ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sezen aksu şarkılarında geçen acımasız sözler
-
ben çoktan hazırım bana layık gördüklerine,
gel dediğin an bir daha dönüp de bakmam geriye...
(bkz: yanmışım sönmüşüm ben)
sevgilisine sataşan adamları nakavt eden adam
-
elalemin magandaları bile ilk yardım biliyor, medeniyet bu işte.
vercingetorix
-
hakkinda muhtesem bir historia civilis animasyonu mevcut olan anli-sanli galya komutani.
https://www.youtube.com/…atch?v=lmfied6sai8&t=1514s
sezar karsisindaki savas taktikleri, zamanlamasi, dogru hamleleri ve hatalari teker teker inceleniyor.
hikayesinin derinliklerine inince sezar'in ne kadar acimasiz ve buyuk bir askeri deha oldugunu anliyor insan. anli-sanli savasci.
cezalar beni yıldırmaz ben yine taciz ederim
-
açık bir şekilde "beni idam etmeniz şart, toplum hayatına uygun değilim, kendimi düzeltmem, eğitmem ve etik değerlere sahip olabilmem mümkün değil, ilgililere arz ederim." diyen adam.
4000 liradan az geliri olan erkek aldatılır
cambly.com
-
oha reklam gordum de boylesine flood reklami ilk kez goruyorum ekside. yakisir benim eksime yakisir benim tosunuma ooooh.
4 8 15 16 23 42
görevden alındığım için şükranlarımı arz ediyorum
-
bir olacak o kadar skecinde yer alabilecek bir cümle.
derya büyükuncu
-
yıllarca yüzmüş bir insanım. derya büyükuncu'yu ilk defa 1984'te tanıdım. galatasaray'da aynı takımda yüzüyorduk. ablası berna ile beraber daha o yaşta türkiye rekorlarını tek tek kırıyorlardı. 100 metreyi, aynı takımda yüzen biz yaşıtlarından 10 saniye önde dönüyordu.
şu ana kadar aldığı ne kadar madalya, kırdığı ne kadar rekor varsa sonuna kadar hak ederek kazandı. olimpiyatlara hep onun gitmesini eleştirmek sadece ve sadece bilgisizliktir. kimse oraya torpille gitmiyor. seçmelerden kim çıkarsa olimpiyata o gidiyor. derya'yı kendisini geliştirmedi diye eleştirmek de yine cahilliktir. her sporcunun bir kapasitesi var, derya da bu ülkedeki kendi dalında en kapasiteli sporcu oldu. ülkemizde hiç üzerine gidilmemiş bir spor dalında bile geldiği yer bence hayranlık verici.
ülkemizde başarılı olmuş, kendi dalında mesela bilişim olsun, ciro olarak en büyük bir şirketi "google, microsoft, oracle'ın cirolarına bak bir de kendine bak" diye eleştirmeyi en hafif tabirle kendini bilmezlik, biraz daha ağır tabirle bir bok bilmezlik olarak adlandırırım.
emre yerlici'den carlos sainz olmasını beklemek, hidayet türkoğlu'ndan kevin garnett olmasını beklemek, arda turan'dan ryan giggs olmasını beklemek, ahmet ümit'ten trevanian olmasını beklemek, haluk bilginer'den al pacino olmasını beklemek; dolayısıyla derya büyükuncu'dan mark spitz olmasını beklemek tamamen kötü niyetliliktir.
ya da sadece ekşi sözlük yazarlığıdır.
berkay'a görülmemiş büyüklükte bir dava açacağım
-
(bkz: dava adamı)
mizah dergilerinde icat edilen sözler
-
rerörerö
başlıklarını engelle butonunun çalışmaması
-
adam buton koyacağız dedi, çalışacak demedi ki.
zekaya aşık olan kadınlar
-
burada da şöyle bir ayrım var ama:
adam ne kadar zeki olduğunu ısrarla gözünüzün içine sokmaya çalışabilir, şimdiye kadar edindiği bilgi birikimini entelektüel terör haline getirebilir. ve sonunda da dünyanın en itici insanlarından biri birisi olur. girdiği her ortamda schopenhauer konusu açabilir.
diğer gruptakilerse, "tam o anda" zekalarını konuştururlar. bu tür adamların garip bir çekiciliği vardır. birden değil, yavaş yavaş içine düşersiniz. böyledir.