hesabın var mı? giriş yap

  • istanbul ticaret borsası başkanı ç. ali kopuz böyle buyurmuş. bir de kızmış trafik kazalarına neden bu kadar tepki gösterilmiyor diye. ne pissiniz be.

    tekrar tekrar okuyorum çıldırıyorum. siz şimdi bunlar kaza falan değil, sorumsuzluk, ihmal derseniz vatan haini oluyorsunuz. neden? çünkü borsayı sabote ediyorsunuz. borsanın bir kaç puan düşmesi çıkması insan hayatından çok daha önemli çünkü. lan hadi tamam umrunuzda değil insanlar ölmüş yaşamış. lan açık açık nasıl söylüyorsunuz bunu?

    haberin detayları burada. sinirlenmeden sakin kalıp okuyabilecekler bir göz atsın. http://www.radikal.com.tr/…iyeye_saldiridir-1213654

    edit.

  • gitmeyin lan adamın üstüne adam her erkeğin isteyeceği şeyi delikanlı gibi söylemiş. sunucular olur mu öyle şey falan diyorlar aydemir abimiz "o da razıysa" diye ifadesini tamamlıyor.

    pedofili falan diyenler olmuş ama pedofili başka bir şey arkadaşlar. böyle şeylere pedofili derseniz bu kavramı meşrulaştırmış olursunuz.

    20 yaşında kızla evlenmek isteyen adama kadın düşkünü denir, zampara denir, kırkından sonra azanı teneşir paklar denir ama pedofil denmez. pedofili çok başka bi durumdur ve insanlık suçudur amk. olayları birbirine karıştırmayın.

  • evde erkek varken kadının doğurması.

    edit: baslik basa kalmis.
    ilk entryde bir erkek kisi hanim arkadasi ile yemege cikmis. erkek garson siparis almaya gelince, masadaki hanim kizimiz siparisini vermis, bizim erkek kiside dosemis entry. aklimda boyle kalmis.

  • idolüm olan insandır. var böyle bir arkadaşım. adam üç beş ay bir tane bile sigara içmiyor yanımıza geldiğinde bazen günde neredeyse iki paket içiyor hayvan bazen de iki tane. ben anlamadım bu işi. sigaranın kölesi olmamış sigara onun kölesi olmuş resmen. helal olsun.

  • 80 tl'lik fondöteni sürmeyip 300 tl'lik givenchy parfümü sıkmazsa bir boka benzemediğinin farkında.

    özgüven problemi yaşayan kadın beyanı.

    edit: ayrıca biz ne yapıyoruz amk buluşmaya gelirken, taşşaklarımıza ernet mi asıyoruz?

  • 1996dan beri panini albumleri ve 2000 yilindan beri pokemon kartlari koleksiyonuyla ilgilenen biri olarak acilin bilirkisi geldi.

    first gen pokemon kartlarının oldugu set toplamda 102 karttan olusur ve base set olarak adlandırılır. bu setin en degerli karti, 4/102 numarali holo charizard kartidir. (satisa konu olan kart) base set, jungle set gibi ilk setleri wizards adinda bir uretici firma cikartmistir ve bu base setin, bulunmasi cok zor olan shadowless (pokemon resminin oldugu cercevenin etrafinda golge olmayan seri) versiyonu, bu zamana kadarki en nadir kartlardir. psa gibi, trading cards isinde kartlari inceleyip durumuna gore (kartin fiziksel kondisyonundan bahsediyorum) moderately played (mp), little played (lp) ve near mint (nm) durumda oldugu belirlenir ve 1den 10a kadar bir puan verilir. ardindan, kartin hangi koleksiyona ait oldugu, puani ve adi psa logosuyla birlikte kartin da icinde bulundugu plastik bir muhafazaya alinir ve sahibine geri gonderilir. kart koleksiyonerleri bilir, kartlari muhafaza etmek icin sleeve ve toploader gibi koruyucular kullanilir, psa bunu profesyonel olarak yapar. psa'den gecmis bir kart, kartin normal halinden 10 kata kadar daha degerli bir sekilde satilabilir.

    shadowless base set holo charizard karti, psa'den 10 puan alsa bile, 420 bin dolar etmez, ebay'den aratip bakabilirsiniz. burada iki ihtimal var; ya ciddi ciddi bir kara para aklama mevzusu var ya da kart missprint.
    missprint kart nedir? uretimi sirasinda baski hatasi, grafik hatasi, kesim hatasi olan kartlar missprint olarak adlandirilir ve ederleri, normalden 15 20 kata kadar deger kazanabilir. bu satilan kart da eger missprint ise, koleksiyonerlige milyon dolarlar yatiran bir kodaman gozunu kirpmadan o parayi vermistir.

  • ben yine en kötüsünü yazıp gidiyorum, ibret forever:

    genç kız, uzaktan uzağa beğendiği çocuktan gelen bi kahve içme teklifini coşkuyla kabul eder. yalnız, duruşmaya yetişeceğinden sınırlı bir vakti vardır, üzülerek belirtir. kahramanımız "yarım çay içeriz biz de? :)" diyerek sevimli bir orta açar. yarım çay, çok pratik bir tekliftir. kızın içi ısınıverir. çocuk kafeteryadan "yarım çay" ister. çaylar cidden yarım gelir. o dar vakitte içilir. sonra o şövalye "biz yarım içtik arkadaşım! ben yarısını öderim!" diye kavga çıkarana kadar her şey ne kadar da yolundadır aslında... de mi?