hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • müthiş bir karardır.
    imamoğlu farkıdır.
    bu gözler her haftasonu caddebostan sahilde kızartma yapıp arkasından yağını çimlere döken şoparlar görüyor.
    bir de o tavaların etrafını tüp sönmesin diye kartonla çevirmezler mi...

  • var böyle bir şey. sanırım ben de yazılımcıyım diye sürekli önüme düşüyor, önüme geleni engelliyorum ama bitmiyor. tiplerin hepsi aynı, ben başarılıyım, ben zenginim diye bağıran sonradan görme çiğ paylaşımlar. gerçekten mesleğim adına ben utanıyorum. yahu bu ne görmemişliktir, satın aldıkları iphone'ların macbook'ların faturasını paylaşan mı ararsın, bilmem kaç bin liraya aldığı kahve makinasını çeken mi, geneli pahalı oyuncak paylaşma derdinde. bir de eli biraz para gördü diye, hasbelkader mesleğe ilgi var diye kendisinin nirvanaya ulaştığını zanneden millete hayat hakkında saçma sapan tavsiyeler vermeye çalışan ama iki cümleyi bir araya getiremeyen tipler var. arkadaşlar yazılımcı olmanız sizi otomatik olarak entelektüel yapmıyor. hatta tam tersi, zamanının büyük bölümünü yazılım ekranları karşısında harcamak zorunda olan birisinin tarihten, sanattan, felsefeden üst perdeden konuşabilecek kadar birikiminin olması zaten akla mantığa uymuyor. kendinize gelin.

    debe editi: arkadaşlar elbirliğiyle girdiyi debeye sokmuşsunuz, teşekkür ediyorum. ekşiye girince mesajlardan bir cumartesi sürprizi yaşadım. belli ki birçok kişi aynı dertten muzdarip. yazıyı tekrar okuyunca eğer yazılımcıysanız sizler için değilseniz yazılımcı çevreniz için şu mesajı ekleme ihtiyacı hissettim: hepimiz üç aşağı beş yukarı eğer türkiyedeysek birkaç bin, avrupadaysak 3-5 bin euro bandında çalışan beyaz yakalı işçileriz. bu para bizi zengin yapmaz, sadece gelişmiş bir ülkedeki sıradan bir insan gibi insanca yaşamamızı sağlar. yani 'o para o para değil'. fakir bir ülkede yaşamanız ve fakir arkadaşlara/akrabalara sahip olmanız bu gerçeği değiştirmiyor. meslek hakkındaki daha önceki yorumum için de şu girdiye göz atabilirsiniz #140622037.

  • sayıştay raporlarına göre, zatı devletlilerinin konakladığı ve ülkeyi yönettiği saray için bir günde 7 milyon tl harcanıyormuş.

    bir süredir bu parayı kafamda döndürüyorum ama hala normalleştiremedim. yanlış hesaplamadıysam 7 milyon lira, 2500 asgari ücret ediyor. yani saray, yalnızca bir günde, 2500 asgari ücretlinin ayda geçimini sağladığı parayı yutuyor. inanılır gibi değil. bu aşamaya gelmek, bunları tartışmak bile korkunç.

    bunu görünce prof. dr. korkut borotav'ın birkaç gün önce dile getirdiği, "ekonomik kriz yok, fakirden alıp zengine veriyorlar" sözünü hatırladım. gerçekten öyle. günde 7 milyon lira harcanabiliyorsa, demek ki kriz yok.

  • tüm kadınlar öyledir demek çok büyük haksızlık olur. ama aralarında böyle bir kesim gerçekten var.

    üniversite 1. sınıfın ilk döneminde davutpaşanın çılgın yokuşunda otosptop çekiyordum, erkeğim diye almıyordu şerefsizler. kız görünce el freni çekiyolardı. bende teknik resim çantasıyla gülümseyerek çıkıyordum o yokuşu, geziniyordum koridorlarda hiç bi allahın kulu bakmıyordu

    2. dönem bmw'yle gelip gitmeye başladım. bmw dediğimde yanlış anlaşılmasın 6 serisi, z4 falan değil, alt tarafı 1 serisi

    ulan bırak bakmayı, tek dönemde 4 defa sileceğimin altında not buldum lan. 3 defa fakültenin önünde tek başına oturup bir şeyler okurken gelip tanışma teklifi eden kızla karşılaştım. var mı lan böyle bir şey, ne değişti? ben yine aynı bendim? cebimdeki para da aynı paraydı?