ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
the marrying man
-
bir zamanlar kanal 6'nın sık sık yayınladığı, 1995 yapımlı kim basinger ve alec baldwin'in oynadıkları romantik komedi. kim hanım her zaman ki gibi arzu unsuru olma konusunda oldukça başarılı, mafya babasının sevgilisi, şuh bir şarkıcıdır. alec baldwin ise kendi halinde hım-hım bir kimsedir. bunlar film boyunca bir şekilde evlenip evlenip boşanırlar. en sonunda da mutluluğu yakalayıp mesut olurlar. türkçesi yanılmıyorsam "bir aşk dört nikah" gibi bir şeydi.
akp'ye oy vermeyen metroya binmesin
-
akp'ye oy vermeyen vergi vermesin o zaman diyerek artırdığım önerme.
beyin ameliyatı geçiren japon balığı
-
10 yaşındaymış, 20 yıl daha yaşaması daha bekleniyormuş. ulan benimkiler en fazla 10 gün dayandı anca. neyse geçmiş olsun diyelim kendisine.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"a harfi ütüye benziyor lan"
mutsuzluğun formülü
-
kafanin calisir, alginin acik, vicdanin islevsel vaziyette olmasi.
sergen yalçın
-
yıldırım demirören'i "yılın spor adamı" seçen özel üniversite ile ilgili "o üniversitede okunmaz" diyerek beni benden alan büyük yorumcu.
edit: vikingstekibalta nickli arkadaşımız mesaj atmış. "hiçbir yerde videosu yok. yalan galiba. " demiş. geçen yedi yılın ardından videoyu buldum. 57.29 da söylüyor reis. hatta devamında "hangi üniversite abi? tanıdığımız falan varsa gitmesin oraya" diyor. :)
youtube linki
vesile olduğu için vikingstekibalta'ya teşekkürler.
2 nisan 2019 teşekkürler istanbul afişleri
-
sorun yok adamlar teşekkür ediyor daha iyi birilerini seçtiğimiz için
hekimliği bırakıp isviçre'de kebapçı olan doktor
-
eğer bir toplum yozlaşmışsa, ahlakını ve aklını kaybetmişse, tel tel dökülmeye mahkûmdur. doktorunu da kaybeder, ekonomisi de kötüye gider, eğitimi de.
bu haber bir dram içeriyor. ama bazıları bunu görmeyip “madem doktorsun, eşek gibi çalışacaksın, bize bakacaksın!” der. kimisi çıkıp “bu ülke seni okuttu, borçlusun!” der. kimisi de elinde sopayla doktora saldırır. insanların can ve mal güvenliği yoksa, bu insanlar devlete borçlu değil, devlet onlara borçludur.
doktorlar bu sağlık sistemi içerisinde hastalarına 5 dk ayırmak zorundalar. 5 d a k i k a! inanabiliyor musunuz? ama cahil cahil insanlar, bunun farkında bile değiller.
ekonomiden eğitime, sağlıktan hukuka, tel tel dökülüyoruz. kimisi görmüyor, kimisinin de umrunda değil. ama kabul edin ya da etmeyin, gerçekte olan bu.
edit:imla
japonya'da bulunup türkiye'de bulunmayan şeyler
-
(bkz: türkiye büyükelçiliği)