hesabın var mı? giriş yap

  • evlere kargo hizmeti yapmamakta kendileri. gidiyorsun eğer müsaitlerse şubeden alıyorsun.

  • kocama aradığım eş adayıdır...
    ben nasılsa günün birinde boşayacağım , ee o da kesin yenisini bulacak bari kendi ellerimle seçeyim çocuklarımın üvey anasını (bkz: swh)
    yaş 37
    iki çocuklu
    hiç bi işe yardım etmez
    burnundan kıl aldırmaz, ego tavan
    korkunç birbirine bağlı karadenizli bi aileye hazır olun gelin adayları...
    kaynana rocks!
    tip ort üstü avrupai
    maaşı da baya iyi, sana bana çocukların nafakasına yeter de artar...

    ilgilenenler için müracaat ben

    edit: debeye sokmuşsunuz mutlu musunuz suserler! adam hergün okuyor burayı yaa... ayrıca mesaj kutum patlamış erkekler yazmayın artık! ilan sadece bayanlar için (bkz: swh)

  • belki de gerçekten "yaşama" eyleminin hakkıyla gerçekleştirileceği zamandır, beklentilerin azaltılabildiği zaman.

    mükemmelliyetçiliğin ve gururun hastalıklı pençesine düşenler iyi bilirler; hep daha iyisini isteme bir süre sonra "en iyisi olmayacaksa hiç olmasın" mantıksızlığına dönüşür. bu yüzden, yaşamlarının ilk perdesini, yüksek beklentilerini tatmin etmek için harcayarak ve manen harcanarak geçirenler, ikinci perdede artık her şeyin en iyisini elde etmeye güçlerinin yetmeyeceğinin ayırdına vardıklarından yaşamlarını bazal metabolizma seviyesine indirirler aniden.

    insanlar sonradan gelen tembellik olarak adlandırır durumlarını; ama yaptıkları tembellik değildir aslında. tembel adam rahat adamdır. bu insanlarsa aldıkları her nefesi, attıkları her adımı olabildiğince gergin yaşarlar. ilk perdede, beklentilerini tatmin etmek uğruna yorulan bedenlerini dışardan kemiren mükemmelliyetçilik kurtları, bu kez içlerine düşer ve ruhlarını kemirmeye devam eder ikinci perdede. ince hastalık gibi ömrünüzü, ruhunuzu, gülüşlerinizi çürütür yavaş yavaş.

  • nasreddin hoca durur mu yapistirmis cevabi, "bakanim siz ya hic opusmemissiniz ya da sayi saymayi bilmiyorsunuz".

  • "doğuştan gelen bir kusurumuz var; hepimiz mutlu olmak için dünyaya geldiğimizi sanıyoruz. bu kusurumuzu gidermedikçe, dünya gözümüze çelişkilerle dolu bir yer görünecektir. çünkü her adımımızda, ister büyük ister küçük bir şey yapmış olalım, dünyanın ve insan hayatının, mutlu bir yaşam sürdürmeye olanak verecek biçimde tasarlanmadığını anlayacağız. işte bu yüzden bütün yaşlıların yüzlerinde aynı ifadeyi, yani düş kırıklığını görmek mümkündür." buyurmuşlar.