ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ukrayna'nın eurovision'da türkçe şarkı ile temsili
-
bu yıl isveç'te düzenlenecek olan 2016 eurovision şarkı yarışması'nda ukrayna'yı tatar türkü olan jamala(cemile) temsil edecek. 1944 adlı şarkısının nakaratında türkçe olarak ''gençliğime doyamadım, ben bu yerde yaşlanamadım'' cümlesi geçmekte.
şarkının sözleri, 1944 yılında 250 bin tatar türkü’nün sovyetler birliği lideri joseph stalin tarafından sibirya’ya sürgün edilmesini anlatıyor.
bu da sahne performansı
starbucks kahvelerinde fil dışkısı kullanılması
-
günyüzüne çıkmış olay.
ben de hep "bok mu var içiyorsunuz starbucks'ın boktan kahvelerini" diyordum, harbi varmış. içime doğmuş...
(bkz: ben dediydim)
erkeksiz dünyada ilk haftadan sonra olacaklar
-
"1,5 hafta önce yaşanan doğaüstü olaylardan sağ kurtulmayı başaran tek erkek: itü makina mühendisliği bölümü öğrencisi e.g, kadınlardan yine yüz bulamadı"
dişlerini fırçalamayan insanlar
-
ekmek paramdırlar. sağolsunlar.
kılıçdaroğlu'nun ince ve oğan'a bakanlık vermesi
-
ince'ye değil bakanlık selam verilmez.
oğan için türk dünyası ile ilişkiler bakanlığı bence de şık olacaktır.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
konuşamayan bebeklere limon dilimi ikram etmek. ispiyonlayamıyorlar ve suratları inanılmaz sevimli görünüyor.
6 ocak 2016 barcelona espanyol maçı
-
arda'dan müthiş bir tebrik daha.
norveç ordusu
-
bu norveçlilere baktıkça neşem yerine geliyor, adamlar çok acayip bir dünyada yaşıyor. hala aynı dünyada aynı türe ait olduğumuzu aklım almıyor.
önce bir önbilgi verelim. bu norveç'te zorunlu askerlik var. şaka gibi ama ciddi ciddi bir yıl askere alıyorlar gençleri.
sistem şu şekilde işliyor. devlet herkesi askere almıyor. her genç erkek norveç devletine bir mektup yazıyor ve askerliği isteyip istemediğini, askerlik yapmasına engel bir durumu olup olmadığını, hobilerini, eğitimini, güçlü-zayıf yanlarını falan belirtiyor, buna göre ordu bir tür seçim yaparak istediklerini askere çağırıyor ve bir yıllık bir eğitim veriyor.
burada genç bir norveçli çocuk var. tam bir viking torunu. 1.90 boyunda, yağsız, kaslı, futbolcu, sigara yok, 20 yaşında 5 dili ana dili konuşuyor. disiplinli, zeki, çevik, ahlaklı. sağcı partinin gençlik kollarında lider konumunda ama bizim özgürlük kuşlarımız, en entel geçinenimiz bu çocuk yanında tayyip kalır. koyu norveç milliyetçisi, her fırsatta viking boynuzları falan giyiyor, eğlenceli bir eleman.
"vsop, dünyanın sonu gelecek . seni donduracağız ve insan ırkı ileride senden türeyecek, bu göreve hazır mısın?" deseler "mal mısınız? bu adam dururken beni mi göndereceksiniz?" derim öyle bir tip.
bu adam askere gitmeyi çok istiyor, zaten böyle askeri eğitim, güç-engel parkuru, pentatlon falan deyince gözleri parlıyor elemanın. mektuba da döşüyor, döşeniyor bekliyor.
sonuç: bu kardeşimiz ve bunun takımdan benzer arkadaşlarının hepsine cevap aynı: "teşekkür ederiz. norveç ordusunun şu anda size ihtiyacı yok"
kim gidiyor? alkoliği, keşi, obezi, askerden kaçmak için rapor ayarlayanı falan alayını alıyorlar askere. alıyorlar, bir yıl koşturup, süründürüp, ayakta dikip adam ediyorlar.
adamlar o kadar dertsiz ki, orduyu sadece bir adam etme mekanizması olarak kullanıyorlar. bunun için de uğraşıp aradan ne kadar kıl-tüy adam varsa seçiyorlar. bunun için okul kayıtları, detaylı sağlık taraması, sicili, otu boku herşeyini araştırıyorlar.
ilk duyduğumda "vay anasını" dediydim, hala da hatırladıkça derim.
quetzalcoatl
-
maya ve aztek inancına göre tarım, bereket, yağmur ve ölüm tanrısı. başlarda sadece yağmur ile ilişkilendirilirken sonrasında onun getirdiği yaşam ve bereketin de sembolü olmuştur. inanca göre doğudan gelerek tüm orta amerika halklarına tarımı öğreten ve onları medenileştiren odur. kardeşi, daha karanlık bir tanrı olan tezcatlipoca ile mücadelesi maya dininin iyi ile kötü arasındaki savaşını oluşturur. zamanla maya inancının en kuvvetli tanrısal öğesi haline gelmiştir. insanlarına tarım ve yerleşik hayatı öğrettikten sonra onları terk edişi ve bir gün geri döneceğine olan inanç onu aynı zamanda ölüm ve yeniden doğumun bir sembolü haline getirmiştir.
mayaların takipçisi konumundaki aztek kültürü tarafından da benimsenmiş olan quetzalcoatl'ın bir gün döneceğine olan inanç yüzünden orta amerika kültürü, en önemli darbeyi bu en renkli figürünün elinden yemiştir. doğudan denizi yaran dev araçları ile gelen yüzü kıllı yabancı adama (ki quetzalcoatl'ın kelime anlamı tüylü yılan'dır) aztek kralı montezuma onları yeni bir altın çağa taşıyacak olan tanrıları olduğu umuduyla kapılarını açar ve bu da orta amerika'da yüzyıllar sürecek ispanyol hakimiyetinin ünlü işgalci hernan cortes tarafından başlatılması anlamına gelir.
aynı zamanda harfleri doğru konuşlandıramamış olsam da (pek çok değişik kaynakta pek çok farklı yazılışına rastlanabilir) nickimin çıkış noktasıdır.
ankara'da musluk suyundan gelen lağım kokusu
-
öncelikle (bkz: #45313910)
cevap olarak gelen mesajı aynen iletiyorum:
"sn; aegis the genuine, 23.8.2014 tarıh ve 584551 numaralı basvurunuz ılgısı nedenıyle ıcmesuyu arıtma tesıslerı sube mudurlugu bırımıne ıletılmıs olup verılen cevap asagıda belırtılmıstır; aegis bey,sıze verılen sebeke suyu ts 266 ınsanı tuketım amaclı sular ve saglık bakanlıgı ınsanı tuketım amaclı sular hakkındakı yonetmelıgıne uygundur.. ılgınıze tesekkur eder ıyı gunler dılerız."
oh lan ben de telaşlanmıştım bok içiyoruz diye. şahsen ben tatmin oldum. teşekkürler i. melih, teşekkürler aski. emeği geçen herkese benden amk gazetesi.
cenk & erdem
kate middleton
-
iş yerinde bir kız var. allah günah yazmasın bizim aşağı sokaktaki bakkal irfan ağabeye benziyor. ve bu kız, geçen gün, bu prenses hakkında, "ay o ne ya allah aşkına, bacakları yamuk yumuk, hiç güzel diil!! .ss" dedi. önce kulaklarıma, sonra sırasıyla gözlerime, burnuma, koluma, beynime, kalbime, ayaklarıma inanamadım. yaşadığım evreni inkar ettim. aklım bir kuru yük gemisine binip en uzaktaki kara parçasına doğru yol aldı. umarım çabucak döner. çünkü kafam bomboş şu anda.