ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
14 eylül 2020 venüs'te yaşam izi bulunması
-
fosfin gazının, yüzeyden 50 km yükseklikte, sıcaklığın 0 ve 90 santigrat arasında değiştiği bir bölgede yani venüs'ün yaşama müsait olan bir bölgesinde bulunması ilginç.
fosfinin, katı gezegenlerde biyolojik olmayan yöntemlerle ortaya çıktığı henüz tespit edilememiş olsa da, bunun kesin olarak mümkün olmadığını söylemek mümkün mü bilmiyorum. bu gazın yıldızlarda ya da dev gaz gezegenlerde ortaya çıktığı biliniyor ancak zannedersem venüs'te bulunan miktar fazlasıyla büyük ve araştırmacılar bu kadar fazla gazın orada olması için aktif bir üretimin olması gerektiğini düşünüyorlar. yani, bulunan miktar, güneş sistemi'nin oluşumundan kalan ve bir şekilde venüs'te sıkışan gaz kütlesi olmak için fazlasıyla büyük olmalı.
bu arada, fosfin, breaking bad'in ilk bölümünde walter white'ın, karavanda, kendisinden zorla meth yapımını öğrenmek isteyen elemanları öldürmekte kullandığı gazdır.
hugh laurie
-
kendi röportajlarında uzun yıllar yinelediği kadarıyla, annesi tarafından sevilmemiş; kırklı yaşlarda major depresyon tanısıyla terapi almış aktördür.
kariyerinin ilk yıllarında tiyatroyla başlar, bbc'nin komedi yüzü olana kadar sadece emek verir. house rolünü alana kadar kariyerinde c sınıfındadır. house rolünü afrika'da ikinci sınıf bir film çekerken tesadüfen duyar, menajeri faksla kısa bir metin gönderir en ışık alan yer tuvalet olduğu için deneme çekimini tuvalette kaydedip iletir. sonucunda hayatını değiştiren rolü alır. ilk sezon diziyi iptalden kurtarır çünkü medikal dramada bir antikahramanı dünyanın sevgilisi haline getirir.
müziğe ilgi duyar, piyano hocasını sevmemesine karşın müziği sevdiğinden emek verir, sonucunda dünya turu yapacak kadar sanatında ilerler.
kitap yazar, yazdığı kitabı senelerce bekletip tam emin olduktan sonra yayınlatır, kitap best seller olur.
hugh laurie'nin hayatı bir kavramla tanımlanacak olsa bu şans değil emek ve yetenektir. bir dönem inanılmaz yakından takip etmiş biri olarak, pandemide parmaklarını parçalayana kadar marangozluk öğrenmeye çalıştığını görmüştüm. yine bir şeylere emek veriyordu.
tüm bu anlattıklarımın kaynaklarını bir ara buraya ekleyeceğim ancak kendisinin yeni dizisi yayınlandı bu hafta britbox'ta ve bil bakalım ne yaptı; diziyi agatha christie romanından uyarladı, senaryosunu yazdı, yönetmenliğini yaptı ve oynadı. yani emek verdi.
debe editi: bu entrynin oluşturulma sebebi bir üstündeki girdiye anti-tez sunmaktı. başarıyı sadece okul ve ailenin sunduğu imkana bağlayamayız, her avantaj içinde kendi dezavantajını da barındırıyor ve başarısızlığı mevcut koşullara bağlayıp baştan kabul etmek maalesef ki nice yeteneklerin hiç fark edilmeden bu dünyadan ayrılmasına sebep oluyor. ben yatkınlık, emek ve yeteneğin insanı bir yere mutlaka taşıyacağına yürekten inanıyorum.
son edit: ailesinin yoksul olduğunu ve bir tek onun cambridge'e gittiğini yanlış hatırlıyormuşum. ekşi şeyler'de bu şekilde yayınlandığı için üzgünüm. orta üst bir aileden geldiğini söylüyormuş röportajlarında ve ağabeyi de cambridge'e gitmiş. ayrıca kendi annesi tarafından sevilmediğini düşünse de kardeşleri hep onun favori olduğunu söylüyormuş.
gerdek odasını kuruyemiş dükkanına çevirmek
-
bu çiftin muhafazakâr olduğuna yemin edebilirim ama asla kanıtlayamam
fernando muslera
-
gidecekse hükümeti kursun öyle gitsin. bizim arka dörtlü bi koalisyon çıkaramayacak gibi duruyo. hükümeti kurarsa anca o kurar. sana güveniyoruz nando.
para sıkıntısı olmasa iştigal edilecek meslekler
-
rönesans tipi mucit, sanatçı, doğa bilimci, filozof. hepsinden bir karışım.
kamera arkasından sonra filmin anlamını yitirmesi
-
hayallerinize dikkat etmenizi tavsiye ederek bir kısmı şöyledir:
back to the future
django unchained 1
django unchained 2
e.t.
star wars v - empire strikes back
ghostbusters
harry potter 1
harry potter 2
inception 1
inception 2
jaws
planet of the apes
the shining
star wars i
star wars ii
star wars iii
superman
terminator
the dark knight
the gate
the godfather
the hobbit
lord of the rings i
lord of the rings ii
lord of the rings iii
the matrix i
the matrix ii
the muppet 1
the muppet 2
titanic
kar yağıyor bugün işe gelmeyin diyen patron
beren saat'in garip sezen aksu paylaşımı
-
ne güzel yazmış işte, nesini anlamıyorsunuz ki.
ben mealini yapayım.
“biz dizide oynarken (hatırla sevgili) bu tarz siyasi göndermeler yapardık. rte de o dizide iyi şiir okuyan bir genç olarak canlandırıldı. kendisinin edebiyata merakı bilinen bir şey, ki zaten şiirleriyle halkın gönlüne girdi..dolayısıyla; özellikle sezen aksu gibi edebiyatı ve yeteneğiyle öne çıkan bir sanatçıya, üstelik kendisi şiir için hapis yatmışken, bu kadar saldırması anlamsız”
demek istemiş.
edit:türkçeyi türkçeye çevirerek deli fav aldım. sağolun. sözlükte bu kadar mülteci olduğunu bilmiyordum
trailer'ları seslendiren adam
-
gerçek hayatında nasıldır hep merak etmişimdir... cheeseburger isticek mesela;
"a cheesburger... with fries... with ketchup... but no mayo!!! and a coke... with ice... on a red tray. on a tray of fulfilment! fighting against hunger... and much more... should have it soon..."
uefa kupasını zayıf takımların alması
-
şampiyonlar ligi kupasını ise gerçekten büyük ve güçlü takımlar almıştır. o takımlardan bazıları;
ac milan
real madrid
barcelona
bayern münih
manchester united
fenerbahçe
edit; fenerbahçe yokmuş. uyaran arkadaşlara teşekkürler..
fakirlik belirten hareketler
-
ilk okula gittiğim yıllardı. babam emlak işiyle uğraşır ama pek birşey kazanmazdı. annem bakkala veresiye yazdırır, babam cebinde sigara parası olmadan gününü geçirir bende evin en büyük erkeği olduğum için okuldan arta kalan zamanlarımda lokantada bulaşık yıkardım.
cuma namazı için camiye gitmiştim, çoraplarım adeta savaştan çıkmış gibi delik deşik. oysa hiç utanmamıştım bu halime çünkü yaşadığımız yerde herkes bizim gibiydi. açlık sefillik! adamın biri çoraplarımın halini görüp bana acımış ki elini cebime attı. ben hiçbişey olmamış gibi namaza devam ettim ve namaz bitip camiden çıktığımda cebimi yokladım. adam cebime şimdinin parasıyla 20 tl koymuştu. kendimi çok mahçup hissettim. utanmıştım. hiç unutmam o anları.