması yüzünden el ve ayak parmaklarını kaybetmiştir.

  • getir'den sipariş verdiğimi unutmuşum 2 saattir zil çalıyo çocuğa kapıyı açmıyorum. bi de ekstra yavaş hareket ediyorum dışarıdan duyulmasın evde olduğum diye. en son telefonla aradı haaaaaaaa dedim. pardon banyodaydım kusura bakma dedim, inandırıcı olsun diye bornoz giydim ama saçlar kupkuru. gecenin ikisinde bornozla çocuğa kapıyı açtım. tüm bu anlamsızlıkların aramızda kalması için 20 lira gibi çok gereksiz bi bahşiş verdim. bahşişi fazla bulan ve beni bornozla karşısında gören çocuk daha da gerildi. bi yanlış anlaşılma olmaması için yarım saattir uygulamada kuryeyi övüyorum şöyle getirdi böyle getirdi süper çocuk diye.

    yıllar sonra gelen edit: 2019'un 20 lirası.

  • biz demirellerden, türkeşlerden milliyetçilik dersi almayız.
    sevgili kardeşlerim;
    biz milliyetçiliği; sokak duvarlarına değil,
    kıbrıs'ın topraklarına,
    ege'nin deniz yataklarına yazmışız.
    biz milliyetçiliği batı anadolunun haşhaş tarlasına yazmışız...

    bülent ecevit. 1974.

    ek: https://youtu.be/loskhxdvcdc

  • acilen biseyler yapılması gerekiyor. ülke gözümüzün önünde yok oluyor.

    edit: tüm bu olaylara sessiz kalan, halkı örgütlemeyi başaramayan ve ülkeden mültecileri göndermeyi vaat etmeyen hiçbir partiye oy yok.

    edit2: arkadaşlar sürekli mesaj geliyor. ne yapabiliriz diye. bireysel olarak çok yapabileceğimiz birsey yok. sokağa çıkıp 10 kişi protesto yapmaya kalksanız bile hasmetlimizin gazabına ugrarsiniz. siyasi partilerin bu konuda öncü olması gerekiyor. mitingler yapıp halkı organize etmesi gerek.

  • birinci sınıf iş, çok iyi televizyon dizisi.

    adeta bir süper kahraman dizisi gibi değilde normal dizi gibi çekilmiş olması, özellikle dövüş sahnelerindeki başarı, kartpostalı andıran sahneleri, çekim teknikleri, diyaloglar, oyuncu kadrosu gibi sebeplerden son zamanlarda izlediğim en iyi dizi diyebilirim.
    daredevil'in çizgi romanını okurum, karakteri de çok severim fakat bunu normal bir avukatlık veya polisiye dizi olarak ele alsak bile yine de çok iyi olmuş. insanın içinde bazı bölümleri ikinci, üçüncü kez seyretme isteği doğuruyor. gerçi ilk sezon orijin amaçlı çekildiği için birkaç bölümde fazla diyalogtan tempo çok düşüyor ama o kadar da olur, konuyu anlatmakta gerekli ne de olsa.
    aynı zamanda çizgi roman okuru olarak tiplemelerin de çok başarılı olduğunu ayrıca vurgulamak lazım, yeni karakterler de umarım bu şekilde devam eder.