ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: türk kızlarının iyi yönlerini yazıyoruz
entry: dünyanın en pahalı amını kullandıkları için ekonomiye katkıları büyük oluyo
dünyanın en mükemmel üçlemeleri
-
bilgisayar-internet-yalnızlık
netflix'in ücretsiz üyeliği türkiye'de kaldırması
-
netflix’in ucretsiz bir uyeligi mi vardi? deneme suresini kaldirmistir. basligin acilma sekli de enteresan, baslik sahibinin de iyi somurdugunu dusundurdu bana
son duraktan iett otobüsüne binmek
-
son durak derken mecidiyeköy-bakırköy hattındaki son duraklardan bahsetmiyorum şüphesiz. misal taksim-hürriyet mahallesi hattı olabilir, yani bu hattaki merkezi değil de çevredeki durak (merkez-çevre ilişkisine de bir atıf yapmış olum gördüğünüz üzre, ne çakalım) ne diyorduk, eğer o mahalleden değilseniz enterasan bir deneyimdir. durakta üç kişi filan beklersiniz misal, otobüs gelsin diye. ya da gittiğinizde otobüs vardır ama öyle kendi halinde parketmiş duruyordur. anlarsınız, o otobüse bineceksiniz. duraktaki küçük kulübede şoför otururur tek başına. ya da bir iett görevlisi daha olur en fazla. neyse şoför bakar ki durak ufaktan kalabalıklaştı, kalkar kapıyı açar, millet üşümesin otursun diye sonra yine kulübeye döner hat saatini bekler. sonra kulübede sıkılır mı artık ne olursa, yine kalkar, şoför koltuğuna oturur, orada bekler kalkış saatini. o ara şoförle önlerde oturan mahalleli iki üç kişi arasında küçük bir sohbet döner, bu ne soğuk gibilerinden. şoför baya dost canlısıdır bu aşamada. durup durup ara gaz verir, otobüsün kapısına gelip "ne zaman kalkacak, bilet alıp geleyim" diyenlerle söyleşir. bu arada kapısı açık bekleyen otobüste oturan üç beş kişi bu sefer kendi aralarında bir sohbete başlar, küçük bir kasaba garı havası oluşur. neyse efenim sonra kalkar otobüs, durklardan yolcu ala ala. osmanbey'e geldiğimizde otobüs tıklım tıklım olmuştur. yolcular artık birbirini tanımamaktadır, şoför asabileşmiştir, sanki kasabadan büyük şehre gelinmiştir on dakikada. "aynı otobüs mü lan bu?" diye düşünmeden edemez insan arkalarda bir yerde otururken.
1 pet şişeye 2 kuruş bakiye veren makine
-
çöp toplayıcılar bile tenezzül etmez.
game of thrones
-
--- spoiler ---
sevgili jon snow;
gece nöbeti yeminin "gece çöker ve şimdi benim nöbetim başlar. bu ölümüme kadar sona ermeyecek" maddesindeki hukuki bir boşluktan yararlanarak gece nöbetini bitirebilirsiniz, sigorta priminiz 1800 günü geçtiği için emekli maaşınızda herhangi bir düşüş olmaz.
ali tezel
--- spoiler ---
dibe vurmuş insanlara tavsiyeler
-
her zaman bir umut vardır.
dibe vurduğunu düşünene tek söyleyebileceğim kesinlikle hayatın dibi yoktur. dibe vurduğunu düşünmek düşmeyi kabul etmektir.
diptesin ya da en tepedesin. bunun bir önemi yok. yapabildiğinin en iyisini yap.
7 mayıs 2023 mersin limanından kaçakların gelmesi
-
bakın tekrar ediyorum. ülkenin bir numaralı sorunu budur)!!! link
"kaçaklar tekneyle gelmeye başladı! mersin erdemli kızkalesi sahiline tekneyle gelen onlarca kaçak şehre böyle giriş yaptı."
ülke elden gidiyor. iktidar eliyle; foncu sivil toplum örgütü ve gazetecilerin, cılız tepkisiyle muhalefetin eliyle savaşlarla elde ettiğimiz bu topraklar kaybediliyor. ülkenin demografik yapısı değiştirilerek istikrarsızlaştırılıyor ve bu sayede kurtuluş savaşının da intikamı alınmış oluyor.
yarın bir gün azınlığa düştüğümüzde, asayiş tamamen elimizden gittiğinde anlayacaksınız ama iş işten geçmiş olacak!
sessiz işgal bu! işgal ediliyoruz. topsuz tüfeksiz.
jus primae noctis
-
(bkz: ilk gece hakkı)
tanım : belgelerle kesinliği kanıtlanmamış olsa da ortaçağ avrupası'nda derebeylik sisteminde bulunan feodal beylerin evlenen çiftlerin ilk gecelerinde, kadın ile birlikte olma hâlidir.
not : george orwell 1984 kitabında kapitalist sistemde fabrika sahibi olan kişilerin , çalıştırdığı kadınlar ile istediği gibi birlikte olmalarına olanak tanıyan yasanın adı.
alman polisinin türk aileyi sınır dışı etmesi
-
ilgili video yu izledim.
ellerine sağlık polizei.
gönder gelsinler daha fazlasını , ırmağın akışını hissetsinler.
tuzla'da oturup beylikdüzü'nde çalışan insan
-
tuzla'da oturmuyor, uyuyordur sadece. oturmaya vakti olduğunu sanmıyorum.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
ernst & young mülakatından:
-en sevdiğiniz evcil hayvan nedir?
-balık
-neden balık?
-balık iyidir.
kaçan kovalanır
-
ancak her iki tarafın da benzer duyguları taşıması halinde işe yarayacak bir taktiktir. bak aynı duygular diyorum, aynı derecede duygular değil. diyelim ki kız erkekten hoşlanıyor veya tam tersi. ama birinden birinin hiç mi hiç niyeti yok öyle bi şeylere başlamaya. şimdi diğer hoşlanan kaçsa, hatta usain bolt olsa ne yazar? diğerinin kovalamak için bi nedeni yok ki. bir amaç uğruna yorar insan kendini. eğer karşı tarafın sana zerre duygusu yoksa, varlığın ona konuşurken keyif veriyor ama yokluğun zerre koymuyorsa sen istediğin kadar kaç dur, yıllar sonra arkana bi bakarsın ki kimse seni kovalamamış, sen boşu boşuna kendini yormuşsun.
bu zihniyetin altında yatan temel felsefe aslında insan ulaşamadığına daha çok bağlanırdır. hani yasaklar insanı cezbeder, ulaşamadığımız şeyi gözümüzde büyütürüz ya, hah işte tam da bu düşünceye dayanıyor bence. ama dediğim nüans burada da önem kazanıyor, karşıdaki seni istiyor mu gerçekten? o yüzden bir tarafın sevip diğer tarafa açıldığı ve onun da yüz vermediği durumlarda açılan kişilere bu laf üzerinde suçlama yapılarak "abi sen hemen yelkenleri suya indirmişsin, biraz geri çekilecektin bak nası tıpış tıpış geliyo" denmesini pek mantıklı bulmuyorum. böyle bi durumda kaçmak tavşanın dağa küsmesinden farksız olur.
ha işe yaramaz mı diyorum? hayır, ama her ilişki öncesinde işe yaramaz. karşı tarafı ölçüp biçersin, eğer yeşil ışığı aldıysan belki bunu uygularsın. ama böyle bi durumda bile şahsen uygulanması yine saçma geliyor bana. sonuçta ondan hoşlanmışsın, onu sevmişsin, ona aşık olmuşsun, daha neyin taktiği? satranç mı oynuyoruz amk? niye sürekli bi taktik gütme çabasında hissediyoruz kendimizi ki? hoşlanmışsam, kendi açımdan, asla kaçmam, üstüne giderim, zaten iş işten çoktan geçtiği için kaçma süresince onsuz geçecek zamana dayanamam.
modern zamanlarda aşk işte...