hesabın var mı? giriş yap

  • tarihin hala daha en büyük tank savaşı olarak da bilinir. almanların yenilgisinin temel nedeni sovyet birliklerinin yenilenmesini ve değişmesini görememiş olmalarıdır. bu savaşın en temel nedeni sovyet birliklerinin alman cephesine doğru yaptığı bir uzamanın (çıkma) almanlarca kırpılmak istenmesi ve hatta savaşta rusların eline geçirdiği stratejik üstünlüğü geri alma çabasıdır. fakat almanlar büyük hisar harekatının hazırlıkları sırasında, yalnızca kendi birlikleri ile ilgilenmişler ve düşmanı * hesaba katmamışlardır.

    çıkıntı bölgesindeki durum alman ordusuna iki yönden aynı anda saldırma imkanı veriyordu. orel bölgesinden güneye, belgorod bölgesinden de kuzeye doğru. 12 nisan günü stalin ile görüşen mareşal jukov, olayların gidişatından stalin'i haberdar etti. stalin, fikren kursk üzerine yapılacak bir saldırıyı kabul ediyor, ancak yine de moskova'nın güvenliğini düşünüyordu. almanların büyük bir saldırı hazırlığı yaptığı belliydi. almanların elinde meşhur tiger tankları ve ferdinand kundağı motorlu topları bulunmaktaydı. bu arada sovyet endüstrisi boş durmamış, savaş durumuna göre uyarlanmış fabrikalarında yarı otomatik ve tam otomatik piyade tüfekleri, makineli tabancalar, yeni uçaklar, yeni tasarım tanklar, 45mm tanksavar topları üretmiş ve ordu personeli de bunun yanısıra ek topçu, tanksavar ve havan birliklerini de kursk savaşında kullanılmak üzere eğitmişlerdi.

    1943 yazında sovyet birliklerinin elinde bağımsız mekanize ve tank kolordularından başka her biri iki tank kolordusu ve bir mekanize kolordudan kurulu 5 adet iyi donatılmış tank ordusu vardı. bunlara ek olarak sahra ordularını güçlendirmek ve mihfer güçlerinin savunma mevzilerinin yarılmasını kolaylaştırmak için 18 ağır tank alayı kurulmuştu.

    havacılıkta da boş durulmamış, la 5 ve yak 9 uçakları dahil, geliştirilmiş tip uçaklarla donatılan hava kuvvetleri ayrıca da baştan yapılandırılmıştı. 8 uzun menzilli bombardıman filosu kurulmuştu. her bir cephenin de kendi emrine 700-800 uçaktan oluşan kendi hava birlikleri verilmişti.

    alman hatlarının gerisinde harekat yapan komandoların sayısı tüm zamanların en yükseğine erişmiş, 200.000 kişi civarlarında bir güç oluşturmaktaydı. bu komando birlikleri sürekli olarak demiryollarını sabote ediyor, karargahları basıyor ve imha ediyor, almanların dikkatini dağıtıyorlardı.

    buna karşılık alman ordusunun sovyet cephesindeki gücü de yadsınamayacak ölçüde büyüktü. alman savaş endüstrisi 24 saat çalışmakta ve kıtaları yeni tiger ve ferdinand'larla donatmaktaydı. hava kuvvetleri * emrine focke-wulf 190 a ve henschel -129 uçakları veriliyordu. alman kara kuvvetleri * ise yedekler de dahil olmak üzere sürekli yeni insan gücüyle besleniyordu. sovyet cephesindeki alman gücü 232 tümen alman ve diğer mihfer devletlerin * askerlerinden oluşmak üzere yaklaşık 5,3 milyon insan, 56.000 top ve havan, 5.850 tank ve kundağı motorlu top ile 3.000 uçaktan meydana geliyordu. alman komutanlığı kursk çıkıntısına yapılacak saldırı için en azından 16 tank tümeni ve motorlu tümen, 10.000 top, 2.700 tank ve 2.000 uçağı içeren 50 tümen kullanmayı amaçlıyordu.

    savaş, stalin ve jukov'un devamlı olarak alman gücünün değişiklikleri karşısında plan değiştirmesine rağmen bir sürprizle başladı. sovyet birlikleri alman saldırısının orel bölgesine yapılmasını bekliyordu. oysa sonradan öğrenildiğine göre voronej cephesindeki birlikler daha güçlüydü. almanlar burada dokuz motorize ve tank tümeni (yaklaşık 1.500 tank) kullanıyordu. buna karşılık sovyet merkez cephesinde yedi tümen (1.200 tank) bulunuyordu. 1943 yılının 4 temmuzu 5 temmuza bağlayan gecesi * * *, sabah 02.20 sularında top atışlarıyla savaş başladı. alman topçusu önceden belirlenmiş sovyet hedeflerini top yağmuruna tutuyordu. sabah 05.30 sularında alman piyadesi saldırıya geçti. sovyet birliklerini yoğun ateşi altında ilk gün alman kuvvetleri ancak 5-6 kilometre ilerleyebilmişti. almanlar alıştıkları yıldırım harekatlarını yapabilmekten uzaktılar. 5 temmuz günü beş kez şiddetli saldırı başlatmış olmalarına karşın hatırı sayılır bir sonuç elde edemediler.

    bu savaş, tarihin en büyük çaplı tank savaşıdır. sovyet kv ve t-34 tanklarına karşı almanların tiger ve panter tankları kullanılmıştır. bir karşılaştırma yapmak gerekirse; 1942 sonbaharında el alamein savaşında ingiliz birliklerinin tank sayısı 1.029 ve almanların tank sayısı 570 adettir. 1973 israil-arap savaşında 17 günde tarafların tank kayıplarının israil için 500-600, araplar için 1.000-1.200 olmak üzere toplam 1.500-1.800 ve 11 ekim 1973 günü israil ordusu'nun * golan cephesinde yaptığı genel saldırıda suriye ordusuna karşı 900-1.000 tankı muharebeye soktuğu bilinmektedir.

    muharebede sovyet kayıpları yüksek olmuştur. hitler'in sovyet cephesini açması anlamına gelen barbarossa harekatı başlangıcında yaptığı plana göre sovyet birlikleri 200 tümenden oluşuyordu. ama aslında sovyetler birliğinin 360 tümeni vardı. alman askerleri, bu 360 tümenin tamamını yoketmeyi başardı. ama sovyetler birliği 200 yeni tümen daha çıkardı, ve sonra 200 tümen daha. almanlar yerine konamayacak insan kayıplarına uğrarken, sovyetler insan gücünü hesapsız kullanabiliyordu. kursk savaşının bitişinde alman kayıpları 7 tank tümeninin de bulunduğu 30 seçme alman tümeni, yani 550.000 insan, çok sayıda tiger ve panter tankı ile ferdinand kundağı motorlu top ve yine çok sayıda uçaktan oluşuyordu. bu kayıpların çok sert ve kesin tedbirlerle bile olsa, nazi önderliğince yerine konmasına imkan yoktu. bir nevi bu büyük tank savaşı için sonun başlangıcı denebilir. buradan sonra savaş küçük bir takım çatışma ve cepheler haricinde berlin'e doğru ilerlemiştir. bir sonraki adım berlin meydan muharebesi olacaktır.

    bu savaşın en büyük sonuçlarından birisi de almanların yazın, rusların ise kışın üstün oldukları gibi basit bir önermeyi kesin bir şekilde elinin tersiyle itmesidir. binlerce değişik koşuldan oluşan muharebe ortamının, soğuktu sıcaktı, yağmurluydu ya da tozluydu diyerek basitleştirilemeyeceği de bu savaşla kanıtlanmıştır.

    edith piaf: miğfer yazmışım, mihfer yaz diyen yüz bin mesajdan sonra 80 yıllık girdiyi düzelttim. ben bunu yazdığımda paris'te hitler geziyordu ya la. bu arada genelkurmay'ın bize tavsiye ettiği kitaptan alıntıdır. öyle el emeği göz nuru diyemeyiz. ama şukela basarsanız da hayır demem yani. benim zaten bu sitede ne işim var, site site burayı mı bulmuşum.

  • en yakında oturan arkadaşın okula 37 ekran tv sini getirdiğini ve sınıfta hepberaber izlediklerini hatırlayan nesildir.

  • elinizde öyle bir güç var aslında acun bey.

    yüzlerce ve belki de binlerce acun medya çalışanı için işe başlama saatini 10:30 'a çekebilirsiniz rahatlıkla. türkiye'deki ve avrupa'daki pek çok firma gibi dilerseniz haftada 4 günlük çalışmaya bile geçebilirsiniz. bu güç pekala elinizde.

    birileri önderlik etmeden, emsal teşkil etmeden hiç bir şey değişmez. haydi. koyun elinizi taşın altına. yoksa bu söylem basit bir goy goydan öteye geçmez.

    edit : çok fazla itiraz geldi. doğru olduğunu var sayıyorum. acun bey zaten bu uygulamaya geçmiş. bize de canı gönülden alkışlamak düşer. ondan da bunu bekleriz zaten. bravo

  • bir ay kadar önce doktorun "bir haftayı tamamlaması bile imkansız" demesiyle allak bullak olmuştu beynim. dile kolay beş yıldır kanserle mücadele ediyordu, ediyorduk. bu süre zarfında iki büyük enfeksiyonu dahi alt etti. benim gülüm, meleğim herşeyi atlatacak yeneceğiz bu illeti diyordum. fakat yenemedi. doktorun inadına iki hafta daha bırakmadı beni. son dört gün yoğun bakımda solunum cihazına bağlıydı, kendinde değildi. hergün görüşme saatinde başında onu ne kadar sevdiğimi söyledim gözyaşları içinde. duymadı beni.
    kaybettiğim gün yanına gittiğimde gözleri açıktı. çok umutlandım, içim kıpır kıpır oldu. uzun uzun konuştum onunla, gözleriyle tasdikledi beni yada bana öyle geldi. meğer vedalaşıyormuşuz. bilemedim.
    gece yarısı evde kendi kendime yarın neler anlatacağımı düşünürken telefonum çaldı. sonrası yıkım...
    bugün meleğimin uçmağa varışının ondördüncü günü.
    sana anlatacak çok şeyim birikti birtanem.
    derdimi senden başka kime dökebilirim.
    yarım kalmamı anlatacağım sana...
    yetim kalmamı...
    çok özledim...
    çok özledim..

  • eger gercekten geldiyse ilk 11 soyle sekillenir:

    ---------------muslera
    mariano--maicon-denayer--linnes
    ---------ndiaye-----fernando----
    feghouli----belhanda---gary/tolga
    -----------------gomis

  • "columbia" sevdiğimiz ve kullandığımız markalardan biri fakat yurtdışında 1 birime satılan ürün, türkiye'de 2-3 birime satılıyor. bu durum sadece vergilerle açıklanamaz. konu, x'te de tartışılıyor bkz.link.
    columbia merkez ofisi, türkiye distribütörünün belirlediği fiyatlara karışamayacağını belirttiği bir mail attı. kısaca ya boykot edeceğiz ya da 3.000 tl'lik mala 10.000 tl ödemeye devam edeceğiz. umarım columbia türkiye bu uyarıyı dikkate alır.

    edit: amazon'dan daha ucuza alabileceğimi ben de biliyorum. columbia dünya çapında pahalı bir ürün değil. tüm dünyada insanlar makul fiyatlarla ulaşabiliyorlar. bu duruma tepki göstermek en doğal hakkımız.

  • babaya gitmesi bir nebzedir,fakat baba nın bir arkadaşına giderse boka sarar,babanıza da ulaşır,"ramazancım senin oğlan bana seni seviyorum falan diyor hayırdır,sınavlar falan bunaldı heralde çocuk."bu cümle ciddi bir yüz ifadesi ile sarfedilirse,babada o an nasıl bir surat ifadesi olabileceğini tahmin bile edemiyorum.başımdan geçen bir benzeri şöyle olmuştur;

    benim gonderdiğim mesaj:

    i really miss u baby.bikbikbik..i love you...

    beş dk. sonra;

    muharrem amca cep new message.read?
    "i love you too.. oğlum iki oluyor evli barklı adamım niyeti bozduysan haberim olsun"

    akabinde muharrem amca aranır özür dilenir.babamın araması gecikmez "oğlum birkerede seni özledim baba diye bana mesaj at lan hayırsız,neyse çok yazıyor hadi kapattım.."