hesabın var mı? giriş yap

  • otelciydim.

    türkiye'de iptal edilemez geri iade edilmez olarak yaptırdığınız rezervasyonları kullanmazsanız (bkz: no show) ve rezervasyon yapılan otel kredi kartından ödeme almışsa kredi kartının ait olduğu bankaya kullanım itirazı yapıp paranızı geri alabilirsiniz.

    bu tür durumlarda bankalar otellerden konaklama esnasında doldurulan kayıt formunu isterler kullanım olmadığı için de parayı iade ederler. promosyon, iptal edilemez rezervasyon, indirim dinlemezler.

    edit: 12 yıldır sözlükte yazarım, evveliyatında da sağlam bir okurdum ama en fazla reaksiyon aldığım entry bu oldu, gelen sorularla kendimden bile şüphe ettim ve gelen mesajlar için genel bir açıklama yapayım dedim:

    1-kredi kartınızdan ödemenin direkt olarak otel tarafından alınması gerek, ödeme olarak bazı online acentalar müşterilerinden ödemeyi alıp, komisyonu düşülecek şekilde otele bir virtual kredi kartı tanımlarlar ya da cari olarak çalışıp ödemeyi sonra yaparlar. bu tür durumlarda muhatap acente olduğundan bu konu ile ilgili bir acentacıdan bilgi almak doğru olur. yine de ödeme direkt otel tarafından alınmışsa prosedür entrydeki gibidir. en azından kasım 2019'a kadar.
    2-uçak biletleriyle ilgili bilgim yok.

  • değerli meslektaşlarım, sevgili ekşi okurları,

    bu entry'i girerken inanın utanıyorum. dünya okulu olduğunu iddia eden bahçeşehir koleji yeni dönem (2024-2025) öğretmen maaşlarını tecrübe gözetmeksizin 25-30 bin civarında teklif ediyor. inanın geçmişinden ders almayan, markasını bu kadar kötüleyen başka bir okul görmedim ben hayatım boyunca. bahçeşehir koleji maaş konusunda öğretmenine uğrattığı haksızlıklara aralıksız devam ediyor. umarım bu enrty bir fişek olur, bir şeyleri düzeltiriz. şu an bağlı olduğum okulda bu fiyata sadece kendi çocuğu kurumda okuyan öğretmenlerimiz imza atıyor. bir öğretmenin emeğinin karşılığını 25 bin olabilir mi? acilen bahçeşehir yönetim kurulunun elini vicdanına koyması gerekiyor.. tabii öyle bir vicdanları varsa..

    bilgilerinize sunar, desteğinizi rica ederim.

  • ben..
    benim asosyal insan tanımım "çok kişi tanımak uğruna, bir sürü arkadaş, çevre edinmek uğruna kişiliğinden ödün vermeyen kişi." olurdu.

  • -soğuk havalarda ısınmak için bir mumun etrafında otururum. hava daha da soğursa mumu yakıyorum.

  • daha saçması yapılana kadar en saçma oluşum budur.

    patron "firmamızın sıkıntısı var. bir yerden para bekliyoruz" gibi bir açıklama yapar. sizin iç ses: "bu benim maaş almamam için bir gerekçe değil ki aq" der. dış ses: "anlıyorum ama"lı cümleler kurar.

    kısacası işten soğutan, kabak tadı veren, ipe sapa gelmez, neresinden tutsanız elinizde kalacak bir durum.

    maaş ödemeyen işe girmeyin arkadaşlar. saçma bir tavsiye gibi duruyor ama böyle işlere girenler olduğu için uyarıyorum !! çünkü giren birini tanıyorum. ben amk...

  • ağzını açan herkesi soruştursalar çok daha kolay olacak, tek tek zor oluyordur böyle. önce ankara barosu*, şimdi bu.

    izmir'de 30 ekim'de meydana gelen depremde yaşananlara ilişkin iktidara eleştirilerde bulunan sunucu öykü serter hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

    özetle şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar demişti.
    düzenleme: şereftir tweeti atmış soruşturmaya karşı.

    konuşmanın tümü:
    bu şiddette bir depremde o evler yıkılmayıp sapasağlam kalsaydı bize mucize aslında gel gör ki, bu toprakların yokluk ve ölüm güzellemeleri, akıl, bilim ve teknolojiyle çözümlenebilecek insan odaklı meselelerin kadere yüklenmesi, siyaseten bu milletin duygusallığının suistimal edilmesi bize üç yaşındaki aydan’ın hayata uzanan elinin mucize olduğu kabulünü mecbur kılıyor. peki… deprem allah’tan ama insana verdiği akıl da... birini kullanmadan diğerine sığınamazsınız. sen tedbirini al gerisi allah’tan deriz. yani o evlerin yaşanamaz olduğunu bile bile yaşanan bu acıların suçunu allah’a atıp tertemiz sıyrılamazsınız. kadere rıza başka bir şey...

    depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası, yetkisi, etkisi olan herkes sorumlu. herkes bu masum insanların ölümünün sebebi, katili... deprem vergilerini çalan - evet çalan (hesabını veremiyorsanız çalınmıştır!) herkes bu acının müsebbibi, bu saatten sonra bu iktidara, idarecilere, yetkilere hesap sormayan herkes de başına geleceklere razı olmuş demektir. artık kendimize gelelim, yeter diyelim; öfkemize sahip çıkalım. bu halkın aklıyla, duygusallığıyla, imanıyla dalga geçer gibi oynadığınız, suistimal ettiğiniz yeter!"

    iktidarı ayrı, muhalefeti ayrı... itişiyormuş gibi yapıp el ele bu milletin burnundan getirdiniz; fakirleştirdiniz. sarayın günlük harcaması 10 milyon, izmir’e çıkan ödenek 5 milyon! sadaka mı veriyorsunuz bu nedir allah aşkına? milletin a...koyacağız diyen cengiz'in affedilen vergisi 425 milyon!

    şu yardımlaşmayı, dayanışmayı gördükçe bizi bizle bırakın, biz kendimizi kurtarırız, yaşatırız, yönetiriz, neyimiz varsa paylaşırız. bu birlik beraberlikten şov malzemesi çıkarmayı, enkaz üstüne çıkıp bonus toplamayı, yarın hava soğuk değil, yağmur da yok açıkta kalın, diyebilen bakan utanmazlığını, halkımız da çürük binalarda oturmasalarmış arsızlığını, ‘ayda'nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor’ diyen şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar."

    detay.

  • akp'nin 20 senedir yapamadigina ismet inonu'yu ortak etme cabasi ancak senin aklina gelirdi zaten. tatli su kurnazi seni.

    koysana oraya 1999'dan bir fotograf gotun yiyorsa, ya da 1509 depremi var onu koy bir bok yapilmamis bunca yuzyil de.

  • eurolig nba ile uzun yıllardır kıyaslanıyor. bir basketbolsever olarak bu iki ligi kıyaslamak bana zor geliyor ve nba'in euroleague'in kalitesini daha da düşürecek yeni kararlar alması kuvvetle muhtemel.

    öncelikle hatırlatmak gerekirse mevcut durumda nba'de en düşük maaş yaklaşık 900 bin dolar, sadece bir sene tecrübe sahibi oyuncuların maaşı yaklaşık 1,5 milyon dolar ve ortalama nba oyuncusu maaşı ise 7-8 milyon dolar.

    kıyaslamanın diğer tarafında eurolig'te ise ortalama bir takım 10 milyon dolara kuruluyor ve nba'de tutunmuş diyebilecegimiz (5-6 sene tecrübe) bir oyuncunun alabileceği en düşük maaş olan +2 milyon dolarlık kontrata sahip oyuncu sayısı 5-10 ve bu kontratları veren takımların da ekonomik bir motivasyonları yok; eurolig şampiyonu bile ancak 3-4 milyon dolar gelir elde ediyor. toparlamak gerekirse eurolig'in parasal olarak nba ile rekabet etme ihtimalinden söz etmek mümkün değil; nba takımları avrupa'dan istedikleri oyuncuyu alıyorlar. ( maaşlar arasındaki devasa fark sebebiyle ekstra gelirler çok dile getirilmiyor ama nba'de oynayan oyuncular çok daha rahat şekilde ve daha büyük reklam gelirlerine ulaşabiliyorlar. nba'de neredeyse her oyuncunun kıyafet sponsoru var ve knick gibi bir takımda 5-10 dakika oynayan oyuncular için bile bu 6 haneli oluyor.)

    eurolig'in gelir sağlamada başarısız olması ve nba ile sürekli olarak artan gelir farkı eurolig'in nba'den çekebildiği oyuncu kalitesini düşürüyor. güncel olarak mirotic gibi istisnai bir örnek olsa da geçmişte eurolig nba'de az çok bir rolü olabilecek oyuncuları çekebiliyordu, bu cazibe gittikçe zayıflıyor.

    nba'den euroleague'e gelen oyuncular deyince akla genelde udoh, vesely, larkin gibi oyuncular geliyor ama nba'in avrupa ve dünya basketboluna zararı aslında yakın zamanda başlayan iki yönlü kontratlarla daha alt seviye oyuncuların abd dışında oynamalarının cazibesini düşürmesi.

    ifade ettiğim gibi hiç tecrübesi olmayan bir oyuncu bile nba'de yaklaşık 900 bin dolar alıyor ama geçmişte her takımın kadrosu 15 kişilik olduğu için nba dünyanın en iyi 450 oyuncusunu alıyordu diyebiliriz; geçtiğimiz yıllarda iki yönlü kontratlar devreye girdi ve birçok takım için cazip olan bu olanak sebebiyle 60 tane daha oyuncuya nba yaklaşık 500 bin dolarlık kontrat sunabiliyor. 500 bin dolar eurolig'te zirveye oynayan takımlar için büyük bir rakam değil ama ortalama takımlar için ortalama maaş geliri. eurocup gibi organizasyonlar için ise büyük para... üstelik g-league'te oynayan bir oyuncu herhangi bir takımın acil ihtiyacı sebebiyle (sakatlık vs.) 10 günlük nba kontratlarından 50-150 bin dolar arası(tecrübeye göre) para kazanıyor ve g-league'te kendini ispatlayan oyuncular defalarca 10 günlük kontrat alma, nba'e dönme/nba'de yer edinme imkanı buluyorlar. bunun dışında takımlar exibition 10 kontratlarıyla oyuncuları nba'deki minimum maaşla g-league'te oynatma imkanı devreye girdi. (exhibition 10 kontratları garanti değil, her an feshedilebiliyor.) g-league için atılan bu adımlar avrupa basketbolu ve eurolig'in kaliteli oyunculara daha az ulaşabilmesine sebep oluyor.

    g-league'in geçmişe oranla daha fazla para vaat edebilen bir lig olması avrupa için olumsuz fakat bu lig günün sonunda zarar eden bir lig (nba takımlarını çok kasmıyor olsa da) fakat nba g-league'in gelirlerini ciddi şekilde artıracak, g-league'i nba'den sonra dünyanın en önemli ligi haline getirebilecek kararlar alıyor/almaya çalışıyor. covid-19 sebebiyle bu sene dikkat çekmedi; nba, g-league'e ignite diye yeni bir takım ekledi. bu takım koleje gitmek istemeyen bir sonraki draftın önemli oyuncularına 500 bin dolara kadar para sunuyor böylece liseden sonda bir sene kuralı sebebiyle abd dışında basketbol oynamak isteyen (oyuncuların gelişimini olumlu etkilemiyor; (bkz: emanuel mudiay), (bkz: brandon jennings)) oyunculara makul bir alternatif sunuyor. (ignite genç oyuncuların gelişimi için de önemli olanaklar sunuyor. uzatmamak için kısa kestim.)

    nba, liseden sonra bir sene kuralından pişman uygun bir süreç ile bunu sonlandırmayı planlıyor. (covid olmasaydı 2021 iddiası vardı.) lise mezunu gençlerin nba'e girmeden önce bir yıl g-league'te oynamaları öneriler arasında.

    gelecek vaat eden gençler bayağı ilgi çeken bir konu, bir önceki sene zion williamson-ja morant karşılaşmalarının yayını çok ciddi rating toplamıştı; okulların kendi kitlesinin de etkisi olsa da march madness'ta elde edilen gelirler milyar doları buluyor ve bu parada oyuncuların hiçbir payı yok, bu gelirin çok azı bile g-league finanse etmeye yeter ve ligi karlı bir hale getirir. g-league'in çok daha fazla gelire sahip bir lig haline dönüşmesinin avrupa basketbolunu olumsuz etkileyeceğine şüphe yok. eurolig'in gelir üretmedeki beceriksizliği ( şampiyona 1 milyon dolar ! en fazla sağlanan gelir 3-4 milyon dolar vs.) nba ile kıyaslanan euroleague'in g-league'in gerisinde kalmasına şahit olabiliriz.