ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
emrah serbes'in yazarlığı bırakması
-
çocukların öldürüldüğü ülkede yazamam demiş. ben de hayırlı bir iş edecek sandım, boks yapacakmış.
iki sene kafamı dinleyeceğim, hobilerimle ilgileneceğim desene be adam.
leş gibi popülizm kokan açıklama.
arabasızlık
-
lanet olsundur..hep birilerine muhtac olmaktır. her ne kadar toplu taşıma veya taksi kullansan da bazi durumlarda hep birilerinden iyilik beklemektir sonunda teşekkür üstüne teşekkür etmektir.yorulmaktir vesselam.
plajlarınıza cesetlerimiz vurduysa özür dileriz
-
hamaset nedir?
işte tam olarak budur.
plajlarımıza cesetleriniz vurduğu için özür dilemene gerek yok yavrum.
o plajlarda, çakal sürüsü gibi toplanıp, nargile çeke çeke, bağıra çağıra, gözlerinizle ve fotoğraf çektiğiniz kameralarınızla kadınlarımızı rahatsız etmeyin yeter.
bir de bu mağdur ayaklarını bırakın. kimse salak değil. mağdur ile yüzsüzü birbirinden ayırabiliyoruz.
diyarbakır surlarına inen melekler
-
"ne derece doğru bilemiyorum" nedir amk?
yaran fıkralar
-
temel akciğer kanseri olmus. doktorlar iki aydan daha fazla yaşaman mucize olur demisler ve ümitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.
ölecegini anlayan temel , butun eşiyle dostuyla helalleşmeye karar vermis. fakat bizim temel gördüğü herkese kendisinin aids hastaligina yakalandigini ve iki ay içinde öleceğini anlatıyor ve haklarını helal etmerini istiyormuş. tabii bunu duyanlar temel'e helallik veriyorlarmiş ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklaşmaktan kaçınıyorlarmış.
temel'in en iyi arkadaşi dursun temel'in bu yaptığını duyunca sormuş:
- yav temel, anladık sen kanser oldun ölecen, neden millete aıds oldum diyon, bak herkesi bir korku sardı, demiş.
temel;
- yav tursun, öyle de ölecez böyle de ölecez, bari kariyi sağlama alalim dedim.
game of thrones
-
dizi bugun itibari ile dorduncu sezonuna girdi. 4 senede dunyada bircok degisti. turkiye'de bircok degisti. dizide cok fazla degisti. benim hayatimda bircok sey degisti. her sey degisti. ancak bazi seyler hic degismiyor.
1- dizi 4 senedir cogunlukla diyalog uzerinden ilerlemis/ilerliyorken, istisnasiz her bolumden sonra ''bu bolumde de hicbir sey olmadi.'' diyenler.
2- yine her bolumden sonra solugu bu baslikta alip ''ben kitabi okudum, bu bolum kitapta yoktu. ben kitabi okudum. kitabi okudum ama ben. ben kitabi okudum arkadaslar. kesin okudum. normal oyle boyle okumadim.'' diyenler.
artik umudu da kestim ben. su iki izleyici tipinden kurtulmamiz mumkun degil.
acun ılıcalı
-
güçlü birinin annesi vefat edince programını iptal edip, şehit olan 24 garibanı umursamayacak bir kişiliğe sahiptir.
edit: gg sebebiyle sıfat seçimini sizler yapın dostlar.
mert fırat
-
(bkz: cihangir solcusu)
evrim ağacı
-
adamlar sana bilgi aşılıyor, sözlükte "anlatımı sıkıcı" "gereksiz bilgi deposu" "ateist" "reklam peşinde" falan diyor. inanılır gibi değil.
tebrik edilesi, güzel ve çalışkan bir ekip olduğuna inanıyorum. severek takip ediyoruz. kendilerinden pek çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum.
heves kırmak için yaratılmış insan
-
anlatılan fıkrayı sonuna kadar dinleyip " ben biliyodum bunu " der ve gülmez, tüm heves kaçar büzülürsün, böyle bi insan işte
liseli gencin borsadan 72 milyon dolar kazanması
-
(bkz: anapara)
sanki okul çıkışı tavuk döner ayrana vereceği parayı borsaya yatırıp 72 milyona kazanmış. çocuk bildiğin zengin bir aileden gelmiş çok pahalı ve inanılmaz eğitim veren bir özel okula gidiyor, çocuğa verilen harçlık muhtemelen maaşımın kaç katı.
haber tabi ki bunlardan bahsetmiyor; adı muhammed islam ya, sanki yazları sanayide kazandığı parayı boş derste iddaa kuponu yerine borsaya yatırdı, kazandı, hepimiz için de bir şans var.
(bkz: umut fakirin ekmeği)
cv'sine bilkent parantez içinde burslu yazan tip
-
bir tarafta; sinavda ilk 10 bine girmis mezun ile 100 bininci olmus, ayni bolum mezununu ayiran tiptir.
not: (devlet)
gelmiş geçmiş en felsefi söz
-
umut kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır. *