hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: helldorado)

    türkiye'de sadece bir şarkısı biliniyor, o da milli takıma yapılan euro 2008 şarkısının aslı olan a drinking song.

    norveçli muazzam bir grup ve spotify'da şarkıları en fazla 10.000 - 15.000 civarları dinleniyor drinking song hariç. bütün albümleri şarkıları va spotify üzerinden dinlenebiliyor. şarkılarında, melodilerden çok sözleri on plana çıkıyor. her şarkısı farklı hikayeler barındırıyor içinde.

    ama gel gelelim ki bu grup o kadar underrated ki, şarkı sözleri bile internette oldukça zor bulunuyor. maalesef twitter sayfasının sadece 132 takipçisi var. gerçekten bu derece kaliteli müzik yapan bir grup için şaka gibi.

    sanırım bir kere türkiye'ye gelmişler. gazi üniversitesi, bahar şenliklerine çağırmış. umarım bir gün tekrar gelirler de kendilerini canlı dinleme şansına sahip oluruz.

  • tarafları dinlemeye gerek yok arkadaş, neyini dinleyeceğim. birisi müşteri, diğeri hizmeti veren. müşterisinin kafasında sandalye kıran mekana gidilir mi? hesap 850 gelmiş, kişi başı normalmiş. peki bu içmedikleri şalgam suyunun parasını almayı haklı gösterir mi? hayır.

    55 yıllık aile işletmesiymiş, yok adını arkasındaki koy'dan almış. bunlardan kime ne, bize ne. hesapta olmayan bir şeyi, hesaba eklemiş bu mekan. sonra da, müşteri ne kadar bağırır çağırırsa (ki haklı), alttan almak yerine , sen de efelen, sonra kavga çıksın ve 7 kişinin üstüne (bayanlar da var sanırım), 20 kişi çullan.

    ayıp kardeşim ayıp. 55 yıllık aile işletmesinin düştüğü durum bu işte. bu işletmeyi savunan arkadaş da, biz seviyoruz gelseniz de gelmeseniz de demiş. bence merak etmeyin, sizde bu yaklaşım devam ettiği sürece zaten yavaş yavaş kimse gitmez o sizin adanıza. evet sizin adanız ya orası, memleketin bir adası değil, sizlerin adası. sonradan şöhreti bulmuş, ne oldum delisi restoranların milleti kazıkladığı sizin adanız, sizde kalsın.

    tanım ; adalıların çok sevdiği 55 yıllık aile işletmesi ama müşteri dövüyorlar.

  • önce at, sonra bağır.

    dikkat ediyorum, her seferinde önce bağırıyorlar, hedefi alarm durumuna geçiriyorlar, gardını almasına yol açıyorlar, sonra da ayakkabıyı fırlatıyorlar.

    yanlış. bin kere yanlış.

  • caydırıcılığı olmayan genelge.

    taksi yolcuyu kabul etmeyecek bu durum tespit edilecek, sonra taksiciye yolcuyu alması söylenecek ancak ve ancak taksi şöförü almamakta ısrar ederse yasal işlem yapılacak.

    günlük hayatta uygulaması şöyle olur tüm taksiciler aynen istemediği yolcuyu almamaya devam eder, arada bir yolcu çok merkezi ve polis'e kolay ulaşabileceği bir yerdeyse şikayet eder, taksici yolcuyu alır, kameralara bizde ekmek parası için uğraşıyoruz napalım günlük yevmiyem zor çıkıyor diye ajitasyon röportaj verir, baktılar polis çok sık durdurup zorla yolcu bildiriyor arkadan taksiciler lobisi polisi bağlar kontrolleri azaltın der olur biter.

    caydırıcılık böyle yapılmaz, taksici yolcuyu almadı mı, taaak 7 gün bağla arabayı, bir daha mı almadı taaak 30 gün daha, 3. de tamamen trafikten men et bak bakalım bir daha almamazlık yapabiliyorlarmı...

    taksi plakası sahibinin ne suçu var derseniz(ki bu sistemde en büyük suçlu onlar ama neyse...) o da yolcu kabul etmeyen şöförü çalıştırmaya ısrarla devam etmesin...

    edit : imla

  • 2.5 yılda açık cezaevine alınmış. nasıl bir adalet mekanizmamız var, nasıl bir infaz yapımız var anlamakta zorlanıyorum. adam katil arkadaşlar. alkollü araç kullanıyor, önüne 3 kişi atlıyor da frene asılamıyor değil.

    konuyu unutmuş olabilirsiniz; hatırlamak istiyorum. 1. alkollü araç kullanma var. 2. aşırı hız var. 3. olay yerinden kaçma var. 4. suçu başkasının üzerine atmak ve yalan beyanda bulunmak var.

    lan bu adamı nasıl savunabiliyorsunuz siz? değil edebiyatını sevmek, anası babası olsan savunamazsınız, katil amk adam katil.

  • - en son kiminle çıktınız peki?
    - semra ile efendim, okulda tanışmıştık.
    - ezgi ile çıkmadınız mı?
    - hayır efendim.
    - açıkcası ben en az bir ay ezgi tecrübesi olmayan insana kız verme taraftarı değilim.
    - aslında tam çıkmak üzereydik, araya askerlik girdi malumunuz...
    - peki beş sene sonra kendini nerede görüyorsun delikanlı?
    - sizlerle birlikte yazlıkta okey masasının başında görüyorum efendim, hatta siz okeye dönüyorsunuz.
    - güzeeel, hanım benim kanım kaynadı bu çocuğa.

  • üniversite bitince abd'ye geçip abd'li üni arkadaşı ile evlenip orada yaşayan, oranın sunduğu tüm eğitimsel, sosyal, maddi ve manevi imkanları sonuna kadar kullanıp 75 yaşında arada memlekete gelip giden adam, sizin memlekete borcunuz var diyor. kime borçları var o gençlerin? tayyip erdoğan'a mı? 20 yıldır göz göre göre akp'ye oy veren çomarlara mı?

    böyle insanları profesyonel meslekleri dışında sakın dinlemeyin. yurtdışında yaşayan insanlarda memleket ve kimlik özlemi çok baskın olur, sağlıklı tavsiye veremezler.

  • bu konuda çeşitli bulgular var bilim dünyasının bulduğu. onları aktarayım.

    uyanık kalmaya, ayılmaya yardımcı olan doğal bir uyarıcı olan kafein, bazı bilimsel çalışmalara göre kaka yapma dürtümüzü de etkiliyor. nasıl mı? kafein, kolon ve bağırsak kaslarımızın kasılmasına neden oluyor. kolondaki kasılmalar, dışkıyı sindirim sisteminin son bölümü olan rektuma itiyor. bildiğiniz gibi rektum, vücuttan atılacak dışkının saklandığı bölge. sonrası malum.

    kafein mevzusu böyle ancak bazı araştırmalar kafeinsiz kahvenin de kaka yapma dürtümüzü etkileyebildiğini bulmuş. kahve içeriğinde bulunan klorojenik asit ve n-alkanoil-5-hidroksitriptamit gibi bileşenlerin mide asini üretimine etki ettiği sonucuna ulaşılmış. bildiğiniz gibi mide asidi, yiyeceklerin bağırsakta hızlı hareket etmesine yardımcı oluyor.

    bunların dışında bir de hormonlar var. bazı araştırmalar, kahvenin yiyecekleri bağırsaktan itmeye yarayan gastrin ve kolesistokinin hormonlarını da uyardığı kanısına varmış.

    kaynak

  • tahminimce 1990'lı yılların sonuyla 2000'lerin başı arasında olan karanlık dönemdir.

    misal yıl 1998, babam diyor ki teybi arabada bırakmayalım, teybi arabadan inerken eve taşıyoruz.
    misal yıl 1999, mahallemizdeki osman amca teybini arabada bırakıyor, sabahleyin bir bakıyor ki teybin yerinde yeller esiyor.

    şimdi çok nostaljik geliyor kulağa.