ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ofisteki bardağın çalınması
-
bu iddia ofisteki milli iradeye saygısızlıktır. erkekseniz ofise bir sandık kurun ve görün bakalım çalınmış mı çalınmamış mı? buna ofis halkı karar vermeli. milli irade karar vermeli.
sahibinden.com'daki her yeri dantelli ev
-
kitsch nedir, ne işe yarar sorusunun yanıtı olan ev.
o mutfakta yemek yiyen kör olur. evde kedi ya da bebek olsa başı döner. vertigo hastaları kusar. fotoğraflara bakarken benim başım döndü mesela.
yine de bize nedir? insanlar mutluysa bize ne?!
hiç mutlu ateist görmemiş olmak
-
eh yani normal çıkarımdır. ateist nasıl mutlu olsun ki? hele de türkiye gibi müslümanların kendi inançlarını her gün dayatmaya çalıştığı, ateistleri hedef gösterdiği, sokakta rahat rahat ateist öldürmekten bahsettikleri, hepsini geçtim devletin başına çöreklenip ateistin verdiği vergilerle zorla din dersi öğretip her köşe başına cami dikip bir de üstüne çalıp çırpıp kendi ceplerini doldurduğu, ateistim dediğinde karşısındaki müslümanın nefret dolu bakışlarına hedef olduğu bir ülkede nasıl mutlu olsun ateist? müslüman adam ateiste hayatı zindan etmek için dünyaya gelmiş gibi davranmasa, dinini evinin duvarları içinde tutabilse zaten bu ülkede pek çok kişi mutlu olur, müslümanlar dahil.
ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir
-
yaşayan en büyük ikinci sanat eleştirmeni ertuğrul özkök'ün - en büyüğü için (bkz: hıncal uluç) - hürriyet'in pazar eki'nde yer alan söyleşisinde yaptığı açıklama. rec by saatchi'den çıkan "arta kalan zamanda" albümünde sevdiği 15 aryayı derleyen özkök'ün kendisiyle bu vesileyle yapılan söyleşideki açıklaması gerçekten düşündürücü:
"ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir. alın ikinci yeni ’den bir şiir, doğuş ’un şarkı sözlerinin yanına koyun, fark görebilecek misiniz bakalım. sezen aksu’nun şarkı sözlerinde de aynı tat vardır."
bu açıklamadan sonra hafif bir içim geçmiş, uyumuşum. rüyamda sezai karakoç, ece ayhan ve cemal süreya'yı gördüm. aralarında doğuş ve hilal cebeci ayrılığı hakkında tartışıyorlardı. daha sonra turgut uyar geldi ve "size genç şair doğuş'un şiirlerini getirdim, haydi birlikte okuyalım" dedi. okumaya başladılar:
eserin adı: uyan (doğuş adlı albümünden)
zordu bu anı beni yordu
yokluğun beni vurdu
zordu bu anı beni yordu
ayrılık beni vurdu
düşünmeden uğra bana
kapım açık hala sana
ayrılığın vurdu aya
yansıdı odamın duvarına
uyan uyan uyan
gönlüm uyan
dayan dayan dayan
ruhum dayan
seni de bir gün severler
sevda yüklü trenler
boş raylarda ilerler
sevenleri üzenler
hep o yolda giderler
eserin son bölümünde sezai karakoç ağlamaya başlamıştı. "ben neden böyle yazamadım hiç?" dedi. turgut uyar, diğer esere geçti:
eserinin adı: bebişim (hadi hızlandır albümünden)
dayanir mı bedenim bu acıya
alısır mı ruhum sensizlige
yüreğimde gözlerimde nefesimde
kaderimsin duam yeminimsin
kalbim kalbini görmediği zaman
atar mı sence bir daha
bebişim bebişim teninin kokusunu özlemişim
bebişim bebişim bebişim
canımdan bile sevdigim herşeyimsin...
"bebişim" kısmında ece ayhan sigarasından derin bir nefes aldı... "hiçbir zaman doğuş gibi yazamayacağız, hiçbir zaman..." dedi. turgut uyar devam ediyordu okumaya:
eserinin adı: uh uh (denge albümünden)
şimdi sana söylüyorum
içimdeki aşkı çıkar onu
çıkar onu çıkar onu bebeğim
vazgeçilmez terkedilmez
içimdeki tutku
al al al al al al
uva uva oh oh
kaldır üstündeki kara bulutları
serbest bırak alev alsın
özellikle "al al al al uva uva oh oh" bölümünden sonra, şairler "olmaz böyle şey" nidalarıyla "doğuş şiirlerindeki imgelem zenginliği" hakkında hararetli bir tartışmaya giriştiler. hatta sezai karakoç ile ece ayhan neredeyse birbirine girecekti. o sırada ertuğrul özkök geldi ve "ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir. alın ikinci yeni ’den bir şiir, doğuş ’un şarkı sözlerinin yanına koyun, fark görebilecek misiniz bakalım. sezen aksu’nun şarkı sözlerinde de aynı tat vardır." dedi. sezai karakoç "ne demek fark görebilecek misiniz? doğuş bizden milyon kat iyi...dalga mı geçiyorsun bre?" dedikten sonra koşup irice bir budaklı meşe odunu kaptı. .. tam o anda uyandım. bilgisayarımı açıp, doğuş’un resmi sitesinden fan clup bölümüne girdim ve hemen üye oldum. çok mutluydum. üstelik nickim de uvercinka ‘ydı.
http://www.hurriyet.com.tr/…791.asp?gid=59&sz=15434
3 nisan 2022 nagehan alçı'nın suriyeliler yazısı
-
ulan ülke de milyonlarca turist değil mülteci var istilacı var hala renkler güzeldir betimlemesi yapıyor nagehan. ya halk istemiyor halk, bütün anketlerde min %60 suriyeliler afganlar gitsin çıkıyor ve hala kozmopolitliğin güzelliğini falan anlatıyor ,falafel yiyeceksen seni suriye topraklarına alalım nagehan!
mersin lisesinde çekildiği iddia edilen görüntü
71 rektörün atıf sayısının 0 olması
-
azıcık akademi tozu yutmuş biri bunun nasıl büyük bir rezalet olduğunu bilir, öyle diyeyim size.
garanti bankası
-
kimseyi gaza getirmek istemem fakat kendi adıma söylemek gerekirse bir daha bonus card kullanırsam anamı avradımı yedi sülalemi ak gençlik siksin.
kendi çocukluğunu evlat edinmek
-
bugün rüyamda görerek çok etkilendiğim bir durumdur.
o kadar ilginç geldi ki...
onu küçükken yaşadığım evden aldım şu an yaşadığım eve getirdim.
odasını gösterdim. saçlarını taradım.
bunlar sanırım küçükken özlemini duyduğum şeylerdi.
bir an gerçek olmasını diledim. küçük yaşta annesiz kalmanın yarası sanırım hiç geçmiyor.
rüyamda kendimin annesiydim.
*sözlüğü ankete çevirdinizciler ötede dursun lütfen.
*sadece bu başlığı okuma zahmetinde bulunanların kendi çocukluğunu evlat edinseydi onunla neler yapacağını merak ettim.
saygılar selamlar
tabakları kare olan mekanın aşırı hesap geçirmesi
-
herkesin malumu olan bi' gerçek. hangi mekan ki yuvarlak tabak yerine kare/dikdörtgen tabakla yemek getirir, o mekan çok fena hesap kitler... evet.