hesabın var mı? giriş yap

  • son derece haklı bir yakarış.

    bir çapulcu olarak artık yaptıklarımın bedelini ödemek istiyorum. benim yerime abimizi türkiye'ye alalım, beni de yerine almanya'ya sürgüne gönderin. suçumu kabul ediyorum, cezama razıyım hakim bey.

  • bence olay şu şekilde gelişti. dünyada bir çok çalışma başlatıldı, harıl harıl farklı ilaçların covid19 üzerinde etkileri araştırılıyor. dornase alfa da bu ilaçlardan biri. hoca ve ekibi gizlice bu ilaç üzerinde çalışıyorlardı ve 23 nisan tarihinde hızlıca yayını yapıp duyuracaklardı. ancak 16 nisanda şöyle bir makale yayınlanmış;

    makale

    bu makalede dornase alfa'nın tedavi sürecinde etkisinden bahsediliyor sanırım, konunun uzmanı değilim. hatta alidornase alfa diye bir ilacın potansiyelinin daha da yüksek olduğundan bahsediliyor.

    hoca da yayın mayın beklemeden bak biz demiştik diyebilmek için twitter'dan apar topar açıklamayı 17 nisan'da yapıyor belki yayın arkadan gelir.

    şahsi kanatim, tıp sektöründe olmasam da yayın, makale vb. nedir bu konularda tecrübeliyim. bir çalışman varsa verileriyle ortaya koyarsın, yayınını yaparsın. eğrisiyle doğrusuyla incelenir, belki eleştiriler gelir. nihayetinde litetatüre bir katkın olur. her laboratuvara deneme için giren çıkınca twitter'a bir ilaç ismi yazarsa, panikle ilacın stoklarının hızla tükenmesinden ve yerli yersiz kullanılmasından başka birşey elde edemezsiniz.

  • disney+ için çekilen ve 2,5 ay önce izleyiciyle buluşan moon knight dizisinde "ermeni soykırımı" tabiri kullanıldı, üstelik hitler ve pol pot'la birlikte. dizinin ilk bölümünde yer alan replik tam olarak şöyle:

    --- spoiler ---

    "if ammit had been freed, she would have prevented hitler, the destruction of europe, the armenian genocide, pol pot"

    "ammit serbest bırakılsaydı; hitler'i, avrupa'nın yıkılışını, ermeni soykırımını, pol pot'u önleyebilirdi"

    https://www.youtube.com/watch?v=xqmj8sqlmo8

    --- spoiler ---

    disney gibi bir şirkette taslağından yayımlanana kadar sayısız elden geçen, her ayrıntısına incelikle eğilinen bir yapımda, diziyle doğrudan ilgisi olmayan böyle bir ifadenin sehven eklenmiş olacağına inanmıyorum. bu açıkça alınmış bir tavırdır, tarafım belli olsun tutumudur.

    bununla ilgili bir sorunum yok; disney ifade özgürlüğü çerçevesinde istediği tavrı alabilir. zaten bu tavrının hiçbir değeri de yoktur. çünkü soykırım bir suçtur ve bu suçun varlığına dair karar verebilecek organlar ya o olayın yaşandığı ülkenin mahkemesi ya da yetkilendirilmiş bir uluslararası ceza mahkemesidir. bunlar dışında yapılacak bir açıklama hiçbir değer veya geçerlilik taşımaz.

    ancak bunun şöyle bir önemi vardır: disney çok kısa bir süre önce türkiye'yi soykırım suçuyla açıkça itham etmiştir ama şu anda türkiye pazarına girmeye çalışmaktadır.

    madem disney 1915 olayları için "soykırım" tabirini kullanarak bir tavır alıyor, ben de buna karşı tavır alıyorum: yayımlandığı tüm ülkelerde moon knight dizisinin ilgili kısmı diziden kalıcı olarak çıkartılmadıkça, atalarımı ve devletimi haksız yere soykırımla itham etmekte olan bir platforma ne üye olacağım, ne de üye olunmasını kimseye tavsiye edeceğim.

    senelik 280 lira benim için çok bir şey değil, disney içinse hiçbir şey ifade etmiyordur. ama maksat tarafımız belli olsun.

    ha bu arada bu platformun marka yüzü olan oyuncular da bence nasıl bir platformu temsil ettiklerini ve hangi tarafta olduklarını şöyle bir oturup sorgulamalı.

  • babandır. babanın psikolojik sorunlarıdır. babaanne ve dede ile yaşamaktır. annenin, baban ve ailesi tarafından ezilmesi ve senin o küçük aklınla hiç bir şey yapamamandır. aile kavramının olmamasıdır. baba rolünün olmamasıdır. yani en büyük etken ailedir.

  • iskoçlar akşam 10 dan sabah 8 e 4.200.000 oyu sayamazken bizim 3-4 saatte 50 milyon oyu saymamız heraldi gelişmişlik göstergemiz...

  • işiyle ilgili en ufak bir şikayette bulunmamış, ülke ekonomisini eleştirmiş ve çok haklı bir gencin işten çıkarılma iddiası. sözlük bu genci yarı yolda bırakmaz tabii.

  • adeta bir bilimkurgu filmi gibi olan teleskop. petek dokulu zaman makinesi.

    bu teleskopla:
    - evrenin ilk ışığını görebileceğiz
    - yıldızların ve gezegenlerin doğuşuna tanıklık edebileceğiz
    - galaksilerin çarpışmasını izleyebileceğiz
    - güneş sistemi dışındaki gezegenleri bulup, inceleyebileceğiz
    - kendi güneş sistemimizi daha yakından tanıma fırsatı bulacağız.

    peki niye zaman makinesi: jwst, 13,5 milyar yıl önceye bakabiliyor. böylelikle de erken evrenin karanlığından doğan ilk yıldızları ve galaksileri kızılötesi olarak görebiliyor.

    bir de uzaylı yaşam formu ihtimali bulma olasılığı daha güçlü ki bak bakalım neler oluyor.

    az kaldı. fırlatma ekim 2018...

  • başlık: ingilizcesi kötü olanlar koşsuuuuuuuun

    1. ya ingilizcede '' çok etkilendim aşkım'' ne demekti ??

    4. i am impressed my right hand

  • (4. sinif, yas 9.5, 10; bir ogrencinin ogretmenine duydugu saygi, sevgi ve hayranligin hala yerinde oldugu donemler...)

    bugun sinifa girer girmez, ilk dersimizin tanisma vesilesiyle kaynamasindan mutevellit hemen acin defterleri, kitaplari dememle birlikte, sinif defterini imzalarken gorup gorebilecegim en tatli erkek ogrencilerimden biri, boncuk gozlerinden saril saril akan yaslarla ve elinde minik bir kagitla birlikte masama yaklasir. elindeki kagidi gostererek:

    - ogretmenim, annemleri arayabilir miyim?
    + hayrola, neden aramak istiyorsun?
    - ogretmenim lutfen arayayim, bakin bu kagitta telefon numaralari yazili, anneanneminki de yazili, isterseniz onu arayalim ogretmenim lutfen, nolur.
    + ne oldu ki, neden arayalim, tamam aglama dur bi saniye.
    - ogretmenim gecen sefer ders islemedik diye defterimi ve kitabimi getirmeyi unutmusum bugun ogretmenim. napicam ben? arayalim getirsinler hemen ogretmenim lutfen.
    + olabilir canim benim, ne var bunda bu kadar aglayacak, hadi bakalim otur yerine, aglama ama artik, bos bi kagida yazarsin bugunluk, bunun icin aglanir mi hickira hickira bu kadar? diger defterlerin nerde hani, koparalim bi sayfa hemen...
    (umursamayip elindeki numara yazili kagidi tekrar gostererek)
    - ama ogretmenim......
    + ne oldu?
    - cok utaniyorum...!
    + ...........