ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kitapçıda hissedilen kitap çok ömür az anksiyetesi
-
alan harper gibi kitapçının tam orta yerinde histeri krizi geçirirken bulabilirsiniz kendinizi.
"look at them all. look at them, they're mocking me. i haven't read any of them"
tam olarak şöyle
türkiye tarihinin en korkusuz gazetecisi
-
(bkz: uğur mumcu)
duyunca mutlu olunan sesler
-
(bkz: bebek gülüşü)
seçmenin %25'inin azerbaycan'a yerleşmesi
-
azerbaycan hakkında bilgi sahibi olmadan dile getirilen önermedir.
azerbayca'da dönen rüşvetin, üçkağıtın haddi hesabı yoktur. o yüzden %25 değil de %49 gitse çok daha çabuk uyum sağlar.
hem sırıtmazlar da!
mezun olur olmaz 3500 tl maaş isteyen mühendis
-
11000 tl'lik maaşına zam isteyen milletvekilinden daha makul istekleri olan mühendistir.
üçüz bebek sahibi iken bir üçüz bebek daha gelmesi
-
cuneyt arkin gibi atmis oklari dayim masallah dedirten hede.
ismi duyulunca yabancı yer sanılan yerler
metroda tehdit edilmek
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
elleri yikarken ayagin kaymasi sonucu dusme eylemini gerceklestirirken akan suya tutunmaya calismak.
klavyeyi ters çevirip masaya vurunca dökülenler
-
geçen babam çıktı. sarıldık, hasret giderdik.
yurt dışında da böyle
-
ne zaman bir yasak, baskı bir şey gelse kullanılan savunma cümlesi. mesela beyoğlu'nda masalar kalkar "yurtdışında böyle", alkol yasaklanır "abd'de böyle", sigara yasaklanır "avrupa'da da aynen böyle".
buradaki mantıksal sıçış şu önkabulde:
"türkiye ile medeni devletler arasındaki uçurum bundan daha öncelikli tüm konular açısından kapandı ve sıra buna geldi".
durum bu olsa kimsenin yasaklar umrunda olmaz. olmayacak. zira ben bileceğim ki bu yasakta bir yanlış varsa benim okuduğum, takip ettiğim gazeteci hapse girmeyip hükümete benim için çıkışabilecek. o gazetecinin uyandırdığı halk gidip gaz yemeden taksim'de yürüyebilecek. o taksim'de yürüyeni gören devlet kendi halkına fırça atmak yerine geri adım atacak, hatasını düzeltecek.
ama eğitimde sondan ikinci, basın özgürlüğünde 154., insan haklarında sonuncu, aklına ne kadar temel hak ve değer gelirse onun listesinde sonlarda olup sonra kendi tabanını yalama operasyonunu "yurtdışında da böyle" diyerek savunmaya kalkmak... nasıl desem... bari ışığı söndürselerdi.