hesabın var mı? giriş yap

  • - cengiz kargo..ama yorgunum aşağı iner misiniz?
    - elbette..hemen geliyorum..
    ..
    - merhaba..
    - merhaba..önce şu paketi vereyim..
    - aa şey..iyi de bu bana gelmemiş ki..
    - evet..en üst kattaki eve geldi ama onlar inmek istemediler..siz çıkarın bi' zahmet..
    - yuha!
    - yorgunum..

  • sol gözümdeki görme kaybı, bulanık görme ve türlü türlü ağrılarla tanıştığım parazit.

    herkesin grip nezle gibi atlattığı ama benim aylarca hastanelere tasinmama sebep olan, sol gozumde %90 a varan gorme kaybi yaratan parazit.

    37.5 ateşle bir ay grip, soğuk algınlığı gibi bir rahatsızlık geçirdim devamında gözümdeki rahatsızlıklar meydana geldi. o göz doktoru senin bu göz doktoru benim devletinden özeline her yeri gezmeme rağmen teşhis konulamadı. bu sırada gözüm ağırlaştı, korku panik hali vs derken bir üniversite hastanesinde profesör yetişti imdadıma daha geç kalınsa beyin zarında iltihaba yol açacağı ve dönülmez sonuclari olacağı söylendi. çok şükür kurtuldum diyemiyorum çünkü 1 sene içerisinde tekrar etme ve görme merkezine yerleşme ihtimali varmış. kontroller devam ediyor. tedavi sürecinde kortizol kullandigim için o da başka başka sıkıntılar getirdi.

    1 buçuk yıl kadar kedi, bir seneden fazla da evinde köpekle yaşamış bir insan olarak paraziti disarida yaptigimiz bir kahvaltida yıkamamış bir yesillikten kaptığımı belirteyim. magazinsel haberlere kulak asmayın.

  • başlık: türk kızlarının iyi yönlerini yazıyoruz

    entry: dünyanın en pahalı amını kullandıkları için ekonomiye katkıları büyük oluyo

  • sendromunda deniliyor ki; bebekler solipsist olarak doğarlar, sadece kendilerini düşünür ve kendileriyle ilgilidirler. geliştikçe empati yapmayı öğrenirler.
    sosyalleşmenin bir uzlaşım kültürü olduğunu söylemeye paralel bir söylem.
    ancak, bir solipsistin solipsist olmayanla ya da daha doğru bir anlatımla, kendinden başkasıyla olgulara ilişkin bir pratikte anlaşmazlığı yoktur. solipsist, bir başkasının -varoluşuyla- kanıtladığı, inandığı, olumladığı (ya da kendine sebeplendirerek kanıtladığını, inandığını, olumladığını öne sürdüğü) bir gerçekliğin, bu ikisi arasında oluşturulan dildeki uzlaşımını reddeder -dili de ya da herhangi bir iletişimin olanaklığını da reddetmesi gerekmez mi? (gerekmediğini düşünmesini sağlayan, kendisinin sözkonusu dilin bir ucunda olmasını sağlayan çelişkili tasarımıdır.) başkasının gerçek'inin kendi algılamasında, tanımlamasında karşılığının olamayacağının; başkasının kırmızıyı kendisi gibi kırmızı olduğunu düşündüğünden-gördüğünden emin olmanın bir yolu bulunmadığını söylediği için "benim kırmızım benim kırmızıyı görme-tanımlamama aittir; seninki mırmızıdır, mırmızıyı görmeni sağlayan organik yapılanman nasıldır bilmiyorum ama ona göre tanımlamanda -tanımlama mantığını da bilmiyorum ama- ortaya çıkan sonuç seninkidir -seninkiliğin benimkilik dediğimin iyelik gramerindeki karşılığı olup olmadığından da emin olamayacağımı daha önce ima etmiştim sanırım." der.

    solipsism syndrome'a dair ya da etrafında bir film için de (bkz: waking life)

  • --- spoiler ---
    1 ocak 2022 tarihinden itibaren köprü geçiş ücretleri iki eşit parçaya bölünerek iki yönlü olarak değiştirildi. boğaz köprülerinde tek yön otomobil geçiş ücreti 8,25 lira olarak belirlendi.
    --- spoiler --

    geçen sene karayollları yok öyle bir şey diye kendini paraladı
    ne oldu
    demek ki varmış
    artık köprüden gidiş geliş 16.50 tl verilecek
    boğaziçi köprüsü 40 yıldır faaliyette
    maliyetini şimdiye kadar 100 kez çıkarmıştır
    bu köprüler kamunun değil mi
    neyin zammı olduğunu bir aktrol'den açıklamasını bekliyorum..
    demirel'in özal'ın aklına gelmeyen sağolsun reis'in aklına geldi
    acıma reis
    vur kırbacı
    sanki seçime gitmeyecek gibi kanırt bu milleti

    edit: hızımı alamadım
    birkaç şey daha yazacam
    evim ümraniye'de
    işyerim maslak'ta
    benim için kadıköy'e gitmekle maslak'a gitmek arasında fark yok
    kadıköy'e giderken para ödemiyorum da
    maslak'a giderken neden para ödüyorum

    ayrıca anadolu'da özellikle de karadeniz'de pek çok şehre gittim
    pek çok yolu tüneli köprüyü kullandım
    mesela karadeniz otoyolu neden ücretsiz
    onu da paralı yap
    mesela trabzon'un içinden geçen upuzun tünellerin de başına birer ogs ve hgs gişesi koy
    bakalım trabzon ve rize'den bir daha oy alabiliyor musun
    onlar para ödemiyor da istanbullu neden para ödüyor
    istanbul'da yaşayanlar bu ülkenin sağılacak inekleri mi?

  • çirkefliği bir tarafa bence kıskanç bir kadındır.

    mutlu çiftleri görünce bazıları kuduruyor işte böyle.

    gençlere bakma, nevrin dönmesin çığırtkan kadın…

    bir söz vardı neydi o? hah buldum… kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa en ahlaksız da en namussuz da odur diye. çok doğru bak bu söz…

  • pandemi, zamlar, ekonomik durum böyleyken 7.2'lik bir deprem ülkeyi bitirir, bağımsızlığımız bile tehlikeye girer.hele bu depreme bir de akp yönetiminde yakalanırsak bittik demektir.

  • adamın ingilizcesine laf etmiş herkes, ancak bir avukat olarak söyleyebilirim ki, türk mahkemelerinde en iyi türkçe bilen adam bile hakim karşısında suriyeliye dönüyor. heyecan diye bir şey var.

  • hemen derdini zikeyim butonu diyeceksiniz ama dinleyin once.

    1: abbas sakir'in nisanlisina goz dikmis durumda. sevsin sevmesin gariban olsun ama ne olursa olsun yengesi durumunda.

    2: ictikleri gece sakir'in kiz kardesi odasina geliyor ve abbas yine yakalanacagiz diyor. odasindan tekme tokat kovmasi lazim. ama abbas gidiklamasindan memnun gibi zaten raki masasinda kizin opucuk atmasina da mal mal bakiyor. tersleme, tepki de yok. adam sana is ve oda vermis. adami seversin sevmezsin o ayri ama yaninda kaliyorsan bu konuda yanlis yapmayacaksin.

    3: bir sahnede sakir icin gulmeyin cocugunuz da boyle olur allah korusun diyor. ve minibusu alir almaz sakir'in kopyasi oluyor. yani kinadigi, elestirdigi topluma zararli gordugu sakir'in birebir kopyasi oluyor.

    4: taksit getirme sahnesi var, o kahvede garibanlarin icinde parayi verirken, 2 aylik pesin mi versem, neyse parasi olan var olmayan var gibi laf ediyor. igneleme sakir'e ama toplumun icinde ve o garibanliktan gelen biri olarak yaptigi terbiyesizce.

    4: minibusu gasp etmesi de var. anlasma sartlari belli. neyse bunu gormezden gelelim.

    5: kisisel hirsiyla yolcu alacagim diye ani makas atmasi var ki yolcularin canina mal olabilir ya da sakir'in eski nisanlisinin yerini kimseye vermemi de ayri bir olay. acgozluluk ve hirs var.

    6: ve en onemli serefsizliginden biri. nazli sakir'i sevmiyor ve babasinin zoru, evden gitme istegiyle evlenmeye niyetli ama kizin abbas'ta da gozu yok. sartlar geregi belki de kendi dedigi gibi bir yuvam olsun, kocam para getirsin mantigiyla evlenmek istiyor. abbas bunu bilmesine ragmen tek tarafli bir askla kizi dugunden kaciriyor.

    7: son soz yani abbas bukalemun gibi bir karakter. parayi bulup degisebilen, geldigi yeri unutabilecek bir karakter. sevdigi kiz icin ben bunu seviyorum diyebilecek bir karakterde degil, firsat kollayan, firsatci bir tip. sessiz ve cakal. arada laf dinleyen, karisan. ben bu filmi yonetmen sinan cetin'e de bagliyorum. adam kendinden cok sey katmis. cogunlugun ceyyar sakir'i tuttuguna da eminim bu konuda.

    edit: arkadas uyardi ayrica secdigi kiz iceride sevisirken nobet tutup, sakir'in zamparaliklarini gormezden gelip ortemeye calidan bir tip

    benzer bir baslik varmis simdi gordum. gercekten baktim cunku cok gorunen bir karakter abbas. kusura bakmayin.