hesabın var mı? giriş yap

  • ---bir erkeğe aşık oldum ama onunla nasıl sevgili olurum bilemiyorum.
    siri: işlemci çekirdeğim sıcacık oldu.

    vay edepsiz!

  • restaurant sahibi olupta vedat milor'a terso davranmak? üstelik çalışanının sanane lan diye ittirmesini savunmak? vay hımınıa dünya yürek yiyenlerle dolu.

  • söz konusu fotoğrafı 2'si erkek 3'ü kadın 5 kişiye "bu elbisenin renklerini altın-beyaz mı yoksa mavi-siyah mı görüyorsun?" sorusunu yönelterek gösterdim. erkeklerden biri altın-beyaz, diğeri mavi-siyah derken kadınların üçü de "hiç güzel değilmiş" dedi.

  • canim fadil;

    oturmus usenmemis yedi sayfa mektup yazmissin, bilmiyor musun ki okumayi sevmem ben gozlerine yazik cocugum.

    neyse ki yigit buradaydi okudu ozet gecti p*, paraya sikismissin, her bankerin dustugu tuzaga dusmus, vatandastan topladigin sermayeyi ic etmissin.

    cankusum,

    senin de bildigin gibi 17 aralik sonrasi bu paralelciler yuzunden artik herkes biliyor, bizim bilaloglana parlari sifirla demistim, bizim sehzade bilal evdeki o milyar dolarlari, ibrahmi hakki hazretlerinin memleketi olan pasinler de kecilere yedirmis. evet evet bildigin kecilere once ben de inanmadim, inanamadim hatta espri sanndigimizdan emine ve sumeyye iffetsizlik edip kahkahalarla guldu. ve lakin degilmis. anlayacagin nakit kalmadi.

    cingozum,

    biliyorsun hastane ilac firmasi falan filan da o donemde malezyalilara satildi, abi bu malezyalilar nasil pis adamlarmis, bak kac ay oldu daha odeme yapmadilar. ben de sabirla bekliyorum.

    karadutum, catalkaram cingenem,

    okumayi sevmeyen adam yazmayi da sevmez malum, cok uzun tutmayacagim, senin anlayacagin benden sana zirnik calismaz. haa diyorsan ki tuysuz yetimin hakki, havuzda toplanan paralar onlar da ancak bana kadar var.

    sevgilerimle yanaklarindan opuyorum.

    31 temmuz 2014 , 14 leman 1

    (bkz: 31 temmuz 2014 jet fadıl'ın rte'ye yazdığı mektup)

  • gümbür gümbür çalan savaş tamtamlarına rağmen ukrayna'dan çıkarmayı akıl edemeyen antonov airlines yetkilileri ve rusya sayesinde ziyan olmuş tombul kuştur. halen ne kadar hasar aldığı, tamir edilip edilemeyeceği hakkında net bilgi yoktur.

    1980'lerin başında sovyetler birliği, amerika uzay programına karşılık vermek için buran uzay programını başlattı. yeni buran uzay mekiği ve onu taşıyacak olan energia süper roketinin günümüz kazakistan'ında bulunan ve en yakın limandan binlerce kilometre uzaklıktaki baykonur uzay üssü'ne taşınması gerekiyordu ve mevcut altyapı ile bu devasa boyutlu uzay araçlarını taşımak mümkün değildi.

    sovyetler birliği yetkilileri, devasa karayolları hatta büyütülmüş demir yolu ağı da dahil her türlü ulaşım modelini düşündüler ancak bu seçenekler gerçekçi görülmediği için tek yolun hava yolu ile taşımak olduğu anlaşıldı. mevcut hiçbir sovyetler uçağının bu kargoyu taşıyacak kapasitesi ise bulunmuyordu.

    o dönem yeni üretilen mi-26 helikopterleri 26 tona kadar ağırlıkları taşıyabiliyordu ancak demo ağırlık ile yapılan deneme uçuşu sırasında yükün sarkaç gibi sallandığı ve uçuş güvenliğini tehlikeye soktuğu görüldü.

    sovyet mühendisleri bu değerli ve devasa kargoyu, ilk kez 1982 yılında uçan antonov an-124 ile taşımayı düşündüler. ancak kiev'deki antonov tasarım bürosunda yapılan çalışmalar, buran mekiğinin yarı monte edilmiş halinin bile, uçuş için hayati önemi olan dikey dengeleyiciler etrafındaki hava akışını olumsuz etkileyeceğini gösterdi. bunu önlemek için ruslan mekiğinin zaten devasa olan gövdesine yedi metrelik bir ek yapılması önerildi ancak bunun da yeterli olmayacağı görüldü. antonov an-124

    an-124'ü güçlenme planları çıkmaza girerken, moskova, daha büyük bir uçak konusunu düşünmeye başladı. bu devasa uçak an-124'ün steroid kullanmış bir benzeri olacaktı.

    an-225, adından da anlaşılacağı gibi 225 tona kadar iç kargo taşıyabilecekti. tam yüklü buran uzay aracı ise 100 tondan biraz daha ağırdı ve an-225'in sırtında yolculuk edecekti.

    antonov tasarım bürosundaki mühendisler, uzay araçları için havadan fırlatma rampası görevi görecek gerakl (herakles) adlı bir uçağın tasarımı üzerinde de çalıştılar ancak bu çalışmalar asla tasarım aşamasına geçirilmedi.

    an-225 sovyetlerin bulduğu en iyi çözümdü ancak gelişimi buran ve energia'nın gelişiminden yavaş ilerledi. bu nedenle mühendisler, geçici bir çözüm aramaya koyuldular ve eski bir myasishchev vm-t atlant bombardıman uçağını görevi gerçekleştirecek bir kargo uçağı olarak revize ettiler. vm-t atlant ve ruslan uzay mekiği

    antonov firması, 1985 yılında an-225'i geliştirmeleri için sovyet savunma bakanlığı'ndan resmi bir emir aldı. projeden petr balabuev, uçağın geliştirilmesinden ise anatoly vovnyanko sorumluydu.

    uçağın üretimi sırasında radikal değişiklikler yapılması gerekti. uçağın kanatları, iki yerine üç motor barındıracak şekilde geliştirildi, uçağa daha fazla yapısal güç sağlamak için aft kargo kapısı kaldırıldı, iniş takımı 10 adetten 14 adete çıkarıldı. üç sıra tekerleğin dönebileceği şekilde yeniden tasarlanarak, uçağın pist üzerinde manevra yapabilmesine olanak sağlandı. (airbus a380 aft kargo kapısı: görsel)

    uçağın üretim aşamasından video

    uçuş sırasında dengenin sağlanması için ruslan'ın orijinal gövdesinin ön kısmı uzatıldı. ancak an-225'in devasa çift dengeleyicisinin ağırlığını telafi etmek için arka kısmı 1 metre kısaltıldı.

    vovnyanko, an-225'in kargo taşırken daha iyi denge sağlamak ve daha sonra maks olarak anılan 9a-10485 mini mekiğin fırlatılmasını mümkün kılacak boşluğu sağlamak için çift kuyruğa ihtiyacı olduğuna inanıyordu. an-225'in, projenin ilk aşamalarından itibaren gelecekte uzay araçları için uçan bir fırlatma rampası olacağı hayal ediliyordu ancak bu gerçekleşmedi.

    an-225 programının tamamlanması için sadece iki yıl süre tanındı ancak proje bu sürenin iki katından daha uzun sürede tamamlandı. tam yük ile 640 tona ulaşan uçak için uygun bir hangar bulunmuyordu. uçağın son montajı için montaj hangarına çapraz olarak yerleştirilmesi gerekiyordu. ana bileşenlerin saklanabileceği bir depo alanı bulunmadığı için tüm bileşenlerin doğru zamanda, doğru montaj sahasına teslimi gerekiyordu.

    30 kasım 1988'de yapılan resmi tanıtımında hangardan çıkarılması için, hangara çapraz olarak yerleştirilen uçağın döndürülmesi gerekiyordu, bunu sağlamak için zemini yağlamak zorunda kaldılar.

    tanıtımı sırasında an-225, ukraynaca'da "rüya" anlamına gelen "mriya" olarak vaftiz eildi. ilk kez bir sovyet uçağı, sovyet toplumunun mihail gorbaçov önderliğinde liberalleşmesini yansıtan, ukraynaca bir isim almış oldu. gorbaçov ve eşi raisa bizzat uçağı görmeye geldiler.

    21 aralık 1988 antonov an-225 mriya'nın ilk uçuşu: görsel

    21 aralık 1988'de test pilotu aleksandr galunenko, mriya'yı ilk kez kiev yakınlarındaki hostomel havaalanı'ndan (antonov uluslararası havalimanı) kaldırdı. galunenko'ya göre, an-225, erken test uçuşları sırasında 110 kadar dünya rekoru kırdı.

    tüm bu çabaya rağmen an-225 görevi için çok geç kaldı. buran uzay mekiği son uçuşunu mriya'nın gökyüzüne kavuşmasından bir ay kadar önce yaptı. giderek nakit sıkıntısı çeken sovyet ordusu oldukça pahalı olan energia-buran projesine olan ilgisini kaybetti.

    ancak an-225, tasarlanma amacını 13 mayıs 1989'da gerçekleştirmeyi başardı. baykonur uzay üssü'ne geldi ve sırtında buran ile test sürüşünü tamamladı. daha sonra sovyet uzay mekiğini paris air show'a taşıdı. bu ihtişamlı görüntüye tanık olan fuar katılımcıları bunun buran uzay programının sonu ve an-225'in uzun sürecek emekliliğinin başlangıcı olduğunu bilmiyorlardı.

    görsel - görsel - görsel

    1991'de sscb dağılıp, sovyet sonrası havacılık endüstrisi hayatta kalmak için mücadele ederken, an-225 için çeşitli egzotik ve tuhaf kullanım önerileri yapıldı.

    mriya'nın özel yatak odaları, alışveriş merkezi ve bir kumarhane içeren üç katlı bir yolcu uçağına dönüştürme fikri ortaya atıldı.

    bir diğer fikir ise mriya ve peşinden üretilmesi planlanan an-325'in yeni nesil uzay araçları için uçan bir fırlatma rampası olarak kullanılması yönündeydi.

    en fantastik fikir ise, an-225'in çift gövdeli, 18 motorlu bir varyanta dönüştürülmesiydi ancak bu fikirler çizim tahtasından ötesini göremedi. görsel

    ilk uçuşundan üç yıl sonra an-225, çernobil faciası kurbanlarına insani yardım toplamak için abd'ye ilk ziyaretini yaptı. uçuş, potansiyel olarak ölümcül teknik problemlerle karşılaştı ve hızla yere indirildi. sonrasında ise parçaları için adeta yağmalandı.

    ancak bu, sovyet "rüya"sının sonu değildi. antonov tasarım bürosu yüzyılın başında an-225'i tekrar toparladı ve dünyanın en büyük kargolarını taşıyan kargo uçağı olarak faaliyete başladı. tasarımından 31 yıl sonra bile havacılık rekoru kırmaya devam etti. şirket ayrıca, iskeleti toz tutmakta olan ikinci an-225'in üretiminin tamamlanacağını duyursa da bu konuda henüz bir adım atılmadı.

    belki sürmekte olan savaşın sonucunda bombalanan ilk an-225 tamir edilir, hangarda bekleyen ikincisi de tamamlanır ve savaşın ardından bir sembol olarak gökyüzünde uçmaya devam eder... görsel

    kaynak: popularmechanics

    edit: maalesef kurtarılamayacak şekilde hasar almış gibi gözüküyor. video

  • eminim çokça yazılmıştır ama malum ben de aynı şekilde iletişim kurduğum için mecburen yazacağım.

    daha cep telefonları çıkmamışken ya da yeni yeni zenginlerin erişebildiği zamanlarda ev telefonundan ya komşu kızına kız arkadaşımızın ev telefonunu aratırdık ya da biz erkek halimizle kız sesi çıkarıp , telefona sevgilimizi isterdik.

    +alo damlayla görüşebilir miyim ben ayça*

    bunu yaptığım kız arkadaşımın annesi numaramı hiç yememiş ama bir şey de söylememişti.

    sonra cep telefonları yaygınlaştı. ama bu sefer de pahalılık sorun oldu. çözüm klasik ama;

    1 çaldırma aklımdasın
    2 çaldırma seni seviyorum
    3 çaldırma ve üstü aç ulan o telefonu ben arıyorum.

    daha sonra cem uzan sağolsun telsim' i çıkardı da 250 kontör karşılığı sınırsız sms ve konuşma hakkımız oldu. bir dönem (bkz: aycell) de buna benzer bir şey yapmıştı ama çok hatırlamıyorum.

    sonrasında bilgisayar çağına girdik. msn girdi hayatımıza. titreşimler, ne dinliyorum özelliği vs altın çağdı ama bu söylemeden geçemem.

    derken blackberry telefonlar moda oldu. bbm pin'i paylaşıp sohbete başladık. bu aynı zamanda twitter'ın yayılmaya başladığı zamanlardır.. yavaş yavaş facebook'u dedelere teslim ettiğimiz zamanlar

    en sonunda iphone 3, ardından da 4'ün çıkmasıyla whatsapp çıktı ortaya. herkes bir anda aaa whatsapp diye bir uygulama varmış, bedava konuşabiliyorsun diyerek birbirine sms atmaya başlamıştı.

    zaman tüneli gibi yemin ederim yaa. hepsini yaşadık iyisiyle kötüsüyle.

  • biraz önce, balkonumdan bahçede öten bir sakanın gerçek bir çipetpet duyma şerefine nail olabildim ve bunu kaydettim.

    https://soundcloud.com/user2969641/ipetpet

    kaydettiğimi defalarca dinlerken, sondan ikinci ötüşe kadar sabırsızlanıyordum çünkü, sondan ikinci ötüşü dörtlü bir çipetpet, diğerleri üçlü. evet diğerleri de çipetpet ama lezzetli çipetpet değil, amatörü eğlendirir. belki bir cibili şak şak aniya duyamadım ama bu bana yetti.

    şimdi şevket ağabey'imi daha iyi anlıyorum.