hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • askeri silah ve ekipmanlara özel ilgi duyan biri olarak birkaç fikir beyan etmek istiyorum.

    öncelikli olarak tanklar uzun menzilli savaşlarda kullanılmak üzere tasarlanmış, zamanla yakın çatışmalara da girdiklerinden dolayı bu konuda evrilmişlerdir.peki bu ne demek oluyor, şu demek oluyor:
    tanklar belirli mesafedeki hedefleri vurmada etkindir, yakın mesafe hedefler için üzerlerinde küçük top ve ya makineli tüfekler mevcuttur. bu araç gereçler yakın mesafede olan tehtilere karşı kullanılır. yoksa 10 m önündeki bir hedefi ana silahla vurmak ne akıl karıdır ne de güvenlidir.

    diğer bir durumda genelde tanklar yerleşim yerleri gibi alanlarda yakın piyade ve ya zırhlı araçlardan (genelde küçük top ve ya makineli tüfek taşıyan araçlar) destek alırlar, bu düşmanı patlayıcı atma mesafesinden uzak tutmak için veya omuzdan atılan güdümsüz roket menzillinden uzak tutmak içindir. bunun akabinde çevrede piyade desteği alınarak tank yakın mesafe korumaya alınabilir.

    günümüz yeni nesil tankları 360 çevre görüş farkındalık sistemi denilen özellikle üretilmeye başlanmıştır. bunu altay, yeni leopart ve armata da görmek mümkün. bunun en büyük nedeni tankların şehir içi savaşlarda zafiyet göstermeleridir. düşman belirli mesafeye yaklaşarak patlayıcı atım veya roket menziline girerek tankı ekarte edebilmekte. bundan dolayı yeni nesil tanklar otomatik atış kontrolü küçük top ve makineli tüfekler ile desteklenmiş, güdümlü ya da gümüzsüz roketler için otomatik karşı roket sistemleri ile donatılmaktadır. bu sistemler düşman tarafından atılan bir roketi algılayarak, koruma roketini otomatik olarak fırlatarak, tanka ulaşmadan önce düşman roketini imha etmektedir.
    2.dünya savaşında teknik olarak böyle bir sistem yapılamadığı için, ne kadar kalın zırh, o kadar korunma mantığı ile hareket edilmiş. ilerleyen zamanlarda zırh delici mermi ve roket teknoloji geliştiği için zırhlarda değişime uğrayarak, kompozit, reaktif, modüler ve pasif patlayıcılı olmak üzere evrimleşmiştir. yine de özellikle güdümlü füzelerdeki tahribat derecesi tölere edilemeyecek duruma gelmesinden dolayı, yukarıda bahsettiğimiz akıllı koruma sistemleri tasarlanmıştır.

    yukarıda bu kadar bilgi verdikten sonra tankların motor ve eksoz sistemlerine değinelim. çok fazla teknik ayrıntı ya da özellik vererek kafa karıştırmak istemiyorum. genelde ana muhabbete tankları v12 motor ve 1200-1600 beygir güçünde olan canavarlardır. gelişmiş havalandırma ve eksoz sistemlerine sahiplerdir. tanklar bilindiği üzere sualtında hareket yeteneğine de sahiptir, uzun bir süre olmamakla beraber sualtında kalabilir ve hareket edebilirler,burada özel hava bölgelerini kullanırlarlar, daha derin ve uzun süreli su altında kalma durumlarında şnorkel kullananılarlar.bu şnorkeller motoru hava ile besleyerek uzun süreli durumlarda kullanılır.tabikide tanklar sualtında devamlı kullanılmak için tasarlanmamıştır. ancak hem suda hem de karada sorunsuz hareket edebilen tank benzeri araçlarda mevcuttur, bunlar her iki alanda da rahatça hareket edebilen ve yüzebilen anfibi olarak adlandırılan araçlardır. aksine anfibik olmayan tanklar yüzemez, dipten batarak ilerler.

    tanklar her hava koşuluna karşı korumalı eksoz sistemlerine sahip oldukları için kutuplardan, çöllere ve vadilere kadar her yerde kullanılabilir. şimdi v12 motor ve 1200-1600 bg gücünde bir canavarın çok büyük havalandırma ve eksoz sistemlerine sahip olduğunu hayal etmekte güçlük çekmeyeceksinizdir. bilinenin aksine eksozlar hava almak için değil,motorda yanmadan dolayı çıkan gazları dışarı atmak içindir. içeriye hava almak için manifold olarak bildiğimiz elemanlar vardır, tanklardaki bu sistemler araçlardan daha gelişmiş olduğundan dolayı su altında belirli süreler hareket etmektedir. araçlarımız da bulunanlar atmosferik manifold olduğundan havasız kalma durumda motor durur, aynı zamanda turbo şarjlı manifoldlarda olduğu gibi bunlar içinde aynı durum geçerlidir. nitekim tanklardaki sistem belirli hava gözlerine ve çok gelişmiş filtrelere sahiptir.bundan dolayı tankların hava kapaklarını kapatmak pekte kolay değildir. eksoza sıkıştırılmış herhangi birşey v12 ve 1500 bg gücü karşında sadece devede kulak kalır.

    aynı şekilde paletlere battaniye sarma ve ya çubuk sokma mitleride boştur, çünkü müthiş bir tork ve beygir gücünden bahsediyoruz.

    burada bahsedilen şey iki şekilde olmuş olabilir;

    1. sürücü, topçu ve komutan periskopkarı battaniye ile kapatılmış olabilir, aynı şekilde gelişmiş periskopik gözleri olan yeni nesil tanklar içinde dijital algılayıcılar bu şekilde kapatılabilir.

    2. zpt dediğimiz zırhlı araçlar daha ufak ve farkı motor sistemlerine sahip olduğu için bu araçlara müdahale etmek daha kolaydır, ancak %100 havalandurmaları kapatılabilir diyemiyorum, ama eski nesil zpt bu şekilde durdurulabilir, çünkü bazıları gerçekten çok eski. yinede kesin bişey demek güç, çünkü gözümle görmedim.

    ancak çocuk iken arabanın eksozuna patates sokmuşluğum var, 90 bg gücündeki bir araç gaz verildiğinde patatesi roket gibi fırlatabiliyor. artık 1500 bg siz düşünün.

    son olarak tankları üzerine birileri çıksın, orasına burasına battaniye sokulsun diye yapılmış şeyler değiller. zaten imkan verilmese, üstüne herhangi bir kimsenin çıkması söz konusu dahi olamaz. çünkü tanklar düşmanı bomba atım ve roket attım mesafesinden uzak tutmak üzere hareket eder.
    çok az baba yiğit düşman tankına hamle yaparak yakınına gelebilir. genelde bu tanklar yakın çevre desteği almayan tanklardır ya da uykudadır.
    yakın mesafeden top içerisine ve ya motor eksozuna bırakılan el bombası ile saf dışı bırakılabilirler. merak edenler suriye de bu şekilde durdurulan tankları görebilirler.

  • memurum.

    beter olun.

    vekillik kapacağım diye hükümetin teklifinden daha azını kabul eden başkanı, başıma bir iş gelmesin veya ufak da olsa bir koltuk kapayım diyen üyeleri olan sendika.

  • 80 milyona dayanmış nüfusu olan ülkede kitap okuma alışkanlığı olan kişi sayısı kırk bin, bir de bu yavşaklara dil beğendiremiyoruz anasını satayım. dedirten fışkı. yetersiz dil yoktur, az dil bilgisi vardır. votka. nokta.

  • gerçekten inanılmaz zeki bir hayvan. bu arkadaşlardan biri her sabah benim balkona gelir uyanmamı bekler. alarm çalar. kalkarım. içeriden biraz peynir getirir balkona bırakırım. bu aralar tatilde olduğum için haliyle alarm kapalı ve geç uyanıyorum. tabi bizim arkadaş yine geliyor her sabah ve bekliyor. bugun çok acıkmış olacakki baktım benim alarmın tonlamasıyla ötüyor. bildiğin alarmı taklit ediyor kadkskksksks önceki hayatında kayserili tüccar mıydın olm bu nasıl adam kandırma yöntemi lan ajdjjdjdkdks

    edit: şu durumun aynısı ahahahha gerçekten efsane hayvanlar bunlar https://www.instagram.com/p/czrler5liqp/

  • “bu kadar zamma bu insanlar dayanamayacak. bunun sonu çok kötü olacak” demiş afedersin rizeliler.
    ne olacak?
    oy mu vermeyeceksiniz?
    ne yapacaksınız?

  • sahaflık etiğini bilen, müşterisine sahip çıkan site.

    akademik bir çalışma için belli konuda kitapları topluyordum. eledim, inceledim, kitapların tamamını almak için minimum (2) kargoya bölecek şekilde ayarladım. ilk sahafın kargosu hemen geldi. ikinci sahaf (x sahaf diyelim) mesaj attı: falanca kitap yok. yine de gönderelim mi?

    kitabın eksik olması kötü çünkü tematik bir sipariş veriyorum. sonradan o kitabı tek başına sipariş etmek zor. üstelik bu kitabın yokluğu nedeniyle kargo ücretsiz olmaktan çıkacakmış, kargo ücreti de ödemem gerekecekmiş. ya da aynı fiyata başka bir kitap alacakmışım.

    x sahaf'a, aldığım şeyin elma, armut olmadığını, kitap olduğunu (aynen bu şekilde) ifade ettim. cevap gelmedi.

    bunun üzerine nadirkitap yetkilisine ulaştım. hemen döndüler. sahaf adına özür dilediler. eksik kalan kitabımı başka bir sahaftan (y sahaf diyelim) bulmuşlar. onu da ücretsiz elime ulaştıracaklarını söylediler.

    üstelik, üstüne para verecek oldular. kitap, y sahafta x sahaftakinden daha ucuzmuş. aradaki farkı iade edebiliriz dediler.

    teşekkür ettim. gerek yok dedim. donanımhaber ölücüsü değiliz. o paraya o kitapları alacaktım ve almış oldum.

  • starbucks lüks değil. tall boy bir filtre kahve ile sabahtan akşama kadar oturma imkanı sunuyor gençlere. üstelik bedava internet ve her masada priz imkanı ile. bu dediğini no name cafelerde yapamazsın. sıra olmasının tek sebebi bu.

    ayrıca bir kahve içiliyor diye ülkedeki enflasyon gerçeğini yok saymak cebindeki telefonu çıkar diyen dayı kafası.