hesabın var mı? giriş yap

  • okzokrom - kromofor

    yıllardır vücutlarımızda hapis kalan susuzluktu bu. rüyalarımızın dudaklarından ayrı söyleyemediğimiz zincirli sözcükler. her şey vücudunun yeşil mucizeleri etrafında dizilmişti. bedeninin üzerindeki dokunuşumu, derelerin fısıltılarını çiçeklerin kirpikleri karşıladı. dudaklarının suyunda her çeşit meyve vardı, narın kanı, saf ananas ve mammee elmasının ufukları.

    (...)

    varlığın bir anda havada uçuşuyor, sanki bütün varlığımı sabırsız bir sabahı bekleyişe mahkum eder gibi, o an fark ediyorum ki seninleyim. o anda, bütün duyumların içinde, ellerim portakalların içine dalıyor ve vücudum sanki senin kollarına sarılıymış gibi hissediyorum.

  • kırsaldan kente göçmüş lümpen proleterya’nın çocuklarının okuyunca kendilerini marjinal sanma durumları. kibar feyzo’daki o paraya öküz alınacak denilen öküz kadar aklınız kalmamış.

  • ''sponsorlarımızla görüştük ve yazılı onaylarını aldık. biz neredeysek onlar da orada olacaklar."

    başkanım kendinden yazılı onay almış ahaha

  • ilkokul 5.sınıf. matematik sınav kağıdının dibine yazmıştım: öğretmenim, ben o kadar parmak kaldırıyorum, bana hiç söz hakkı vermiyorsunuz. gereğinin yapılmasını arz ederim. (son cümleyi de babamın dilekçelerinden öğrenmiştim, biraz malmışım ya ben)

  • tüylerimizi diken diken eden 3. sayfa haberi. "kocaeli’nin gölcük ilçesi’nde 13 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi ö.y. ile ilişkiye girdiği iddiasıyla 29 kişi gözaltına alındı." haberde aynen böyle yazıyor. 13 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi ile ilişkiye girmek. hay senin13 yaşındaki çocuğa tecavüz diyememiyen gazeteciliğine tüküreyim. o 29 ahlaksız kadar ahlaksızsın sende.

  • osmanlı'da, soğuklar arttığı zamanlarda herkes içilsin diye evinin önüne sıcacık latte koyarmış. inceliğe bakar mısın.

  • yıkmaya yakmaya doyamayanların yeni marifeti. tesadüfe bak ki tam da işe yarayacak yerler yanıyor.

    hırsınızın ve hırsızlığınızın bir sınırı yok mu?

  • linç etmeye geldim. sonra içeriği okudum. uzaklara bakarak gülümsüyorum. seni o kadar iyi anlıyorum ki yazar kardeşim, tek kelime etmiyorum formatla ilgili.

    sevgili modlardan talebim, yazar olmak çok da önemli bir şey değilmiş zaten sizin patron öyle dedi, lanetlemeyin yazar arkadaşı.

  • dedem babaannemi kaybettiğinde 78 yaşındaydı. vefatın ardından bir süre sonra evde sohbet ederken babaannemi ne kadar özlediğini söyledi ve ardından şunu ilave etti:

    - 20 sene önce falandı galiba, ..... 'nın karısı ölmüştü. hüngür hüngür ağlıyordu. dedim ki içimden " erkek adam karısı için böylesi ağlar mı" .

    ardından gözlerinden bir kaç damla yaş döküldü.

    - ölürmüş bile, dedi.

    sonra birbirimize sarılıp beraber ağladık.

  • 1. tekil şahıs olmakta sorun yoktu da, 1 çiftin yanındaki 3. tekil şahıs olmak yeterince kötü değilmiş gibi şimdi de 2 çiftin yanındaki 5. tekil mal olduk amk.
    ağlamıyorum gözüme yalnızlık kaçtı.