ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
13 mart 2014 bitmek tükenmek bilmeyen iç sıkıntısı
-
sadece ben mi sahibim bilemiyorum da feci halde canımı sıkmakta. iştahım yok, enerjim yok, keyfim yok; gülemiyorum, konuşamıyorum, sohbet edemiyorum...
9 haziran 2023 fatih altaylı'nın vahim iddiası
-
link
vahim yazının başlığı: umarım büyükelçinin sözleri doğru değildir
her koldan ayrı satılmışız benim masum halkım.
--- spoiler ---
iki sene önceydi.
güney kıyılarımızdaki bir tatil sitesinde, türkiye’nin dışişleri bürokrasisinde önemli görevler üstlenmiş, sonrasında da chp milletvekilliği yapmış ve benim de çok sevip, saygı duyduğum bir ağabeyim ile karşılaştım.
uluslararası ilişkiler konusunda türkiye’deki en duayen isimdi.
deniz kenarındaki sohbet kesmeyince, akşam bizi yemeğe davet etti.
yemekte elbette konu siyasetti ve ister istemez chp’nin yerel seçimlerdeki başarısına geldi.
“senin başarı dediğin chp’yi sağa çekerek, türkiye’yi iyiden iyiye sağa çekme projesinin yerel ayağıdır” diye kestirip attı.
şaşırdım.
“chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu bir dış projedir. nasıl ki, akp bir dış proje ise ve okyanus ötesinde kotarıldığı ve desteklendiği artık ayan beyan ortada ise, kemal kılıçdaroğlu da öyle bir projedir. chp’yi atatürk çizgisinden çıkarmak, türkiye’de din eksenli bir dualite kurup yeni bir fay hattı yaratmak üzere gelmiştir göreve” dedi.
ona göre kılıçdaroğlu da bop’un gerçekleşmesi için destek ayağı idi.
“abi yapma, adam genel başkan olsun diye ben bile yazdım. bende mi bu projeye destek verdim yani” dedim.
“öyle bir ortam oluşturulur ki, farkında bile olmadan böyle bir projeyi farkına bile varmadan herkes destekleyebilir. zaten projenin iyisi öyledir. öyle bir pakete koyar ki, sen doğru bir şeyi desteklediğini zannedersin. emin ol kılıçdaroğlu akp’yi yaşatma ve kalıcı hale getirmek için oradadır.” dedi.
ne yalan söyleyeyim, iddialarını abartılı buldum. hatta biraz da kızdım.
seçim öncesi mali attı.
“bak kazanmamak için kendini aday gösterdi” diyerek.
önceki gün yine bir mail attı.
“istifasını istiyorsun ama etmez. çünkü işi bitmedi. daha yerel seçimler var. onu da kaybettirmeden bırakmaz” diye yazmış.
bu iddialarını hiç inanmamış ve şahsi öfkesine, kızgınlığına bağlamıştım hep.
ama dünkü gelişmeleri ve parti içindeki kumpasları görünce içime bir kurt düşmedi değil.
--- spoiler ---
burdur'da fotokapanla görüntülenen yaban hayatı
-
sırasıyla görüntülenen yabani hayvanlar;
(bkz: vaşak)
(bkz: domuz)
(bkz: çakal)
(bkz: tilki)
(bkz: kurt)
(bkz: tavşan)
(bkz: keklik)
(bkz: porsuk)
(bkz: kirpi)
(bkz: alakabak) (bkz: alakarga)
edit: tekkulanimlikhesap uyardı. kokarca değil de porsuk olacak sanırım.
edit: redblood uyardı. bir de insan var. *
edit: hoddangelen uyardı, bir de alakabak kuşu var.
che denen eşkıya benim gencimin yakasında olamaz
-
"sen kimsin ki senin gencin oluyoruz?" şeklinde cevap verilebilecek beyan.
debe edit: (bkz: akülü tekerlekli sandalye)
ulaş bayraktaroğlu
-
sdp il binasında yakalanmıştır. kendisini hem polise sdp flamasıyla molotof atıp hem de doğruca il binasına gittiği için kutluyorum. kahraman polisimizi hiç uğraştırmamıştır.
uber taksicilik yapmak istiyorsa t plaka alsın
plajlarınıza cesetlerimiz vurduysa özür dileriz
-
hamaset nedir?
işte tam olarak budur.
plajlarımıza cesetleriniz vurduğu için özür dilemene gerek yok yavrum.
o plajlarda, çakal sürüsü gibi toplanıp, nargile çeke çeke, bağıra çağıra, gözlerinizle ve fotoğraf çektiğiniz kameralarınızla kadınlarımızı rahatsız etmeyin yeter.
bir de bu mağdur ayaklarını bırakın. kimse salak değil. mağdur ile yüzsüzü birbirinden ayırabiliyoruz.
lagom
-
ana dili türkçe olan biri için telaffuzu oldukça zor olan kelimedir. isveçliler looo-gomm şeklinde telaffuz edilmedikçe ne dediğinizi anlamayabilirler. bugün kısmen görülse de isveç'in bugünlere gelmesinde payı büyük bir yaşam tarzıdır.mesela lagom'u kanımca en iyi anlatan örnek volvo arabalarıdır. ne mercedes, bmw gibi gösterişlidir ne de diğer düşük modeller kadar mütevazi. tam ortadır volvo isveçliye göre. olması gerektiği gibidir.ne azdır ne de çok. işte ben bunu anladım.
spermler arasındaki diyaloglar
-
boşuuunaa koşuşşmayınn ipneler yemek borusundayız.
türklere has sorular
-
-kaç yıllık evlisin?
-2*
-çocuğun var mı?
-hayır.
-olmuyor mu?
hee olmuyor amk, herkes de sizin gibi evlendiğinin 2. ayında hamile kalacak değil mi?
hayattaki tek başarınız bu zaten.