hesabın var mı? giriş yap

  • bisiklet yorumcusu sarper günsal’ın günler öncesinden olacağını söylediği durum. federasyonun yanlış isimleri tercih ettiğini söyleyip, katılan sporcularımız için iki ismin de önemli bisikletçiler olduğunu ancak parkurun onlara kesinlikle uygun olmadığını bu yarışı bitireceklerini zannetmediğini belirtmişti.

    yaklaşık 4,5 kilometre irtifa kazanılan bir yarışı her bisikletçi rekabetçi olarak bitiremez. mark cavendish 2021 fransa turunda etaplar kazanırken yokuş etaplarını 30-40 dakika arkadan bitiriyordu. orada yarış 21 günlük olduğu devam etmek için her etabı bitirmek gerektiği için devam etti. ama burada tek günlük bir yarış varken zorlayıcı hava koşullarında 1-1,5 saat geriden gelmenin pek bir artısı yok.

    keşke bizim de bir tadej’imiz olsa tabi ama öyle kolay değil maalesef.

  • an itibariyle al jazeera baradei'in alıkonulduğunu açıkladı. stay tuned.

    ayrıca bazı polis memurlarının eylemci gibi giyinerek onların arasına girdiği bildirildi.

    edit 3: polisin binlerce kişiye karşı gözyaşartıcı gaz kullandığı bildiriliyor.

    edit 4: yaralılar arasında bir bbc muhabiri olabileceği söylentisi var.

    edit 5: "reports that 2 soldiers in suez had charges brought against them for refusing to fire live ammunition on protesters" bu cümle çok şey ifade ediyor. isyan tabanda makes bulmuş.

    edit 6: en az 9 kişinin öldürüldüğü bildiriliyor.

    edit 7: iskenderiye'deki gösterilere yaklaşık 170 bin mısırlı katıldığı ve bazı polislerin bile uniformalarını çıkararak gösteriye katıldıkları bildiriliyor.

    edit 8: un secretary general'i mısır liderlerine şiddeti engelleme ve iletişim özgürlüğüne saygı çağrısı yapmış.

    edit 9: bbc news güzel bir live sayfa hazırlamış: http://www.bbc.co.uk/…ws/world-middle-east-12307698

    edit 10: bu da cnn'in sayfası: http://edition.cnn.com/…t.mubarak/index.html?hpt=t1

    edit 11: türk medyasının olaya bakışı:
    http://www.zaman.com.tr/…ir-halk-ayaklanmasi-var-mi
    http://www.hurriyet.com.tr/…ya/16875592.asp?gid=373
    http://www.radikal.com.tr/…28.01.2011&categoryid=81
    http://www.sabah.com.tr/…/01/28/misirda_cuma_isyani
    http://www.zaman.com.tr/…-sarayi-yakininda-toplandi
    http://yenisafak.com.tr/…nya/?t=28.01.2011&i=300288

    edit 12: bugünkü isyanın adı reuters tarafından friday of wrath adıyla dünyaya duyuruldu.

    edit 13: bbc'e göre: the deputy general guide of the muslim brotherhood, mahmoud ezzat, tells al-jazeera tv: "the youth want the demonstrations to be peaceful but the regime uses excessive violence against the youth, such as rubber bullets and rubber bombs." he adds: "the people are demanding the basics, mainly the necessities of life, and they have the right to do so. the people also demand their freedom and the dissolution of the fake parliament."

    türkçesi: müslüman kardeşler'in genel rehber vekili mahmoud ezzat, el-cezire'ye, "gençlik, eylemlerin barışçıl olmasını istiyor ancak rejim, kauçuk mermi ve bombaların kullanımı gibi aşırı bir şiddet uyguluyor" dedi; ve ekledi: insanlar en temel şeyleri, genel olarak hayatın gereklerini istiyorlar, ve bunu yapmaya da hakları var. ayrıca insanlar özgürlüklerini ve sahte parlementonun tasfiyesini istiyorlar."

    edit 14:
    yine bbc'e göre:
    the chairman of the egyptian national security and foreign relations committee, mustafa al-fiqi, insists the government will not fall, but admits it has to take action against poverty and corruption. "police and the demonstrators both are egyptians and we feel sad for the victims of both sides," he tells al-jazeera tv.

    türkçesi: mısır ulusal güvenlik ve dış ilişkiler komitesi başkanı mustafa al-fiqi, el-cezire'ye, hükumetin düşmeyeceğinde ısrarlı olduğunu söyledi ancak yoksulluk ve yolsuzluğa karşı mücadele verilmesi gerektiğini kabul etti. "polis ve eylemciler, hepsi de mısırlı, ve iki tarafın da kayıpları için üzüntü duyuyoruz." dedi.

    büdüt: herşeyi anladım da, bu entry'i neden kötüledin ki sözlükçü?

  • - bu kezbanı nikahına almak suretiyle kendini feda edip bizleri kurtaran kardeşimizin aziz hatırası adına hepinizi bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. her zaman saygıyla anılacaksın kociş.

  • telefon numarasını bilen biri falan varsa arasın faşist kelimesinin ne demek olduğunu anlatsın kendisine.

    o zaman o salonda olan herkes kendisinin içtiği gibi sigara içsin bakalım o duman kimlere nerelere ulaşıyor... en büyük özelliği gevezelik olan tatlı su solcusu, umarım faşistten başka kelimeler kullanmayı da öğrenir ayrıca orada onun saçma sapan laflarını alkışlayan ve gerektiği kadar ağzının payını veremeyen öğrencilere de yazıklar olsun...

    zöge: insanların böyle bir konuda bu adama nasıl hak verebildiklerini anlayamıyorum, onu geçtim hak versinler tamam ama o üslubu nasıl savunuyorlar orası gerçekten inanılmaz.

    edit: bir zamanlar zamanının ötesindeydi artık değil, istismar ediyor gibi olmayayım.

  • bir örneğiyle frankfurt'ta karşılağım insan grubu. oy verme sebebinin eskiye kıyasla türkiye'ye daha fazla uçuş olması ve ucuz olması olduğunu söyledi. "bu mudur yani tek sebebiniz? akp iktidarı sonrası yargının, sağlık sisteminin, eğitim sisteminin çürüdüğünü göremiyor musunuz? gezi'yi duymadınız mı?" diye sorduğumda türkiye'de yaşlıları hariç kimseleri kalmadığından çok gelip gitmediklerini fakat geldikleri zaman gitgide artan gökdelenlerden ve uçuş sayısının bolluğundan etkilendiklerini söyledi. gelmediğiniz, yaşamadığınız bir ülkenin kaderini kötü yönde etkilemekten hiç rahatsız olmuyor musunuz, siz almanya'da rahat yaşayıp tek derdiniz rahat uçmakken insanların her geçen gün daha da araplaşan bir ülkede özgürlük mücadelesi vermesi canınızı sıkmıyor mu diye sorduğumda cevap veremedi. zaten pek de zeki bir şey değildi.

  • istanbul'un en iyi plazalarından birinde en iyi şirketlerin birinde çalışıyorum diye hava atarken;
    çalışanların yüzüne konuşamıyorum, arkalarından sözlüğe entry girerek hatta başlık açarak giydiriyorum diye de eklerseniz havanıza hava katabilirsiniz.

  • özgür müzik seçimi, cipsli parmakları mahalle baskısı olmadan şuursuzca emebilmek gibi sıradışı ve nadide avantajlar olabilirler.

  • japon tarihinde karşılaşılan ilk kılıç, milattan önce ana karadan getirilen ve/veya çin'deki jian denen kılıç tipi model alınarak yaratılan tsurugi ismindeki kılıçtı. düz ve sade bir yapıya sahipti.

    heian dönemi'nin (794-1185) sonlarına kadar ufak tefek değişiklikler yaşansa da ağırlıklı olarak tsurugi kullanıldı. ancak bu dönemde özellikle doğulu "barbar" emishi halkıyla olan mücadeleler artınca, kılıçlar da değişiyor ve tek yüzlü, uzun, ince chokuto doğuyor.

    samuray sınıfının palazlandığı ve savaşçıların söz sahibi olduğu kamakura dönemi'nde (1185–1333) ise chokutodan daha kullanışlı olup aynı zamanda katananın da atası olan kıvrımlı, daha uzun ve daha sert dövülen tachi kılıçları ortaya çıkıyor.

    tachinin, at üzerindeyken piyadelere veya yerdeyken süvarilere karşı mızrak gibi kullanılan odachi/nodachi denen devasa bir türevi de bulunuyor. bunlar o kadar büyük ki sırtta taşınıyorlar ve birini kuşanabilmek her samurayın harcı değil. devasa derken mübalağa yapmıyorum.

    muromachi dönemi'ne (1392–1573) gelindiğinde, süvari savaşlarının nispeten azalması ve shogunluk tarafından çıkarılan yeni kılıç yasaları ile birlikte tachiden daha kısa ve daha az kıvrımlı, hepinizin bildiği ve sevdiği katana (veya diğer adıyla uchigatana) icat ediliyor.

    ülkedeki tüm beyliklerin savaş hâlinde olduğu sengoku dönemi'ne (1467–1600) girildiğinde, sürekli bir müsademe durumunda olan samurayların en az iki kılıç taşıması elzem olduğundan, dar iç mekanlarda kullanılmak üzere hafif ve kısa olan wakizashi kılıcı üretiliyor.

    ayrıca nara dönemi'nde (710-794) sohei denen savaşı rahipler tarafından icat edilmiş naginata denen mızrak ile katananın kırması olan nagamaki kılıçları da var ama mızraklara falan da girersek bu yazı bitmez. o yüzden kılıçlara geri dönelim. aslında kılıçtan ziyade hançere daha yakın olduğu için bahsedip bahsetmemek arasında çok gidip geldim ama tanto isminde, genellikle seppuku yaparken kullanılmış düz bıçaklı bir silah da bulunuyor.

    bir de ninjato denen uydurma şehir efsanesine değinmeden olmaz. filmlerde, oyunlarda vb. sıkça rastlanan, ninjalar tarafından kullanılan, katana ebatlarında ama düz bıçaklı olarak resmedilen bu arkadaş gerçek hayatta asla bulunmamıştır.

    neredeyse unutuyordum, sanılanın aksine japon kılıcının akıbeti samuraylığın kalkmasıyla son bulmadı. meiji dönemi'nde (1868-1912) kurulan düzenli orduda top, tüfek gibi ateşli silahların yanında bugün kyugunto dediğimiz, japon ve batı tarzı melezi bir kılıç da vardı. ancak 1934 yılına gelindiğinde yükselen japon milliyetçiliğinin de etkisiyle, kyugunto kılıçlarındaki batı esintileri rahatsızlık uyandırmaya başladı ve bunun sonucunda ordudaki kılıçlar "daha japonik" olan shingunto denen yeni modelleriyle değiştirildi.

    son olarak bokuto -veya yanlış ismiyle bokken- denen ahşap kılıçtan bahsedip bitireyim. bugün japonya'da hediyelik eşyacılarda 3000 yen'e satılsa da, doğru ellerde ölümcül olabildiği, hatta efsanevi miyamoto musashi'nin düello yaptığı sasaki kojiro'yu bir bokuto ile öldürdüğü bilinir.

    ekleme: dosu olarak bilinen, kolay gizlenen ufak yakuza bıçağının uzun versiyonu olan nagadosu da teknik olarak japon kılıcı sayılabilir tabii.

  • bu semt bizim diye gezen, türkiye'nin her yerinde bulunan, it kadar değeri olmayan insan müsveddelerinin hak ettikleri değeri bulmaları hali.

  • google'da bir adres araması için telefonu vermek. ismini arattırdığınız sayfa açık kaldıysa siz o sırada kahvenizi içmek üzereyken "hmm beni mi araştırdın" diye sorunca kahve boğazınızda kalabilir.